Palandöken ve Konaklı’daki özelleştirme!

Palandöken ve Konakl’da ki özelleştirme kararı şehirden tam not aldı.

Başta Sivil kuruluşlar olmak üzere basın ve köşe yazarları da bu konuda olumu görüş belittiler.

Bu şuna benzedi biraz,

Un var,

Şeker var…

Geriye ne kaldı?

Pastayı yapacak olan…

*

Bu çok önemli.

Pastanın kıvamı,

Tadı,

Tam anlamıyla pişip, pişmemesi söz konusu.

Unu,

Şekeri verirsiniz hiç pasta yapmayan birinin eline,

Önünüze ‘ucube’ bir şey gelir.

Yiyemezsiniz…

*

Sakın pasta ile Konaklı’nın ve Palandöken’in özelleştirmesinin ne alakası var demeyin.

Alaka şu efendim;

Kıvam meselesi…

Özelleştirme kararı güzel,

Peki bu karara insanlar nereden geldiler?

İyi işletilememesinden,

Rantabl olmamasından,

Turistin gün geçtikçe Erzurum’u tercih edeceği yerde tercihinden çıkarmasından,

Kısacası şu;

Profesyonel bir bakışın olmamasından.

*

İşte Erzurum için belki de dönüm noktası olacak özelleştirmeye profesyonel bir bakış

hakim olacak mı?

Özelleştirmeyi profesyonel, ufuklu,

Sadece bununla da kalmayarak,

Arkasında maddi desteği olan,

Birde işi her zaman pasta yapan bir şirket olmalı.

Yoksa Palandöken’i, Konaklı’yı rant olarak düşünüp eşe dosta vermek Erzurum’un işini çözmez.

Sonra bugünleri aramayalım.

Erzurum’un istediği,

Yıllardır kış turizminden yeterince faydalanamayan,

Hükümetinde ‘Alın size her türlü tesis’ demesine rağmen,

Şehri kış turizminin merkezi haline getirememekten sıyrılmaktır.

Bunu içinde profesyonel adımlara ihtiyaç vardır.

*

Bence sivil kuruluşlara,

Özellikle Erzurum basınına düşen en büyük görev bu konuyu ciddi bir şekilde takip edip,

sık eleyip sık dokuması olmalı.

Çünkü Erzurum için verilecek en büyük karardır Palandöken ve Konaklı’nın özelleştirilmesi.

Yağı,

Unu acemi ellere teslim etmemek gerekiyor.

Artık Erzurum’un kaybedecek bir dakika dahi zamanı kalmamıştır.

Bakın ülkenin dört bir yanına,

Kayak merkezi sadece Erzurum’da yok,

Hemen yanı başımızda Sarıkamış, Erzincan,

Biraz ötede kılıcını çekmiş, büyük yatırımlarla koşar adım gelen Kayseri var.

Böyle bir acımasız rekabet karşısında ufuk adımları torbaya koyup, ahbap- çavuş ilişkileri ile işlem yaparsak inanın Erzurum’a, Palandöken’e ve Konaklı’ya kimse acımaz.

Çünkü devir rekabet devri…

*

Konuyla ilgili Özelleştirme kurumundan gelen Erzurum Milletvekilimiz Cengiz Yavilioğlu açılamalarda bulundu.

Yavilioğlu’nun açıklamaları kafalarda oluşan istifhamlara da cevap oldu.

Ne dedi Yavilioğlu:

‘Bir kere dağı kimseye satmıyoruz. 49 yıllığına işletim hakkını özelleştiriyoruz’ dedi.

‘Özelleştirme İdaresi danışmanlık firması marifetiyle yurt dışından, yurt içinden taliplilere tesisleri tanıtacak. Bu işi yapabilecek firmaların tespitinden sonra ihale aşamasına gelinecek’

Yavilioğlu’nu ifadelerinden anlıyoruz ki, özelleştirmenin ‘Ahbap-Çavuş’ ilişkisi içerisinde değil, şeffaflık içerisinde çalışmaların her aşaması takip edilecek.

Yine Yavilioğlu’nun açıklamalarından anladığımız şu;

Şehrin turizm anayasası çıkarılacak.  Sadece kış turizmi değil şehrin bütün turistlik noktaları dikkate alınacak.

Erzurum özelleştirme İdaresi’nin yapacağı çalışmalarla şehrin turizm merkezi olma hedefini de yakalayacak.

Cengiz Yavilioğlu’nu dinlerken Erzurum’un bir turizm kenti olduğunu hayal ettim.

Ne diyelim,

İşte Erzurum’a sahiplik böyle olmalı.

Ayakları yere basan çalışmalar yapılmalı.

Basit değil,

Yetersiz hiç değil,

Amatörce bakışta değil,

Profesyonelce,

Gerçekçi yaklaşımla yapılan çalışmalar Erzurum’a hayat verir.

Sayın Yavilioğlu’nu bu çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.

Ve ben bunun adına;

‘Şehre sahiplilik’ diyorum.