Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, ETÜ, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Vizyonu Geliştirme Komisyonu ve Eğitim/Kültür Komisyonu ile Sivil Toplum Destekleme Derneği’nin (SİTODED) işbirliğiyle düzenlenen, “Kapıların Ardında Erzurum” isimli konferansta gençlerle bir araya geldi.
ETSO Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, ETSO Meclis üyeleri; Kadir Ovat ve Ersin Ayçil, Meslek Komitelerinin üyeleri, Genel Sekreter Osman Ömeroğlu, ETSO personeli ve üniversite öğrencileri katıldı. Konferansında, Erzurum’un tarihi ve kültürel yapısıyla ilgili çok özel bilgilere yer veren Prof. Dr. Küçükuğurlu, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) tarafından Erzurum’un 2025 EİT Turizm Başkenti olarak seçildiğini hatırlatarak, bu sebeple kentin tarihi ve kültürel kimliğinin ön plana çıkarıldığı uluslararası tanıtımlarının büyük önem taşıdığını söyledi.
“Şimdiden, yapılacak bu çalışmaların altyapısı hazırlanmalı ve şehir olarak, ‘2025 Turizm Başkenti’ kimliğimize odaklanmalıyız” diyen Prof. Dr. Küçükuğurlu şöyle konuştu; “Erzurum, tarihi ve kültürüyle Anadolu’nun kadim bir şehridir. Erzurum, asırlar boyunca Doğu-Batı arasında uluslararası ticaretin önemli bir durağı olmuştur. Hindistan'dan gelen kervanların taşıdığı malların deposu olmuştur. Bu mallar, asırlar boyu Erzurum ve Anadolu üzerinden İzmir'e taşınmıştır. 1830'larda, özellikle İngilizlerin ticari bir politikası olarak Trabzon-Erzurum-Tebriz yolu ön plana çıkmış, bu tarihlerden itibaren Hindistan ve İran gibi bölgelerden gelen mallar Trabzon Limanı ve İstanbul üzerinden batıya taşınmıştır. Bu durum İzmir Limanı'ndaki ticari canlılığı önemli oranda ve olumsuz yönde etkilemiştir. Yine Erzurum, yüzyıllarca Bağdat, Halep, Şam, Süleymaniye, Tiflis, Tebriz, Diyarbakır, Tokat ve benzeri birçok şehirle doğrudan ticaret yapmış, bu ve benzeri şehirlerle ekonomik ilişkilerin yanı sıra kültürel ilişkileri de olmuştur.”
Konuşmasında Erzurum kapıları, kalesi ve şehirdeki tabyalarla ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Küçükuğurlu, “Erzurum Kalesi üzerinde toplam 29 kapı tespit etmiş bulunuyoruz. Bunların 8’i Bizans’tan kalan iki sur üzerinde, 14’ü 1577’de yapılan üçüncü sur üzerinde ve çevresinde, 4’ü ise 93 Harbi öncesinde yapılan ve en dışta yer alan dördüncü sur yani toprak istihkamlar üzerinde bulunmaktaydı. Bu kapılardan en bilinenleri 8 tanedir: Tebrizkapı, Yenikapı, Erzincankapı, Gürcükapı, Harputkapı, İstanbulkapı, Ardahankapı ve Karskapı’dır” diye konuştu.
Konferansta, Erzurum'un sosyal ve iktisadi tarihi hakkında hiç bilinmeyen konulara da değinen Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, Erzurum'da çayın ve semaverin, patatesin, kıtlama şekerin, kadayıfın, cam ve çerçevenin tarihi, ekmeğin ve peksimetin tarihiyle ilgili de çalışmalarının olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Küçükuğurlu konferansın sonunda dinleyiciler tarafından kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.