Geçen hafta benim gibi emekli iki meslektaşımla; Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Erzurum Temsilcisi Emekli Albay Kürşat Hakan TULUK ve Temsilci Yardımcısı Emekli Albay Ahmet AVCI ile birlikte 9’uncu Kolordu Komutanımızı ziyaret ettik.
Başlangıçta, bu günlerde çok yoğun olabileceğini düşünerek tereddüt ettik ama sonunda yoğun da olsa “şimdi yanlarında olmazsak ne zaman olacağız” diyerek randevu talebinde bulunduk. Sağ olsun komutanımız değerli zamanını ayırarak bizi kabul ettiler.
Ziyaretten çok memnun olduğunu hem kendileri ifade ettiler hem de Kolordu Genel Sekreteri.
İyi ki gitmişiz diye düşündük biz de…
Ziyarette; “millî iradenin koruyucusu olarak üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getiren kolordumuzun vereceği her türlü görevi yapmaya hazır olduğumuzu” ifade etme fırsatını bulmamızın yanı sıra, komutanımızdan o gece ve devamında yaşananları dinleme şansımız da oldu. Gerek dinlediklerimizden ve gerekse aldığımız diğer duyumlardan anladık ki kolordu komutanımızın sağlam duruşu ve birliğine hâkim oluşu ile sorumluluk bölgesinde; sonuçları çok acı olabilecek birçok olay, büyümeden, sonuçlarına ulaşamadan önlenmiş. Hemen ifade edeyim, Kolordunun sorumluluk bölgesi az değil; Artvin, Doğubeyazıt ve Erzurum’u içine alan büyük bir üçgen…
Çok güvenilir bir kaynaktan öğrendiğim bir bilgiyi de burada sizlerle paylaşmak istiyorum; komutanımız 15 Temmuz gecesinden itibaren, bizim ziyaretine gittiğimiz 22 Temmuz gününe kadar evine gitmemiş, doğru dürüst yatıp uyumamış. Sürekli karargâhında veya bizzat birliklerinin başında.
Komutanımız yaklaşık iki yıldan bu yana sürekli birlikleriyle yakından ilgilendiği için onları iyi tanıyor, kime ne emir vereceğini biliyor. Şu kadarını ifade edeyim; birliklerini, birlik komutanlarını ve diğer lider personelini çok çok iyi tanımamış olsa; o sıkıntılı geceyi, telafisi imkânsız acılar yaşamadan atlatabilmemiz mümkün değil…
Ziyaret sonrası sadece bir şey kalıyor söyleyebileceğimiz; o da “Allah komutanımızı ve böyle komutanlarımızı başımızdan eksik etmesin.”
***
Bu arada TSK Mehmetçik Vakfı, internet sitesinden bir duyuru yayınladı. Çok anlamlı ve önemli bulduğum duyuruyu sizlerle paylaşarak yazımı bitirmek istiyorum:
“Vatan ve vazife uğruna hayatını seve seve feda eden, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği onunkinden daha temiz bir askere rast gelinmeyen” kahraman Mehmetçiklerimize, 34 yıldır halkımızın fedakâr bağışlarını ulaştıran TSK Mehmetçik Vakfı ailesi olarak; 15 Temmuz 2016 tarihinde esasları anayasa ile belirlenmiş olan Cumhuriyetimize, aziz vatanımıza, demokrasimize ve Yüce Türk Milleti’ne karşı girişilen eylemi şiddetle kınıyoruz.
Ayrıca olaylar esnasında şehit olan, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Gönlündeki mutlak itaat ve vazife anlayışı ile olan bitenden habersiz olarak kendisini olayların içerisinde bulan ve hiçbir şekilde silahını ateşlemeyen masum Mehmetçiklerimize yapılan saldırıları da Mehmetçik Vakfı ailesi olarak üzüntüyle karşılıyoruz. Çünkü Mehmetçik, Türk tarihi boyunca vatan, millet ve kutsal değerler yolunda ya şehitlik mertebesine ulaşmış ya da gazi olmuştur. Çünkü Mehmetçik, millî güvenliğimizin temel yapı taşı ve en değerli varlığımızdır.
Unutulmamalıdır ki; “TÜRKİYE MEHMETÇİK’E, MEHMETÇİK TÜRK MİLLETİNE EMANETTİR.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.