Tesis Var Ama Kullanan Yok!...

Kılıç, “Bu kadar imkanımız varken, kış olimpiyatlarına 6 sporcuyla katıldık. Bu çok üzücü bir şey. Erzurum’da çok iyi tesislerimiz var ve yeterince kullanılmıyor. “dedi.

Futboldan başka sporların da önemsenmesi gerektiğine vurgu yapan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye’de kış sporları için çok iyi tesisler bulunmasına rağmen kullanan insan sayısının azlığından yakındı. Kılıç, “Bu kadar imkanımız varken, kış olimpiyatlarına 6 sporcuyla katıldık. Bu çok üzücü bir şey. Erzurum’da çok iyi tesislerimiz var ve yeterince kullanılmıyor. “dedi.

KILIÇ’IN TESPİTLERİ

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, E-Bilet uygulamasının fişlemelere neden olacağı iddiaları için, “Bu uygulamayla, stada gelip de olumsuz hareket sergileyen kişiler çok açık bir şekilde ortaya çıkacak. Böyle fişleme mi olur? Bugün siz herhangi bir muhtarlığa gittiğinizde vatandaşlık numaranızı veriyorsunuz. Üzerinde vatandaşlık numarası olmayan bir kimlikle resmi işlem yapamazsınız” dedi.

Gençlik Ve Spor Bakanı Kılıç, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan ‘Neler Oluyor’ programına konuk oldu. Kılıç, sunuculuğunu TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın yaptığı programda, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve Türkiye Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı Ercan Gürses’in sorularını cevapladı. Kılıç, programa TGRT Haber Kanalı’nın yeni logosu hakkında görüşlerini belirterek başladı. Kanalın yeni logosunu beğendiğini ve özellikle logonun ortasından geçen kırmızı şeridin dikkat çekici olduğunu kaydeden Kılıç, “İnşallah, güzel haberlere, güzel bir geleceğe yol almanız için hafızalarda yer edinecek bu logoyla devam edersiniz. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

AK Parti’nin yerel seçimlerden büyük bir zafer kazandığına dikkat çeken Bakan Kılıç, “Türkiye 30 Mart Yerel Seçimleri’nden daha yeni çıktı. AK Parti, gerçekten büyük bir başarı gösterdi. Genel Başkanımız ve Başbakanımız liderliğinde girdiğimiz yerel seçim maratonu, süreç içerisinde yerel seçim olmaktan daha farklı bir noktaya ilerlediyse de işin özünde bir yerel seçimdi. Burada, partimiz çok büyük başarı ortaya koydu. Aldığımız oy oranı ortada. Daha önceki yerel seçimde aldığımız oy oranıyla karşılaştırdığımız zaman bir artış söz konusu. Şahsi kanaatim, geride bıraktığımız seçimi genel seçimlerle karşılaştırmanın yanlış olduğu yönünde. Farklı dinamiklerin olduğu gerçekse de, sonuç itibariyle bir yerel seçimdi. Özellikle, şehirlerde, ilçelerde kimlerin aday olduğu da öne çıktı. Bazı illerimizde, demokratik olmayan yollara başvurulup, özellikle AK Parti adaylarının üzerinde hiç hoş olmayan baskılar kurulmaya çalışıldı. Bazı saldırılar oldu. Bunları kabul etmek, tasvip etmek mümkün değil. Bunun örneğini Ankara’da ciddi bir şekilde yaşadık. İstanbul’da da bunu görmek mümkündü” ifadelerini kullandı.

Bakan Kılıç, şunları dedi:

“Biz hizmet odaklı bir partiyiz. Bizim hedefimiz, seçimlerden sonra da vatandaşlarımızın yapılan hizmetlerden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamaya çalışmak. Belediye başkanlarımızın bunun için çalışacağına hiçbir şüphe duymuyorum. Gerçekten güzel bir atmosfer yakaladık ve bu atmosfer içerisinde geleceğe doğru yol alıyoruz.”

