Aslında Kabine’nin en başarısız bakanlarından biri... Daha doğrusu Kabine’nin en başarısız bakanı... Ama buna rağmen ısrarla o koltukta oturtuluyor! Muhtemelen denge hesabı yapılıyor. Öyle ya beyzademiz Diyarbakır vekili...
Türkiye’nin tarımı ortada...
Et’ten tutunuz da süt’e kadar tarıma dayalı ne varsa hepsini ithal ediyoruz.
Sonunda öyle bir hale geldik ki, bu Mehdi Eker zamanında saman bile ithal eder olduk!
Adamın soyadı "eker" ama aslında bi şey ektiği filan yok.
Haliyle ekilmeyen yerde de biçme olmuyor!
O’nun sayesinde ne milli hayvancılığımız kaldı ne de milli tarımımız.
Köylüyü avantaya alıştırıldı, şehirliyi ithalata!
Ekmek elden su gölden dedikleri bu olsa gerek!
Oysa biz, tarımda kendi kendine yetebilen bir kaç ülkeden biriydik!
Ya şimdi?
Ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Elin gâvuru ihracatı kesse ne içecek bir yudum sütümüz ne de mangalda çevirecek bir dilim pirzolamız yok.
Sağolsun Mehdi Eker; öyle bir tarım politikası güttü ki, gâvur buğday vermese aç kalırız!
Bu Mehdi Bey, öyle mahir bir bakandır ki size anlatamam! Misal; hayvancılığı dibe vuran Türkiye’ye tarihinde ilk kez saman ithalatını yapmış bir adamdır!
Hazretlerini, son Erzurum gezisinde biraz daha yakından tanıma imkânımız oldu.
Erzurum’da öyle pozlara bürünmüştü ki bilmeyen zanneder ki efendi hazretleri İngiliz kralıdır.
Halbuki tarımı olmayan bir ülkenin, kâğıt üzerindeki tarım bakanıydı!
Kimseyi beğenmiyor, herkesi azarlamaya kalkıyor, partide kendince tripler atıyor, Ticaret Odası’nda havadan havaya giriyor, şehirde yürürken kendini müstemleke valisi, bizi de sömürgenin halkı zannediyordu, ( En kötüsü de Mehdi Bey’in bu haline karşın bizim marabaların alttan almasıydı. Adam ETSO’da herkese küfür etti, ama bizim siyasetçi marabalar sustu) üst perdeden buyuruyor(!), burnundan kıl aldırmıyordu!
Beyimiz Tarım Bakanı, ama Türkiye’de tarım yok...
Nasılsa kimse bunu sorun etmiyor!
Hani denizi olmayan bir ülkede bizim bir bakanımız haddini aşarak, "iyi de sizde deniz yok ama denizcilik bakanınız var nasıl oluyor bu iş" deme küstahlığında bulunmuştu ya... Ve o ülkenin bakanı da bizim o bakana dönerek, "İyi de siz de adalet yok, ama adalet bakanlığınız var" diye cevap vermişti.
Evet; Türkiye’de tarım yok ama o tarımın bir bakanı var; adı da Mehdi Eker...
Nedendir niyedir bilinmez, o Mehdi Eker ki, iflah olmaz bir Erzurum düşmanı!
Adam takıntı haline getirmiş bir kere; Abdullah Kutlu’yu yemek istiyor!
O Abdullah Kutlu ki, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü olarak aslında çok çalışan ve bi şeyler yapmak isteyen biri...
Ama Mehdi Bey’imiz için hiç bir önemi yok.
O gitsin, yerine bir Diyarbakırlı gelsin!
Peki Erzurum’un vekili, bakanı ya da Ankara’da konuşacak bir sözcüsü yok mu?
Var tabii ki!
Kâğıt üzerinde;yani sözde ya da sözgelimi iki bakanımız var!
Ayrıca nerede ne iş yaparlar bilen yok, ama beş de vekilimiz var! (MHP’yi sayarsak vekil sayımız galiba 6)
Mehdi Eker, Abdullah Kutlu’yu alıp yerine kendi ekibini yerleştirmek için bir zamandan beri fırsat kolluyor!
Adamın tarımı iyileştirmek için bir çabası olmadı ama Abdullah diye bir takıntısı hep vardı!
"Erzurum milletvekilleri ne yapıyor, onlar pancar mı doğruyor?" diyorsunuz...
Haklısınız; aynı soruyu biz de soruyoruz. Fakat nafile bir çaba...
Çünkü Ne Ankara belediyesinin mobese kayıtları, ne Meclis’in güvenlik kameraları, ne de Kızılay’’da ki mağazaların bilgisayarları bir ip ucu vermedi!
O kayıtlara göre, bizim vekilimiz yok!
Mehdi Eker sövüyor, sayıyor, hakaretler ediyor ama bizim bir tane vekilimiz ortada yok!
Haydi doğru söyleyin, siz Mehdi Eker olsanız ne yapardınız?
Öyle ya kendi memleketinizde düdüğünüz ötmüyor. PKK ne diyorsa o oluyor!
Siz olsanız hazır size boyun eğmiş bir memleket bulmuşken tepesine binmez misiniz?
Diyorsunuz ki:
"Erzurumlular bunu yapmaz"
Doğru...
Ama Mehdi Eker Erzurumlu değil ki...
O Diyarbakır’da BDP’ye kaptırdığı iktidarını Erzurumluları ezmekle elde edebileceğine inanmış bir kere...
Görün bakın Abdullah Kutlu gider, bizim emre maruz vekillerimiz de sadece izler.
Ola ki biri niye böyle oldu diye sorarsa, cevapları hazır:
"Biz o sırada kulisteydik olup bitenden haberimiz yoktu"
Şaka gibi ama değil. Emin olun bu kadar basit...
O Mehdi Eker ki Erzurum Ticaret Odası’nda herkese küfür etti ya, hangi vekilimiz, hangi bakanımız, hangi politikacımız gıkını çıkarabildi?
Şimdi de kalkıp dese ki "sizin de sizin Abdullahınızın da..."
Zannediyor musunuz ki bir presle karşılaşır.
Bizim vekillerimiz en fazla şöyle derler:
"Allah, Allah..."
Ben bu halden utanıyorum...
Siz utanmıyorsanız eğer, söyleyecek bi sözüm yok...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.