Peki atlama kulelerinin akıbeti ne olacak?

Nazarmış!

Göz değmiş!

*

Yok daha neler kardeşim,

O zaman şunu da söylemek gerekir,

‘Atlama Kulelerinin açılışına Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’da katılmıştı. O alanda bir yatır vardı da Papandreu’un katılmasına gönlü razı olmadı mı?’

*

Bu tür söylentilerle konu saptırılmak isteniyor aslında.

Orada ne nazar,

Ne göz değmesi

Ve nede Papandreu olayı var.

Orada göz göre göre ihmal var,

İşi savsaklamak var,

İnşaatı teslim alanların büyük suçu ve günahı var.

Bakın savcının da katıldığı teftişte nasıl ihmallerin olduğu ortaya çıktı.

İşte o teftişten bazı satır başları:

‘İlk belirlemelere göre, çöken pistlerin zemin etüdü yapılmadan inşa edildiği, pistleri ayakta tutan beton zeminin içindeki çelik kazıkların 25 ila 50 metre derinlikte olması gerekirken yığma toprak üzerine sadece 1 metre çelik kazıklar kullanıldığı, pist eğiminin de yanlış olduğunu; aktif olmamasına karşın fay hattının göz ardı edildiği ortaya çıktı.

*

Milyonlar döküldü,

Bir şehrin makus talihinin değişeceği söylendi.

Büyük umutlar bağlandı,

Atlama kuleleri ve yapılan bütün tesislere Başbakandan daha fazla sahip çıkanlar oldu,

Ahkam kesildi,

Beyanatlar patlatıldı,

Hatta birçok yetkili bu yatırımları kullanarak mevki makam büyütme peşine bile düşenler oldu.

*

Şimdi sormak istiyorum?

Yüz milyon TL devlet parası aktarılarak yapıldıktan sadece 3 yıl sonra atlama kuleleri ile kayma pistleri yarılıp çöken tesislerin projesini kim yaptı?

Jeoloji Mühendisleri Odası’nın konuyla ilgili uyarıları neden dikkate alınmadı?

Doğru proje yapıldığını kim garanti etti?

Projeyi kim ihale etti?

Yapımcı şirketi kim seçti?

İnşaatın başlangıcından sonuna kadar kim kontrol etti?

Kim denetledi?

Atlama kulelerini bu şekliyle kim veya kimler teslim aldı?

Ve varsa biri kim alınmasını istedi?

Neden tam tetkik yapılmadan teslim tutanağına imzalar atıldı?

Bu teslimin arkasında acaba neler olabilir?

Bir masumiyet mi var?

Bir yutturmaca mı var?

Yoksa bir çıkar,

Bir rant mı var?

Bunlar sanıyorum soruşturma süresince ortaya çıkacaktır.

Yoksa,

Hükümet paralar heba olsun diye göndermedi sanıyorum?

Başbakan ‘Gidin Erzurum’a yatırım yapın. Milyonları çar çur edin’ demedi.

*

Bu iş öyle üstü örtülür cinsten değil.

Çünkü hem maddi tarafı büyük, hem de manevi tarafı.

Maddi tarafında milyonların heba edilmesi var,

Manevi tarafın da ise bir şehrin umutları vardı.

Bu nedenle,  inşaatın yapım aşamasından tutunuz, teslim alınma aşamasına kadar her nokta didik didik edilmelidir.

*

Peki bütün bunlar,

Yapılacak teftişler,

Tutulacak raporlar Atlama Kulelerini eski konuma getirebilir mi?

Pistlerin yeniden yapılması,

Kulelerin ilk yapıldığı anda ki güveni verebilir mı?

Erzurum’a bu saatten sonra bir olimpiyat ve ya daha küçük ölçekli yarışmalar verilebilir mi?

Ülkeler gönülleri rahat bir şekilde sporcularını göndere bilir mi?

Sporcu güvenliği var denilebilir mi?

Bakın Atlama kulelerinin kayması ne kadar büyük uçurumlar açmış. Öyle değil mi!

Derler ya hani ‘Sinek pis değil ama mide bulandırıyor’ diye.

Atlama kuleleri de aynen böyle oldu.

*

Gelelim işin sahipliğine.

Sürekli söylüyoruz ya; ‘Sahipsiz memleket’ diye.

Atlama Kulelerinin yaşadığı bu talihsizliğe tepki var mı arkadaş?

İnanın yok…

Başka illerin milletvekilleri işi soruyor, soruşturuyor,

Kulelerin neden kaydığının aslını öğrenmek istiyor,

TBMM’ye önergeler veriliyor,

Erzurum Milletvekillerinden  ses yok..

Neden?

Gönül isterdi ki,

Bütün milletvekilleri Erzurum’a gelsin ve bu işin peşine düşsün.

Vatandaşın heba olan parasının akıbetini sorsun.

Yamuk yumul işler varsa bunları tek tek kamuoyuna açıklasınlar ve suç duyurusunda bulunsunlar.

*

Şehre sahiplik işte bu demek.

Olayın hemen peşine gönül isterdi ki Bütün sivil kuruluşları olayı sahiplensin,

Mesela Çiçeği Burnundaki AK Parti İl Başkanı konuyla alakalı açıklamalar yapsaydı.

‘işin peşini bırakmayacağız. Başbakanımızın çok önemsediği, sahiplendiği tesislerin akıbetini elbette soracağız’ demeliydi.

Bu konu il yönetimini basına tanıtmaktan daha önemli değil miydi yoksa!

*

Olaylar hangi boyuta gelecek hep birlikte göreceğiz.

Benim korkum,

Benim tereddüdüm  ‘Atlama Kulelerinin sadece fotoğraf çekiminde arka fon olarak kullanılması olarak kalmasıdır…