Tortum Belediyesi tarafından bastırılan 'Tortum'un Manevi Mimarları' adlı kitaba ciddi eleştiriler geldi.
Tortum Kültürüne hizmet amacıyla kaleme alınıp yayımlanan bir kitap, dikkatli okurların ciddi eleştirisine neden oldu.
E-posta yoluyla eleştirilerini gazetemize ileten Tortum’lu bir aydınımız, şehir ve ilçelerin tarihi, kültürü ve manevi dinamiklerini ilgilendiren konularda bilimsel titizliğin önemine vurgu yaparak : “Tarihi gerçekleri yansıtmayan, tutarlı bilgi ve belgeye dayanmayan söylentilerle dolu yayınlar, yarar yerine zarar veriyor, şehir hafızasını bulandırıyor.” İfadesini kullandı.
Kamu kuruluşları ve Belediyelerin, kitap içeriklerini incelemeden bu gibi faaliyetlere alet olmaması gerektiğini ifade eden hemşehrimiz şöyle yazıyor mektubunda: “ Söz konusu kitapta çok önemli maddi hatalar var, bazı bilgiler tamamen yanlış, bazıları rivayet ve söylenti. Dedikodu yazılarla bir köyü rencide etmek büyük bir hata, büyük bir vebal. Hassasiyetimiz bu yüzden. Yoksa mezar onun ya da başkasının önemi yok. "O devirde Bağbaşında ahlaksızlık had safhadaydı" demek belki kahvede konuşulsa dedikodu der geçersin, ama böyle bir iftirayı bir kitaba konu etmek üstelik delilsiz, mesnetsiz bir şekilde bunu yapmak sadece yaşayan torunları değil vefat edenlerin de ruhlarını incitir.
İşte hemşehrimizin eleştirilerinden satır başları:
-DEDİKODULARLA KİTAP YAZILMAZ
Tortum'un Manevi Mimarları kitabında Bağbaşı Köyünde medfun Kutumarlı Mehmed Efendi, ailesi ve mezarları halkında verilen ifadelerin önemli bir kısmı söylentiden ibarettir.
1248 (1831-32) tarihli nüfus defterinde Haho köy imamı olarak Mehmed Efendi yazmaktadır. Ancak baba adı İbrahim değil Hasan'dır. Aynı defterde 2oğlu ve 3 yeğeni kayıtlıdır. Mehmet Efendi ve ailesi Osmanlı arşiv kayıtlarında şu şekildedir: Haho imamı Hasan oğlu Mehmet (Haho karyesi imamı)
Mehmet hocanın oğulları Muharrem ve İbrahim Yeğenleri Mustafa oğlu Sadeddin, Abdülaziz ve Bilal. Mehmed Efendi hakikaten mühim bir zattır.
Haho da dini eğitimde çok büyük vazife görmüştür. Fakat 1831 tarihli kayıtta 50 yaşındadır dolayısıyla vefat ettiğinde mezar taşındaki tarihe göre 80 yaşını geçkindir. Zehirlenme aile içinde konuşulmuş söylentiden ibarettir. Zira 1860 lı yıllarda Haho da Hristiyan olduğunu iddia etmek akıl kârı değildir. 1831 nüfus sayımında dahi Hristiyan nüfus yoktur ve bu belge arşivde rahatlıkla ulaşılabilecek durumdadır.
Mehmet Efendi'nin mezarı olarak gösterilen mezar ise Haho'da Mülazımgil olarak bilinen sülalenin dedesi Mülazim Mehmet Ağa'ya aittir.
Mezar taşında zaten Mülazım Mehmet Ağa ibaresi vardır. Aile büyükleri tarafından bilinen bir mezardır.
Kutumarlı Mehmet Efendi'nin mezarı ise yazısı silinmiş olan ve kitapta babası olduğu iddia edilen İbrahim Efendiye ait olduğu söylenen mezardır.
Bu da eskilerin şehadeti ile sabittir. Kaldı ki Osmanlı arşiv kayıtlarında Mehmet efendinin babası İbrahim değil Hasan'dır. İbrahim ise 1831 de 11 yaşında olan oğludur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.