“CHP’NİN ANKARA’DA ALDIĞI OYLAR, KENDİ OYLARI DEĞİL”

CHP’nin Ankara’da aldığı oyların kendi oyu olmadığını kaydeden Kılıç, muhalefetin yerel seçimlerde hile yapıldığı iddialarına yönelik, “Seçimde çıkan oy oranlarına baktığımız zaman, faklı bir yönelişin söz konusu olduğu ortada. Yani, siyasi çizgisi bugüne kadar farklı bir siyasi parti olan bir kişi, başka bir siyasi partiden aday oldu. Herhalde hiç kimse, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ankara’da aldığı oy oranının kendi oy oranı olduğunu düşünmüyordur. Bu CHP’nin kendi oyu değil. Bu vatandaşımızın demokratik tercihidir. Ama CHP adayının seçim sonucunu Anayasa Mahkemesi’ne taşımak gibi bir başvurusu oldu. Ben hukukçu değilim ama bildiğim kadarıyla, YSK’nın verdiği kararı verildiği andan itibaren tartışmaya açmak mümkün değildir. YSK, son mercidir. İstanbul’da da aynı şeyler konuşuldu. İstanbul’da fark 8 puan. Yani 700 bin oya tekamül ediyor. Bunun takdirini artık vatandaşlarımıza bırakıyoruz. Biz 2002’den beri girdiğimiz her seçimden alnımızın akıyla çıktık. Hep birinci partiydik, her zaman kazandık. Genel Başkanımız, ‘Seçimlerden 1. olarak çıkmazsak, koltuğumu bırakmaya hazırım’ dedi. Diğerleri bunu yapabilir mi? Bu açık bir çağrıdır. Bu açıkça ortaya duruş koymaktır. Seçim sonuçlarına hile karıştığı iddiası, uzun zamandır dillendirilen bir iddiadır. Hile kelimesi, o kadar ağır bir kelime ki, bence demokratik seçimlerde hile yapıldığını savunmak yenilgiyi kabul edememektir. Bugüne kadar birçok seçim yapıldı. Çok partili sisteme geçtiğimizden beri çok seçim yaptık. Bunların hiçbirisinde, seçim sonuçlarına ve seçimin yapılmasına yönelik tartışmalar olmamıştır. Başbakanımız çok açık bir şekilde ortaya tavır koydu. Dedi ki; ‘Buyursunlar, gelsinler, saysınlar.’ Biz kendimizden eminiz. Birtakım şeyleri dillendirirken, siyasi sorumlukları olan insanların bu tip açıklamalar yaparken, neye zarar verdiklerini iyi düşünmeleri gerekir. Ben, böyle bir tartışmanın başka yerlerde yaşandığını görmedim” değerlendirmesinde bulundu.

“1 MAYIS’I AK PARTİ RESMİ TATİL YAPTI”

1 Mayıs’ı AK Parti’nin resmi tatil yaptığını hatırlatan Kılıç, sendikaların Taksim ısrarının farklı amaçlar taşıdığını söyledi. Kutlama yeri olarak Yenikapı’yı işaret eden Kılıç, şunları ifade etti:

“Sendikaların amacının gün ve gün içerisinde işçilerin sorunlarıyla ilgilenmek olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de 1 Mayıs’ı hangi iktidar, şuandaki konumuna kavuşturdu. Eğer sendikaların amacı 1 Mayıs’ı kutlamaksa, bunu bir şölen havasında yapmaksa, gidersiniz mülki idare amirinden, ‘biz böyle bir toplantı yapmak istiyoruz’ diye izin talep edersiniz. Size en güzel yerler gösteriliyor, alternatifler gösteriliyor. Bu hak size veriliyor. Gidersiniz orada en güzel şekilde, rahat bir şekilde kutlarsınız. ‘Hayır, ben bunu şu noktada, şu kalabalıkla yapacağım’ derseniz bu farklıdır. Kamu düzenini sağlayan noktada, her vatandaşın hayatını normal bir şekilde idame ettirmesinin sorumluluğunu üstlenmiş kurumlar, kişiler bunlarla ilgili kararları veriyor. Size ‘yapamazsınız’ denmiyor. Sadece yer gösteriliyor. Amacınız bir kutlama yapmaksa, o zaman orada en güzel şekilde yaparsınız diye düşünüyorum.”

“TESİS VAR, KULLANAN YOK”

