İstanbul Havalimanı’nın, 7 Haziran 2014’te yapılan temel atma töreninden bir gün sonra “Temel atma töreninde Erzurum’u düşündüm.” Başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Geçen gün bir tören için gittiğim bu muazzam ve muhteşem eseri dolaşırken hatırladığım yazıyı arayıp buldum.
Son bölümü şöyle yazının:
“ Temel atma törenini izlerken yap-işlet-devret ve Kamu Özel İşbirliği yöntemiyle hayata geçirilen diğer büyük projeleri hatırladım.
Birkaç yazımda yine değinmiştim.
Erzurum bu model üzerinde daha çok kafa yormalı.
Diğer kalkınma enstrümanlarına bunu da eklemeli.
Elbette, getirisi milyarlarca dolar olan büyük projelere bakıp, mesela İstanbul Yeni Havalimanı ölçeğinde devasa işler için hayaller kuralım demiyorum.
Sizi, olmayacak duaya âmin demeye davet etmiyorum.
Sadece büyük işlere zemin hazırlayan bu modelin, daha küçük, daha mütevazı şekilde Erzurum için de uygulama alanı bulabileceğini ifadeye çalışıyorum.
Özellikle Kış Turizmi, Termal Turizm, Gıda ve Hayvancılığa bağlı ileri teknolojiye dayalı projelerde…
Eğitim ve sağlık projelerinde bu modelden bize ekmek çıkabileceğini hissediyorum.
Bir büyük projenin temel atma coşkusu beni bu düşüncelere sevk etti.
Sizce de üzerinde yoğunlaşmaya değmez mi? ”
*
Nerede güzel bir eser görsek, hemen şehrimize yakıştırıyoruz onu.
Acaba aynısını veya benzerini uygulayabilir miyiz Erzurum’a diye beyin rüzgârları estirmeye başlıyoruz, fırtınaya takatimiz yetmese de.
Bakın, o gün de öyle yapmışız.
“Alternatif bir finansal model olarak Kamu Özel İşbirliği’ni, Yap-İşlet-Devret yöntemini uygulayabilir miyiz? Erzurum için düşündüğümüz büyük projelere.” diye hayaller kurmuşuz.
Yanlış hatırlamıyorsam, “Fabrikası Devletten, İşletmesi Milletten” başlıklı bir yazımda da bu modelin yerele uyarlanabilecek şekli üzerinde durmuştum.
Özellikle, ilçelerde kurulacak ileri teknoloji donanımlı tesis/küçük fabrikalarla; il merkezinde hayata geçirilecek Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’yle Erzurum’u Hollanda düzeyinde bir gıda üssü haline getirmek hiç de hayal değil.
Yazıyı kaleme alırken, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modelinin Erzurum için biçilmiş kaftan olduğuna bir kere daha kanaat getirdim.
Modelin en yaygın uygulama biçimleri olan Yap-İşlet Devret ve Yap İşlet Kirala’dan ziyade, Erzurum için şu şekilde özel bir model olarak uygulamak gerektiğini düşündüm.
Devlet olarak yap, vatandaşa, üreticinin kuracağı kooperatiflere önce sembolik bir bedelle kirala, ürününe pazar bul, sonra da devret ona…
Daha uygununu söyleyeyim mi? Yap- İşlettir-Hibe et…
Son yıllarda Erzurum yatırım indirimleri ve teşvikler bakımından hep gözetildi, hiç ihmal edilmedi.
Bundan böyle de Hükümet’in ilgi ve desteğini artırarak sürdüreceğinden hiç şüphem yok.
Yeter ki şehrin önderleri, girişimcileri, bürokratik kademeleri bu modeller üzerinde çalışsınlar, siyasilerin önüne somut öneriler koysunlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.