Küfrün elleri bizlere uzanınca pamuk ipliği kadar ince olan bilgi ve inanç değerlerimizin yok olmasının tek sebebi vardır.
Müslümanlar olarak maalesef dini asıl kaynağından öğrenmiyoruz.
Bizler dini gördüğümüz ve duyduğumuz gibi yaşamaya çalışıyoruz.
Halbu ki Müslüman uyanık olan, Müslüman araştıran, Müslüman küfrün uzanan her elini geri çevirecek imana , itikade ve ihlasa sahip olandır.
Biz araştırmadığımız, biz okumadığımız, biz bilmediğimiz için İslam dininin, yeryüzünde hâkim olmasını istemeyen bazı gizli ve derin yapılanmalar, her geçen gün islam alemi üzerinde daha başka senaryolar üretmeye çalışmaktadırlar.
Yazdıkları senayoları tiyatro sahnesinde sergilemektedirler.
Bugün gözyaşının kan olup aktığı ve zulmün fersah fersah yağdığı tek coğrafya İslam coğrafyasıdır.
Müslümanı ve Müslüman toplumu yıkmanın yolunun ahlak ve manevityat çöküşü ile mümkün olacağını anlayan derin güçler.
Gerek ülkemizde, gerekse diğer Müslüman ülkelerinde son yıllarda gösterdiği gayretler ile nerede ise ahlak ve maneviyatı çökertmeyi başarmıştırlar.
Bu gün Müslüman aleminin içerisinde çıplaklık, erotizm ve bununla beraber edepsizlik had safhaya ulaşmıştır.
Bu derin güçler asırlardır alemi İslam üzerinde her türlü oyunu denemişler denedikleri her oyundada başarmışlardır.
Bu defa da oyun olarak Müslümanlar arasında Mezhepçilik oyununun senaryasonu yazarak, tiyatro sahnesinde sergilemeye başlamışlardır.
Çatışmaya dönen mezhepçilik kavgası kana, gözyaşına, zulme mazlumların ezilmesine sebep olmuştur.
Sonuçta İslam ülkeleri iç savaşa sürüklemişlerdir.
Durum öylesine bir vahim hale gelmiştir ki; Öldürende Allahu Ekber diyor, ölende Allahu Ekber diyor.
İslamın aleminin durumu tek kelime ile içler acısıdır.
Bu zalimlerin bütün İslam ümmetinin ciğerine kadar uzanan elleri ve küfre hizmet eden gizli örgütlerin en büyük hedefi, Müslümanların yükselişini engellemektir.
Bu derin güçlerin tek hedefi ülkemizde de Müslümanların birlik ve beraberliğini baltalamaya çalışmak, Türkiye'yi bölüp parçalamaktır..
Millet olarak bu oyunu gelmemeliyiz.
Uyanık olmalıyız.
Millet olarak Allah (c.c.) ve Resulünün (s.a.v.) çizgisinden taviz vermeyerek zalimlerin oyununu bir kez daha bozmalıyız.
Maalesef bu tuzağa düşen ülkemizde bir çok Müslüman var.
Bu gün Mısırda yaşanan olay bunun açık delilidir
Bu gün Suriyede yaşananlar bunun acı gerçeğidir.
Bizler Türkiye olarak basiretli olup, küfrün neye ve kime hizmet ettiğini iyi tespit etmeliyiz.
Bilesiniz ki; Tefrika, Mezhepçilik ve Fitne İslam adına yapılan bir çalışmanın yükselişini engellemenin en kolay yoludur.
Bu zalimlerin oyununu bozmanın kaynağı, bataklığı kurutmanın en güzel yolu ise birlik ve beraberliktir.
Çünkü Vallahide Billahide küfrün, İslam nuruna üstünlük sağlaması Rabbimin izni ile imkânsız bir durumdur.
Unutmayın eğer biz Kuran ve Sünnet istikametinden şaşmaz isek Hakim olan Rabbim bizleride bu küfre karşı mutlaka hakim kılacaktır.
Yeter ki birbirimizi yemekten, içimize ekilmeye çalışan nifak tohumlarına uyanık olalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.