İnsan hayatın kıvrımlarında doğru işler yapar... Eğri işler yapar.. Sıkıntılı anlar yaşar... Pişmanlıklar yaşar... !
İçindeki kontrol edemediği arzular öyle bir hale dönüşür ki, yaptığı yanlışları konuşmak ister..
Duruma göre egosu engel olur...! Durma göre çevresi engel olur...! Duruma göre eşi, dostu ve çevresi engel olur...! Duruma göre önceki dönemde beraber yanlış yaptıkları çevreler engel olur...!
Ancak Vicdan öyle bir şeydir ki, biriktirir biriktirir öyle bir an gelir ki, "Vezüv Yanardağı gibi patlar...! Ve Pompei şehrini helak eder... Yok eder....!
İç dünyasında tufana dönüşen düşünceler bütün yanlışları haykırır..! Ey insanlar, ey mevcudat duyun sesimi... ! Boğuluyorum...!
Ey melekler şahit olun ben artık bu ızdıraptan kurtulmak istiyorum...! İsteyerek, istemeyerek çok hata yaptım..! Bu yükü artık taşıyamıyorum...! Avazı çıktığı kadar bağırır.
Artık hürriyeti ele almıştır... Yıkılacakmış, yakılacakmış, ezilecekmiş artık umurunda değildir.
İşte duyun haykırıyorum... Haksızlık yaptım... İftira ettim... Çaldım... Çırptım...Zulmettim ...! Hak yedim.. Ne olur benim feryadıma kulak verin...!
Evet öyle bir an gelir ki, tüm içinde sakladıklarını bu dünyada haykırıp vicdan azabından kurtulmaya çalışır.....!
Ne olur hakkınız helal edin....! Ne olur hakkınız helal edin, feryatları semaya çıkar...
Hey hat artık çok geçtir.... Çok can yakmış, ah almıştır.....
Feryatları duyulmaz olur....!
Veya öte dünyada elinde olmadan azaları cana gelip haykırıp özgürleşecektir.... Bu Cehennem ateşi olsa dahi..
İşte vicdan böyle bir şeydir.....!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.