2 yıllık esaret döneminden sonra şanlı bir hürriyet hamlesinin gerçekleştirildiği gün olan 12 Mart, alçak Rus işgalinin sona erdirildiği, en acımasız katliamlara imza atan hain ve kalleş Ermeni güçlerinin ise şehit kanlarıyla sulanan bu mübarek topraklardan defedildikleri günün adıdır.
Türklerin kadim vatanı olan Anadolu’nun dört bir yanı işgal altındayken ve silah tutabilen erleri Anadolu’nun her bir bucağında savaş halindeyken, Ruslar ve Ermeniler bunu fırsata dönüştürmek istemiş ve buradaki mazlum halka, akla-hayale sığmayan işkenceler ve katliamlar yapmışlardır. Bu durumu Kazım Karabekir Paşa hatıralarında şöyle dile getirir. “Erzurum'a girdiğimizde toplam 2 bin 377 şehit defnettik… Erzurum'da halk gözyaşları içinde kimi babasını, kimi kardeşini öldürülerek, yakılmış halde bulmuştu. Sokaklarda canlılıktan hiç bir iz bile kalmamıştı. Erzurum yaşayan bir şehir değildi artık. Yerlerde çocuk, kadın ve yaşlılar kanlar içinde yatıyordu".
Erzurum, elbette sayısız kahramanın ve kahramanlıkların otağı, Türk tarihinin dönüm noktalarında varlık göstermiş olan şanlı bir vatan toprağıdır. Tarih boyunca bir milletin dirilişinin, tutsaklığa ve sömürüye başkaldırışının nice destanları hep bu topraklar üzerinde yazılmıştır. Bunu bilmeyen gafiller ise, yaptıkları katliamların ve işkencelerin, kurdukları çirkin hayallerin ve barbarca saldırılarının bedellerini çok ağır şekillerde hep ödeyegelmişlerdir.
Bir kez daha ve güçlü bir şekilde vurgulamak gerekir ki, bu açıdan 12 Mart, masum, mazlum ve korumasız bir halkın vatanı, milleti, izzeti ve namusu için nasıl mücadele edilebildiğinin derin izlerini taşıyan; bugünümüze olduğu gibi, yarınlarımızın inşasına da esin kaynağı olabilecek şanlı bir günün adıdır.
Acının, kederin ve gözyaşının şanlı ve kutlu bir zaferle taçlandığı bu günde aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet ve saygıyla yâd ediyoruz.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Bu arada 12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun yanı sıra, İstiklal Marşımızın kabul edildiği gün olması hasebiyle de önemi ve değeri tartışmasızdır.
Bugün 95. Yıl dönümünü idrak ettiğimiz İstiklal Marşının kabulü, milletimizin bağımsızlık aşkını ve sömürgeci güçlere karşı kutlu direnişini dile getiren eşsiz mısraların bu milletin ruhuna ve belleğine nakşedilmesini sağlamıştır.
Bu vesileyle Milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, bu büyük eseri milletimizin Milli Marşı olarak bizlere armağan eden Büyük Millet Meclisimizin bütün üyelerini ve bütün istiklal kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyor; bir kez daha kurtuluş günümüzün kutlu, yarınlarımızın ise aydınlık ve esenlik dolu olmasını diliyorum.
Prof. Dr. Hikmet KOÇAK
Rektör
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.