Bu yıl, içinden geçtiğimiz olağanüstü süreç nedeniyle meydanlarda olmadıklarını ifade eden Türk-İş Temsilcisi Yusuf Gökçan, “Bugün insanca yaşam ve çalışma şartlarını sağlama kavgasının verildiği, emeğin haklarının, barış ve özgürlük mücadelesinin sürdürüldüğü gün; bugün ülkemizle birlikte dünyanın tamamını etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) salgını yaşamımızı köklü bir biçimde değiştiriyor.
Bizlerle birlikte tüm dünyada, hak arayanların çıktığı meydanlar bugün sessiz kaldı. Ama halkımızın temel mal ve hizmetlerini karşılamak için işyerlerinde işçiler olarak çalışmaya devam ediyoruz. Mal ve hizmet üretimini bu zor koşullar altında sürdüren arkadaşlarımız, Gece gündüz demeden canını dişine takarak, büyük bir özveriyle çalışıp adeta yaşamlarını ortaya koyan kardeşlerimiz, Çalışmaya, üretmeye, hizmet vermeye devam ediyoruz. Bugün “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” Emeğin ve emekçinin değerini bugün toplumun tüm kesimleri bir kez daha gördü. Ülke, dil, din, etnik köken, kültürel fark olmaksızın, hepimiz, yani tüm insanlık derin bir belirsizlik döneminden geçiyoruz. Daha önce yaşanmamış anlara tanıklık ediyoruz. Olağanüstü bir dönemin etkilerini ve sonuçlarını görüyoruz. Dünya çapında bu derece sarsıcı bir etkiye neden olmuş bir olay yaşanmadı. Dünya Savaşlarının bile bu kadar yaygın etkisi olmadı.
Dünya, geçtiğimiz yüzyıl içinde onlarca badire atlatmış olsa bile, bu kadar geniş kapsamda, milyarlarca insanın etkilendiği başka bir olayı şimdiye kadar görmedi. yapılamaz oldu. Her türlü spor ve kültürel etkinlikler ertelendi. Covid-19 salgını ile dünya değişiyor. Şimdi sosyal devleti yeniden inşa etmenin zamanıdır. Şimdi işçinin, memurun, çiftçinin, esnafın, emeklinin, işsizin, yani toplumun geniş kesimlerinin taleplerinin karşılanması zamanıdır. Şimdi yaşadıklarımız, önümüzdeki dönemde dünya çapında yaşanabilecek kapsamlı toplumsal dönüşümlerin zemini olmalıdır” diye konuştu.
Bu dönemin farkına hala varamayanlar olduğunu belirten Yusuf Gökçan açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Birtakım kişi ve kuruluşlar eskisi gibi davranmaya, gelişmeleri fırsata çevirmeye ve hırslarının peşinden koşmaya devam ediyor.
Aslında Covid-19, biz işçilerin uzun süreden beri söylediği ve eğer düzeltilmezse tüm insanlığı felakete sürükleyebilecek bir gerçeğin anlaşılmasını sağladı.
Bizler; işçi hak ve özgürlüklerinin hiçe sayıldığı bu dünyanın yaşanabilir adil bir dünya olmadığını söyledik, “işler bu şekilde yürümez” dedik.
Bir virüs geldi ve her şeyi görünür kıldı. Dünyanın ne derece adaletsiz bir şekilde yönetildiğini, işçi hak ve özgürlüklerinin, öncelik sıralamasında ne kadar gerilerde olduğunu herkesin yüzüne vurdu. Yoksulların, yeterli sağlık, beslenme ve barınma koşullarına sahip olmayanların karşı karşıya kaldıkları sefaletin boyutlarını gözler önüne serdi.
Sürekli “ellerinizi yıkayın, kişisel temizliğinize dikkat edin” çağrılarının dünya çapında yapıldığı bir ortamda, olağan zamanlarda suya erişemeyen milyonlarca insanın olduğunun farkına varıldı.
Bağışıklık sistemini korumak için dengeli beslenmenin önemine vurgu yapılan bir ortamda, dünya genelinde 2019 itibariyle 820 milyon insanın açlıkla mücadele ettiğini görmeyen gözlere gösterdi, duymayan kulaklara duyurdu.
İçinden geçtiğimiz süreç, başta sağlık hizmetleri olmak üzere, tüm alanlarda şimdiye kadar yapılmış tüm özelleştirmelerin ne kadar hatalı olduğunu, yeni-liberalizmin sınırlı sayıda zenginin çıkarı için milyonlarca insanı nasıl yoksullaştırarak tahakküm altına aldığını kanıtladı.
Kendilerini dünyanın yöneticileri gibi gören ülkelerin, bir anda baş gösteren salgınla mücadelede nasıl sorunlar yaşadıklarını gözler önüne serdi.
Yaşamını ücretli çalışarak sürdürmekten başka şansı bulunmayan milyarlarca insanın bir anda nasıl işsizlik ve yoksulluk riskiyle karşı karşıya kalabileceğini bizlere gösterdi.