Futboldan başka sporların da önemsenmesi gerektiğine vurgu yapan Kılıç, Türkiye’de kış sporları için çok iyi tesisler bulunmasına rağmen kullanan insan sayısının azlığından yakındı. Soçi’deki kış olimpiyatlarına 6 sporcuyla katılmanın üzücü bir durum olduğunu belirten Kılıç, “Türkiye’de spor dendiği zaman, akla doğrudan futbol geliyor. Ben, olimpiyat adaylığı sürecimizde yaşadığımız tecrübelerden yola çıkarak, sporda başarılı olmanın tek branşta başarılı olmak anlamına gelmediğini düşünüyorum. Özellikle, diğer spor dallarımızda ve amatör branşlarımızda ciddi manada yatırım yapıp, buradaki çalışmaları koordine etmemiz gerekiyor. Soçi’de kış olimpiyatlarına gittik. 75 Milyon nüfusu olan Türkiye Cumhuriyeti’nden 6 sporcuyla katıldık. Bu kadar yoğun bir kış sporu imkanı olan bir ülkeyiz. Erzurum, Kars, Uludağ, Kayseri, Ilgaz saymakla bitmez. Bu kadar imkanımız varken, kış olimpiyatlarına 6 sporcuyla katıldık. Bu çok üzücü bir şey. Erzurum’da çok iyi tesislerimiz var ve yeterince kullanılmıyor. Güzel tesislerimiz var, çok güzel tesislerimiz var, durumu çok iyi olmayan tesislerimiz de var. Bunlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Ama gerçekten kullanım oranımız düşük. Bizim sporda başarılı olabilmemiz için bu tesislerin içerisini doldurmamız lazım. Biz tesisler yapıyoruz. Çok ciddi çalışmalarımız var. Ama içerisindeki insan kullanımını çok ciddi şekilde arttırmamız lazım” ifadelerini kullandı.

“FİŞLEME YOK; MUHTAR BİLE VATANDAŞLIK NUMARASI İSTİYOR”

E-Bilet uygulamasının tribünlerde yaşanan şiddet olaylarının önünde geçmek amacı taşıdığını kaydeden Kılıç, fişleme eleştirilerine, “E-Bilet konusunda çok tartışmalar oldu. Bu 2011 yılındaki yasayla başlayan bir süreç. Bu, daha önce ertelenen bir süreç. Ortaya konmuş olan bir irade var. Şiddeti engelleyeceğiz diyoruz. Bu uygulamayla, stada gelip de olumsuz hareket sergileyen kişiler çok açık bir şekilde ortaya çıkacak. Böyle fişleme mi olur? Bugün siz herhangi bir muhtarlığa gittiğinizde vatandaşlık numaranızı veriyorsunuz. Üzerinde vatandaşlık numarası olmayan bir kimlikle resmi işlem yapamazsınız. Bu 2013’te ihalesi bitmiş bir süreç. 2013 Ağustos’ta işlemler bitmiş. Bu bugün bir anda ortaya çıkarılan bir şey değil. Kaldı ki, burada spor kulüplerine aktarılan ciddi bir kaynak var. İlk başta bazı aksaklıklar olabilir. Ama sonucunda elde edeceğimiz huzur ortamını düşünmemiz gerekiyor. Alacağınız kartta kulüp ambleminizin olması gerekmiyor. Böyle bir fişleme de yok. O sizin tercihinize kalmış bir şey” şeklinde cevap verdi.

“VOLKAN’A TAŞ DEĞİL, KAYA ATTILAR”

Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan futbol müsabakasında çıkan tribün kaynaklı olaylara değinen Bakan Kılıç, E-Bilet uygulamasının tribünlerde yaşanan bu tür şiddet olaylarının önüne geçeceğini ifade etti. Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’e atılan taş için ‘kaya’ benzetmesi yapan Kılıç, “Trabzonspor-Fenerbahçe maçında bir sıkıntı yaşadık. Taraftar olduğunu iddia eden ama taraftar olmadığına inandığım bir kişi, Volkan’a doğru bir taş attı. Ki ben ona kaya diyorum. O taş, stadın içerisine atıldığı sırada, sahaya kadar gitmeyip, kenardaki basın mensubuna, emniyet görevlisine, sağlık görevlisine, top toplayıcı çocuğa gelseydi ve orada sakatlıkla yada ölümle sonuçlanan bir olay olsaydı, biz bugün ne konuşuyor olacaktık? Bunları ciddi manada değerlendirmemiz lazım. Bayanlar voleybol maçında sahaya bir fişek atıldı, bir bayan sporcunun sırtına geldi ve onu yaraladı. Bu nasıl bir anlayıştır?” diye konuştu.

“GENÇ TÜRK FUTBOLCULARIN ÖNÜ AÇILMALI”

Süper Lig kulüplerinin yabancı oyuncu ısrarından rahatsız olduğunu dile getiren Kılıç, genç yerli futbolcuların önünün açılması için yabancı sayısının serbest kalmamasından yana olduğunu belirtti. Yabancı sayısına Federasyon ve kulüplerin birlikte karar vereceğini hatırlatan Kılıç, “Yabancı sayısı, Futbol Federasyonu ve kulüpler arasında yapılacak müzakereler sonucu belirlenecek bir şey ama benim kanaatim genç Türk futbolcuların önünün açılması yönünde. Eğer Milli Takım’ın başarılı olmasını istiyorsak, kendi oyuncularımızın elinden tutmalıyız” şeklinde görüş belirtti.