Her konuda yardım ve yardımlaşma, insana yakışan ve elbette onu yücelten onurlu bir davranışı ifade eder.
Yardımlaşmanın ve paylaşmanın karşılıksız birlikteliği, bie açıdan gönül vr ruh güzelliğinin de hesaba yansıması, onu anlatmasıdır.
Karşılıksız yardımlaşmanın enerji si kimi zaman olağanüstü hayat öykülerine işte bu yüzden meşale olabiliyor.Şimdi konumuzla ilintili gerçek bir yardımlaşmanın öyküsünü birlikte paylasabiliriz.
Bir ıngiliz karı koca, yaz tatillerini doğayla baş başa geçirmek için iskoçyanın uçsuz bucaksız kırlarına gitmişlerdi.Yanlarında delikanlı oğullarıda vardı.Bir gün genç oğul köyün hemen yanı başındaki koruda tek başına dolaşmaya çıktı ve ağaçlar arasındaki berrak ve ıssız su birikintisinin dayanılmaz çekiciliğine kapılarak soyunup, serinlemek için sıya girdi.Tabi başına geleceklerden habersizdi.Vücudunu serin kaynak suyunun keyfine henüz bırakmıştıki, dayanılmaz bir sancıyla bir anda ne olduğunu şaşırdı.Vücudunu kramp kaplamıştı.Bir kaç dakika ıçinde; kendisini suyun üzerinde tutacak son gücünüde harcadı.Mücadeleyi kaybetmeye başladığını hissetti ve birden panikleyerek, can havliyle yardım çağırmaya başladı.Yakınlarda bir yerde tarlada çalışan bir köylü çocuğu,feryadlarını duyarak imdadına yetişti ve onu son anda çekip gölden dışarıya aldı.Kurtulmuştu!
Daha sonra oğlunu keçib bir ölümden kurtaran genç köylüye teşekkkür için evine davet etti.Söyleşi sırasında cesur delikanlıya gelecekle ilgili planlarını sordu. Çocuğun yanıtı isteksizce ve tek cümleydi; babam gibi çiftçi olacağım maalesef. Oysaki çocuğu kurtulan baba,şükran duygularıyla dolup taşıyor,vefa borcunu ödeyecek fırsat arıyordu.
Başka bir şeymi olmak isterdin yoksa? diye üstlendi.Evet diye başını öne eğdi.Hep doktor olmak isterdim.Ama bizler fakir insanlarız.Böyle pahalı bir eğitimi babam karşılıyamazki. Üzülme istediğin olacak dedi ingiliz baba Tıp okuyacaksın hazırlan bütün masraflarını ben karşılıyacağım.
Aradan yıllar geçer, 1943 yılının Aralık ayında bir gün; dönemin İngiltere Başbakanı olan Winston Churchill Kuzey Afrikada hastalanır, Doktorların koyduğu teşhis,çok şiddetli zatürreydi.Hemen o günlerde penisilin adı verilen mucizevi ilacı keşfeden Sir Alexander Fleming' e haber verildi.Fleming,İngiltereden Afrikaya uçtu ve yeni ilacını hasta İngiliz Başbakanına uyguladı.Penisilinin keşfine kadar ölümcül bir hastalık olan zatürree,Churchili öldürmedi ve mucize ilaç hemen etkili oldu.
Penisilini keşfeden ve ilacı ile Başbakanı bizzat tedavş eden Alexander Fleming böylece Churchill'in hayatını kurtardı Hemde ikinci kez.
Yıllar önce iskoçyadaki küçük gölde genç Churchill'i boğulmaktan kurtaran ve çiftci olacakken,baba Churchill'in maddi desteği sayesinde tıp okuyan genç; ünlü iskoç Dr.Alexander Fleming'ten başkası değildi çünkü Netice olarak birbirlerine yardım etmek için onların göle düşmelerini beklemeyin.Çevrenize bir bakın .Gücünüz varsa ve elinizden geldiğince, bayramı seyrani beklemeden,naçar durumda,kırılgan ve gerçek ihtiyaç sahibi olanlara yardım etme fırsatını asla heba etmeyin.Bu dünyanın en güzel duygusudur. Sıkca tadın ve mutlu olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.