Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayar, bugünkü köşesinde Erzurum’dan giden bir mektuba yer verdi. İşte Türkiye’de Kış sporları gerçeğini gözler önüne seren o mektup:
“2014 Kış Olimpiyat Oyunları, Rusya’nın Soçi kentinde başladı. Türkiye sadece 6 sporcusu ile katılabildi. 76 milyonluk ülkede, üstelik ülkesinin büyük bir bölümü aylarca karlar altında kalan bir ülkenin olimpiyatlara gönderebildiği yarışmacı sayısı ALTI!..
Dünya sporcuları ile yarışabilecek düzeyde kayakçı yok, buz hokeyci yok, buz patenci yok. Tıpkı üç tarafı denizlerle çevrili ve kendi içdenizi olan ülkemin yüzmede dünya çapında sporcu bulamadığı gibi…
Tıpkı atletizmde kendi yetiştirdiği değil de devşirme sporcularla başarı arandığı gibi…
Halbuki sporun okullaşması gerekir. Okullarda beden eğitimi derslerinin ağırlığının arttırılması gerekir. Spor tesislerine önem verilmesi gerekir. Dini eğitimin değil spor eğitiminin küçük yaşlarda başlaması gerekir.
Ancak bugün olduğu gibi eğitimde bilim, spor, sanat okulları yerine imam hatip lise ve ortaokullarını çoğaltırsan ancak gereğinden fazla imam yetiştirirsin kayakçı yerine, atlet yerine, yüzücü yerine…”
Okur Namık Özgür acı tabloyu sergilerken, 2011’de yapılan 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için yaklaşık 700 milyon TL harcadık. Bunun 550 milyon TL’lik kısmı tesis yatırımlarını kapsıyordu. Yapılan bu yatırımın Cumhuriyet tarihinde bir kente yapılan en büyük spor yatırımı olduğunu da söylememiz gerekiyor. Soçi oyunlarına yüzlerce sporcu yetiştirecektik. Peki ne oldu? Değil 50 sporcu, 10 sporcuyu zor gönderdik Soçi’ye… Turizm açısından da kış turizmi için en çok tercih edilen merkez haline gelecekti Erzurum…
Biz o paraları sadece buz pateni yapılması daha doğrusu sonuncu olmak için mi harcadık!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.