Belediyecilik hizmetlerinde akranı olan şehirlerden geride kalan Erzurum’u bulunduğu noktaya taşımak için büyük bir çaba gösteriyor Büyükşehir Belediyesi.
Şehrin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bir hizmet seferberliği görmek mümkün şehirde.
Bu manada 300 noktada Büyükşehir Belediyesi çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Kentsel dönüşümden tutunuz, şehrin alt ve üst yapı çalışmaları gözle görülür hale geliyor.
Şehrin yeşillendirilmesi, devasa parklar, piknik alanları da hemen hemen şehrin her noktasında start almış.
Şehrin bütün girişleri adeta yeşille kaplanmış.
Mehmet Sekmen yönetimindeki Büyükşehir Erzurum’u belediyecilik hizmetlerinde zirveye taşıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını yerinde görmek için geçen hafta şehrin deneyimli gazetecileriyle bir gezi düzenledi Başkan Sekmen.
O gezide şehre yapılan hizmetleri gördük.
Fuar alanı, Et entegre tesisleri, olimpiyat parkı, havaalanı yolu, Şehiristan, Dadaşköy yolu, Gölbaşı, Karskapı, Abdurrahmangazi, Çat yolu, Hayvan borsasında yapılan çalışmalarını inceledik.
Şu noktayı çok net ifade etmek gerekir ki Başkan Sekmen şehrin her noktasını avucunun içi gibi biliyor.
Nereye hangi hizmetin götürüleceğini, nereye neyin yapılacağını ezbere değil, gelişi güzel hiç değil, planlı programlı, kılı kırk yararak yapmaya çalışıyor.
Milletin parasının çar-çur edilmesine de asla müsaade etmiyor.
*
Bir özelliği daha var Başkan Sekmen’in,
Belediyecilik hizmetlerinde sınır tanımıyor.
Bu şu demek,
Bu nokta falanca belediyeye ait, şu alan filanca belediyeye ait demiyor, yeşil alanından, karosuna ve bordürüne kadar hizmeti esirgemiyor.
Çalışmalarında ufuk görmek mümkün,
Çalışmalarında bir kalite görmek mümkün.
Bu cümleleri yazarken bir hakkın teslimine de azami ölçüde gayret göstermeye çalışıyoruz.
Hani bir söz vardır ya, ‘Yiğidi öldür, hakkını yeme’ diye.
Bizde onu yapıyoruz.
*
Erzurum’da hizmet etmek kolay değil.
Dedikoduyu kendisine şiar edinen sayıları fazla olmayan ama ayaklı gazete misali dolaşıp yalan yanlış, kulaktan dolma konuşanlar, yapılan hizmetleri baltalamaya çalışıyorlar.
İftira,
Bilinçli, bilinçsiz dedikodularla şehre yapılan hizmetlerin önünü kesmek istiyorlar.
Önde gitsen tepene, arkada kalsan ‘Neden arkada kaldın’ diyorlar.
Bu insanlar zenginlikte değil,
Gelişmişlikte değil,
Ufukta değil,
Fukaralıkta,
Geri kalmışlıkta,
Ufuksuzlukta bir araya gelelim diyorlar.
Erzurum ne yazık ki yıllardır bu kıskaçtan kendisini bir türlü kurtaramıyor.
Her noktada bir dedikodu,
Bir memnuniyetsizlik yer alıyor.
Ağaç dikersin, ‘Kim bilir kimleri zengin ediyorlar’
Asfalt döksen, ‘Yine bir firma zengin oldu’
İhaleyle bir iş alsa bir firma, ‘Ne kıyak çektiler’
‘Malı götürdüler,
Hepsi zengin oldular,
Kim bile nerelerden daha neler götürüyorlar’
İşte bizim uğraştığımız konular…
İşte bizim dilimize yerleşen lakırdılar,
Vazgeçemediğimiz dedikodular…
*
Bu iftiralar hemen hemen her yönetici için söyleniyor.
Kim seçilirse seçilsin,
Ağzıyla kuş tutsa bu iftiralara maruz kalıyor ne yazık ki.
Dedikodularla yaşayan,
İftiralarla dolu bir şehir olduk.
Birbirimizi kıskanan,
Arkadan arkaya konuşan,
Kulaktan dolma ifadelerle yargılayan kişilikler oluştu şehirde.
Peki bu şehir nasıl gelişir?
Peki bu şehir nasıl ileri gider?
*
Geçende bir toplulukta konuşuyorlardı.
‘Büyükşehir yine bir firmayı zengin ediyor, her yerde bordur taşlarını değişiyorlar’ diye.
Birde gördük ki, kimse bir firmayı zengin falan etmiyor.
Bordürü de, karoyu da Büyükşehir Belediyesi kendisi üretiyor.
Şimdi Büyükşehir kolları sıvamış,
Ağacı da,
Çiçeği de,
Şehre belediyecilik noktasında ne lazımsa elden geldiğince kendisi yetiştirecek, üretecek.
*
Başkan Sekmen hesaplı kitaplı hareket ediyor.
Yetimin hakkını kimseye peşkeş çekmiyor, kimseye yedirmiyor.
Belediye gelirlerini de heba etmiyor.
Deneyimli bir başkan,
Ankara’da çevresi olan bir kişi,
Cumhurbaşkanından, Başbakandan, Bakanına,
Genel Müdüründen, Müsteşarına kadar birçok kişiyle samimiyeti var.
İnanın birçok yapılan işlerin ödenekleri de bu ilişkiler neticesi Belediye bütçesi dışında ödeniyor.
*
Bildiğim güzel bir söz var;
‘Sabır ilahi bir güçtür’ diye.
Biraz sabredelim,
Biraz dedikodulardan uzak duralım.
Konuşacak zaman öyle veya böyle gelecektir.
Yöneticilere zaman tanıyalım,
Yöneticileri hemen vurup öldürmeyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.