ŞEHRİN ÜÇ GENÇ KURUMU DAHA ÇOK ÇALIŞMALI, ÇALIŞTIRILMALI…

Kıymetli dostların bulunduğu bir sohbette şehir meseleleri konuşuluyordu.
 Ben ilgiyle dinleyip notlar alırken şöyle bir soruya muhatap oldum: “Şehrin geleceğini nasıl görüyorsunuz, acaba hangi alanlarda atılım yapma potansiyelimiz var ve hangi alanlarda yatırıma yönelmeliyiz?”
Cevabım şöyle oldu:
“Sorunuzun ilk bölümüne tatmin edici bir cevap verebileceğimi sanmıyorum. Çünkü ben fütürolog değilim.
Bir düşünürün ifadesiyle, gelecek zaman gelecek zaman olarak kalarak ve şimdiki zaman olmayarak asla var olamaz.
Eğer bizim hayal ettiğimiz gibi bir gelecek istiyorsak, planlarımızın sağlam, gayretimizin kâfi olması lazım.
Geleceği konuşmak o kadar kolay değil. Birikim ve vizyonlarına güvenip iddialı tahminler yapan çok kişiler gördüm, mahcup oldular. Yazdıklarını tez zamanda çöp kutusuna attılar.
Bunu genel olarak da söyleyebiliriz, şehrimiz için de örnekleri var.
Yıllardır Erzurum bir şeylerin merkezi olacak dendi durdu.
Bu iyi niyetli dualara biz de âmin dedik, lakin duamız tam olarak kabul olmadı.
Geleceği planlamayı erbabına bırakıp, biz bugünkü görevlerimizi eksiksiz yerine getirmeye yoğunlaşalım.”
***
Sorunuza cevap teşkil edecek konularda zaman zaman kalem oynattığımız oluyor. Aklımızda kaldığı kadarı ile sizinle de paylaşalım. Türkiye’nin uygulayacağı  ‘Hayvancılıkta Devrimsel Dönüşüm Projesi’nin,  Doğu Anadolu Bölgesi Eksenli ve Erzurum merkezli olması gerektiğini savunuyoruz.
Şehrimizin, gelecekte yüksek teknolojiye dayalı hayvancılık ve bağlı gıda sanayi alanında yeni atılımlar yapacağından kuşku duymuyoruz. Bunun için atılması gereken adımlardan ilki ‘Hayvancılık organize sanayi bölgesinin’ bir an önce kurulması olacaktır.
Bölgenin kalkınması konusunda bir yandan geleneksel ekonomik arayışların sürdürülmesi gerektiğini savunurken, diğer yandan da 'teknolojik sıçramalar' yapmamız gerektiğine inanıyoruz.
Doğu Anadolu Bölgesini, Erzurum merkezli bir 'yüksek teknoloji bölgesi' yapma hedefini 'Doğu Anadolu Bilişim vadisi projesi'  olarak adlandırıyoruz. Sanıyorum konu şehir üst yönetiminin de gündemindedir.
Çağdaş şehircilik, ‘geleceğin kentini’ planlamaktır. Raylı sistemin geleceğin Erzurum’u için temel bir ihtiyaç haline geldiği düşüncesindeyiz.
Bunlara ek olarak, şehrin ortak hizmet enerjisi ‘Erzurum Teknik Üniversitesini’ de sarıp kuşatmalı…
Teknik Üniversitenin şehri ‘bilgi toplumuna’ taşımakta güçlü bir köprü olmasını arzu ediyoruz.
Teknik Üniversiteye mevcut bölümlerin yanı sıra BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİ, BİLİŞİM SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ, MEKRONİK MÜHENDİSLİĞİ, DOKU MÜHENDİSLİĞİ gibi bölümlerin açılması önerimizi ısrarla tekrarlıyoruz.
***
Şehrin yeni kalkınma paradigmasının temelini üreten ekonomi anlayışı teşkil edecektir, kuşkusuz.
“Atölyeler, üreten kobiler, fabrikalar devletten, işletmesi milletten” hedef cümlesiyle KÖİ yatırımlarına yönelmemiz lazım.
Pentagon planlamacılarının düşüncelerimize tercüman olan "Kaynaksız vizyon, halüsinasyondur." sözünü tekrar ediyoruz ve şehrin finansal birikim düzeyinin dışsal kaynak teminini zorunlu kıldığını tekrar vurguluyoruz.
***
Geleceğe yürüyen “Yeni Erzurum’un”, yüksek hedeflere ulaşmasında şehrin tecrübeli bürokrasisi, liyakatli siyasi kadroları ve sivil toplum kuruluşlarına büyük görev ve sorumluk düşüyor.
Bunlara ilave olarak ben üç delikanlı kuruluşumuzdan ATATEKNOKENT, DAP ve KUDAKA daha kapsamlı, daha yoğun, daha pratik proje ve çözümler bekliyorum.
Yerel kalkınmanın kılavuz yıldızları olabilecek bu kuruluşların daha çok çalışmaları ve daha çok çalıştırılmaları gerektiğine inanıyorum.