Eski Sağlık Bakanı, muhterem milletvekilimiz Prof. Dr. Recep AKDAĞ, görevde bulunduğu süre içinde Hükümetin yüzünü ak edecek çapta projeleri hayata geçirmiş değerli bir siyaset adamı.
Kamuoyunda dürüst, çalışkan, başarılı bir bakan izlenimi bırakarak kabineden ayrıldı.
Şu anda partisinde ve kamuoyunda 'ağırlığı devam eden' seçkin bir milletvekili olarak siyasi hayatını sürdürüyor.
***
Bakanlık gibi önemli makamlarda bulunduktan sonra...
Yeni mühim mevkiler için isim arayışları gündeme geldiğinde...
Adı hemen hatıra gelen siyasetçilere ne mutlu!
Böyle bir hal,
O siyasetçinin hem geçmiş hizmetlerinin tebcili ve ibrasıdır; hem de performansına hala ihtiyaç duyulduğunun göstergesidir.
Sayın Akdağ, böyle bir mazhariyete layık görüldü.
Bakanlıktan gitti diye siyasi nisyana terk edilmedi.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi için adı hep gündemde kaldı.
***
Adı hep gündemde kaldı kalmasına da…
Kendisi bu işe hiç hevesli gözükmedi.
Sorulduğunda 'Bu görevi düşünmüyorum' dedi.
Sayın Bakan, sözü evirip çevirecek bir mizaçta değil.
"İstemem, yan cebime koy" tavrına tenezzül edecek bir şahsiyetçi hiç değil.
Demek ki gerçekten istemiyor.
‘İstememesine rağmen’ neden adı hep gündemde peki?
Acaba Sayın Başbakan mı çevresine bu meyilde olduğunu ‘ihsas ettiriyor?’
Yoksa bu yoldaki söylentiler tahmin ve tevatürden mi ibaret?
***
Şu an itibarı ile manzara şu:
Eğer Sayın Akdağ; ‘Başbakan talimatı’ ile aday gösterilirse, istemeye istemeye bu görevi üstlenecek.
Oysa…
Bu gibi çok mühim ve şehri temsili gerektiren görevlerde, şahsın hür iradesi belirleyici olmalıdır.
'Talep etmem, matlup edilen olmak isterim' denilecek koltuk olarak görülmemelidir, Erzurum’un hizmet ve temsil kaptanlığı olan bu makam…
Hem kişiye istemediği bir görevi tevdi etmek öncelikle ona haksızlık olmaz mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.