Türkiyenin güvenliği Misak'ı Milli haritasının son sınırından başlar. Bu gerçek aynı zamanda bize bazı görevlerimizide hatırlatıyor. Türkiye Balkanlarda,Kafkaslarda, Orta Doğuda kısacası komşu coğrafyaların tamamında belirleyici konumda olmak zorundadır.
Nerede bir kanayan yara varsa orada bulunmak, tehdit ve tehlikeleri kaynağında yok etmekle yükümlüdür. Varlığımız, birliğimiz, istikbalimiz bunu gerektiriyor ve bundan kaçış yoktur. Nereden geldiğimizi unutmamamız lazım. Şanlı geçmişimizi, onurlu tarihimizi yok sayamayız. Bulgaristan'da Jivkov döneminin zulmünü yaşayanların tek ümidi Türki'ye idi. Kapılarımızı açtık, kardeşlerimiz, soydaşlarımızı hiç düşünmeden bağrımıza bastık. Batının bütün değerleri, Yunanistanda, Batı Trakyalı soydaşlarımız için baskıların ortadan kaldırılmasına yetmedi.
Yine imdada Türkiye yetişti. Bütün dünya Bosna-Hersekdeki soykırıma sessiz kalıp görmezden gelirken, ayağa kalkan, kucak açan, yardıma koşan yine TÜRK milleti olmuştur.
Kafkaslar bizim gönül coğrafyamızdır, kültür sahamızdır. Ecdadımızın yadigarıdır. Dağlık karabağdaki Ermeni zülmü en çok bizi yakmış ve bizi üzmüştür. Irak, Suriye, Libya bugün perişan haldeyse bunun sorumluluğu bizim omuzlarımızdadır. Nitekim buralardaki kargaşa, belirsizlik, işgal, zulüm, göyaşı en çok bizi etkiliyor. En çok bizi yaralıyor,en ağır bedeli biz ödemek durumunda kalıyoruz.
Başkanlarda,Kafkaslarda dengeyi sağlayacak, mazlum milletlere ümit verecek olan, ancak ve ancak Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu bir hamaset değildir. Yaptık, uyguladık,sonuç aldık, yüzyıllar boyu dünya'ya nizam verdik. Yine yaparız, bütün dünyanın, ama en çokda bizim içinde bulunduğumuz coğrafyanın acil biçimde huzura ihtiyacı var. Bizim kimsenin toğrağında gözümüz yok. Kimsenin zenginliğinden pay istemiyoruz ama hiç kimsede bizi hafife almasın, terörle, ihanetle, kalleşlikle bizi dizginlemeye uğraşmasın. Burnumuzun dibine kadar gelip, her kahpeliği yaptıktan sonra size ne demesin. Siz işinize bakın,bizim verdiğimize razı olun, bizim çizdiğimiz sınırlar içinde kalın dayatmasında bulunmasın. Buna rıza gösteremeyiz, sessiz, tepkisiz kalamayız.
Kimin ne dediğine, ne yaptığına bakmadan, gereğini yaparız.
Onun için "Fırat kalkanı, Zeydin Dalı, Barış Pınarı Harekatlarının, İdlip Harekataını yaptık. Akdenizde haklarımızı almak için araştırma ve sondaj gemilerimizle sahaya indik, onun için Libyadayız.Onun için Esad zülmünden kaçanlara kapılarımızı açtık, idlip de katledilenlerin tek ve son ümidi yine Türkiyedir.
Biz en zor zamanlarımızda bile kimseye eyvallah etmedik. Bu Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu hiç kimse unutmamalıdır. İhtiyacımız olan şey istikrardır. Sosyal, barış, birlik ve beraberliktir. Bunu sağladığımız zamaz neler yapabileceğimize yine tarihimiz şahittir. Bunu yapiyor,bunu istiyor,bunu hayata geçirmeye gayret gösteriyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.