Aslında vasfı ne olursa olsun, dünyanın tüm işçilerinin mevcut ekonomik düzende ne derece kırılgan bir hayat sürdüklerini ortaya koydu.
2020 1 Mayıs’ını karşıladığımız bu olağanüstü koşullar altında bile taleplerimiz geçerliliğini korumaktadır. Covid-19 salgını sürecinde ve sonrasında atılması gereken birçok adım bulunmaktadır: Çoğulcu, özgürlükçü ve katılımcı demokrasi, tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirilmelidir. Sendikal örgütlenme demokrasinin yapı taşıdır.
Ekonomik ve sosyal politikaların öncelikli amacı, refahın adaletli dağılımı olmalıdır. Ücretli çalışanların yaşama ve iş şartları iyileştirilmelidir. Vergide adalet sağlanmalıdır. İşsizlik ve kayıt dışı istihdam ortadan kaldırılmalıdır.
Stratejik sektörler ve sosyal güvenlik, eğitim, sağlık gibi hizmetler kamu tarafından yerine getirilmelidir. İşsizlik Sigortası Fonu kuruluş amacına uygun kullanılmalıdır.
Kıdem tazminatı gibi işçilerin en önemli kazanımları korunmalı, esnek çalışmaya dönük değişiklikler gündeme getirilmemelidir.
Tüm insanlık olarak bu küresel salgının üstesinden geleceğimize olan inancımız tamdır. Aslında bu insanlığın verdiği bir savaştır. Bu savaşın ön cephesinde yer alan sağlık emekçileri ve dünyanın hala işler durumda kalmasını sağlayan diğer tüm iş kollarındaki emekçileri yer alıyor. Ön cephedeki savaşın kazanılması, geri cephedeki önlemlere de güçlü bir şekilde bağlıdır. Bu salgının mağlup edilmesinin ardından, tüm insanlığın bir arada ve barış içinde yaşayabileceği, eşitsizliklerin üstesinden gelmek için bir mücadele vereceği sürecin içine gireceğini ümit ediyoruz. Sendikalar, emek örgütleri, aralarındaki ayrılıklardan kurtulup bir araya gelmek zorundadır. Önümüzdeki yıl hep birlikte 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamalı, işçinin taleplerini bir ağızdan seslendirmeliyiz. Emeğin hak ve çıkarlarını birlikte koruyup geliştirmeliyiz.”
Türk İş temsilcisi Gökçan’dan 1 Mayıs açıklaması
Türk-İş Temsilcisi Yusuf Gökçan ve beraberindeki 13 sendika başkanı 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla ortak basın açıklaması yaptı.
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Meteoroloji personelinden zorlu görevMeteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü ekipleri doğru ve zamanında hava tahmini raporları çıkarmak, bunları vatandaşlara ve ilgili kurumlara ulaştırmak için canla başla çalışıyor.
Madagaskar Sirki Erzurum'da nefes kestiUluslararası Madagaskar Sirki Moğolistan ekibi, Erzurum Spor Salonu'nda gösteri yaptı. Sirk gösterileri çocuklar ve aileleri tarafından büyük bir heyecanla izlendi.
Kar Erzurum’u adeta esir aldıErzurum’da 3 gündür hemen hemen aralıksız devam eden kar yağışı hayatı olumsuz şekilde etkilemeye devam ediyor.
Erzurum'da kara ve soğuğa rağmen uçak trafiği aksamıyorErzurum'u 3 gündür adeta esir alan yoğun ve aralıksız kar yağışına rağmen hava limanında uçakların iniş ve kalkışları güvenli şekilde sağlanıyor.
- 12:07 - Cinayetin failleri jandarmadan kaçamadı
- 11:54 - Meteoroloji personelinden zorlu görev
- 11:50 - ATA AÖF vize sınavlarına hazır
- 11:38 - Madagaskar Sirki Erzurum'da nefes kesti
- 11:00 - LRF ile Balık Tutmanın Püf Noktaları
- 10:46 - Kar Erzurum’u adeta esir aldı
- 10:41 - Milyonları ilgilendiriyor! Kalem kalem hepsi değişti: İşte yeni MTV, ehliyet, pasaport ücretleri...
- 10:29 - Erzurum'da kara ve soğuğa rağmen uçak trafiği aksamıyor
- 10:25 - Kar yağarken bir yandan da temizleme çalışmaları devam ediyor
- 10:21 - Erzurum'da kış yüzünü göstermeye başladı
- 10:18 - Milli Eğitim Bakanı Tekin, öğretmenler için söyledi: "Gurbet O Kadar Acı Ki"
- 10:13 - Erzurum'da 350 koyun uçurumdan düştü
- 09:28 - Eşsiz Eğlenceler İçin Kiralık Dansçılarla Tanışın
- 09:27 - Uygun Fiyatlarla İstanbul'da Dansöz Kiralama
- 17:34 - Bakan Tekin: "Eğitimi güncel tutmak, yeni olandan faydalanmak için köklerimiz üzerinde yol alacağız"
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Erzurum Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25
Tel : 0 532 414 82 11 0 538 776 25 25
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.