Allah dünya hayatı imtihan yurdu olarak düzenlemiş, insanların böylece sınanacağını takdir etmiştir.
Bu nedenle insanların tek ümmet olmasını dilememiş ama renkler ve dilleriyle farklılaştırarak sınamaya tabi tutmuştur.
Artık hangi kavim Allahtan gelene tabi olursa kurtulacak, diğerlerine hakkı temsil ederek iletecek, hangisi de isyan ederse zulme sapmışlar olarak helaka uğrayacaktır…
İnsanlardan Müslüman olanlar başından beri Allah’a itibar etmiş, ondan gelene uymuş, onun seçtiği elçilere tabi olmuş, onların davalarına destek olmuşlardır.
İmtihanı kazanmak isteyenlerin yolculuğu böyle sürmüştür.
İnsanlardan Allah’a güvenmeyen, Allahtan gelene itibar etmeyip de şirk koşanlar, küfredenler ve münafıklar kendi yanlarından ürettikleriyle başka bir yolda yürümeye devam ediyorlar.
Bunlar oligarşik yönetimlerle despotik idare kurarak laik, demokratik ideolojiler nezdinde liberalleşmiş, Marksistleşmiş, faşistleşmiş ve ulusalcılaşmış olanlardır. Külli zalim, külli zorba olan yolcular bunlardır.
Kıyamet kopmadı ve insanların yolculuğu devam etmektedir.
Dolayısıyla biz Müslümanlar olarak hak ve batıl mücadelesini sürdürmekle mükellefiz.
Batıla baktığımız zaman başta Amerika olmak üzere Siyonist güçler kendi varlıklarını sürdürmek için diğer bütün varlıkları gözlerine bir diken gibi batıyor olarak görmekteler.
Bunlar bütün alemi yok etseler başka bir alem var mı diye arayış içine girip o alemdeki varlıkları da yok etmek istemekte adeta kana doymamaktadırlar.
Baktığınız zaman sözde Müslüman alemi dediğimiz Türkiye ve Katar dışındaki bütün milletler bu küfür cephesine köle olmuş durumdalar.
15 Temmuzda Kahraman Türk milleti açık ve net bir şekilde ülkesine ve yöneticisine sahip çıkarak küfrün oyununu bir kez daha bozmuştur.
Bunu hazmedemeyen küfür cephesi ABD başta olmak üzere yedidüvel hain bir araya gelerek bütün güçleri ile bizim içimizdeki gücü kırmak saflarımızı ayırmak çabasındadırlar.
Bu şer güçlere karşı kurulan Cumhur ittifakı ile Diriliş Meşalesini yakan ‘’Reis Paşa Var olsun, Devlet Bin Yaşasın’’
Cumhur ittifakı bu kutsal vatan topraklarında iyiliğin, güzelliğin, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin yeşerdiğini açıkça göstermiştir.
Gün bir kez daha Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Bahçeli’nin yaktığı diriliş meşalesine sahip çıkma vaktidir.
Yapılan Milli İttifak ile Diriliş Meşalesi yakılmış Elhamdülillah gelecek aydınlanmıştır.
Ülkemiz öyle bir süreçten geçmektedir ki bu süreçte oymağı devlet yapan şerefli anaların doğurduğu şerefli evlatları da görüyoruz, kimin kimden doğurduğu belli olmayan vatanın başına bela olan alçak hainleri de görüyoruz.
Bu ülkeyi tankla topla yenemeyenler ekonomik olarak her türlü oyunu oynuyor ülkemizi diz çöktürmeye çalışıyor.
Konstantin’in torunları iştahla dağılmamızı beklemektedir.
Anadolu'dan defolup giden 7 düvel sabırsızdır.
Şimdi bu yerel seçimlerde Cumhur ittifakına ve Ak partiye oy vermeyerek ayar vermeye çalışan dostlarıma tüm samimiyetimle soruyorum.
Sağda solda duyuyoruz.
AK Parti’yi niçin cezalandırıp ders vereceğiz.
Peki, gerçekten cezalandırdığımız AK Parti mi olacak yoksa ülkeyi ve kendimizi mi cezalandırmış olacağız?
Ekonomik olarak AK Parti öncesine göre daha mı kötüyüz?
IMF, Dünya Bankası gibi kurumlar üç kuruş vermek için ülkemizin itibarını ayaklar altına mı alıyor?
Enflasyon her yıl %100’leri aşıp paramız sıfırdan mı geçilmiyor?
Bireysel hak ve hürriyetler konusunda mı kötü durumdayız?
Devlet adamları mı eskisi kadar ulaşılmaz ya da devlet, milletini mi küçük görüyor?
İnancımızı yaşama ve dinimizi öğrenme konusunda mı eskiye göre sıkıntı yaşıyoruz?
Vakıflarımız, derneklerimiz mi eskisi kadar rahat çalışamıyor?
Kızlarımız başörtülü olduğu için üniversitelerden, namaz kılanlar memuriyetten, karısı başörtülü olanlar ordudan mı atılıyor?
Ülkenin en büyük şehirleri çöp yığınından mı geçilmiyor, çeşmelerinden su yerine yosun mu akıyor?
Sağlık, ulaşım vb. konularda eskisi gibi vatandaşa hizmet etmek yerine insanımızı mı süründürüyorlar?
Ben açıkça belirtmek istiyorum.
Elbette Ak Parti içerisinde de ve yerel yönetimlerde yanlış bir çok iş vardır.
Ama bunu düzeltelim diye bayrağımı, vatanımı, ezanımı, bütün kutsallarımı siyonist köpeklere ve onun içimizdeki maşalarına teslim edecek kadar alçak birisi değilim.
Şimdi ekonomik göstergelere bakarsak AK Parti öncesinde yarından garantimiz olmadan yaşıyor, gelecekle ilgili hayal bile kuramıyorduk...
Şimdi ise, niye daha zengin değiliz kaygısı ile yaşıyoruz.
Ekonomik göstergeler 2002'nin çok gerisinde olsa da değişmez bizim için...
Biz, Kemal Gürüz'ün YÖK başkanı, Demirel'in-Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı, Kemal Alemdaroğlu-Nur Serter'in İstanbul Üniversitesi rektörü olduğu, Çevik Bir’in siyasete yön verdiği dönemleri yaşadık...
UNUTTUK MU?
HAYIR!
Ölçüyorum, biçiyorum, tartıyorum.
Açıkça yazıyorum..
Bizi bundan ileriye götürecek ne başka bir lider Erdoğan nede Erdoğan ve Bahçelinin oluşturduğı Cumhur ittifakından başka bir oluşum yoktur..
Ancak aç kurtlar, sırtlanlar gibi bekleyen ve tökezlediğimizde intikam alıp 28 Şubat'ı misliyle biz Müslümanlara yaşatacak, 15 Temmuzda yıkamadıkları parçalayamadıkları ülkemi param parça etmek için ağzından salya akıtarak bekleyenler kindar bir kesim var.
Bunu adım kadar biliyorum..
Allah (cc) onlara fırsat vermesin, bizleri de onların ağına düşürecek gaflette düşürmesin.
Şimdi Reis’in etrafındakileri eleştirip Ak Parti’ye oy vermeyeceğini söyleyenler; diğerlerinin tüm masalları biz müminlerin rahatça kıldığı namaza, okuduğu Kuran’a, başörtüsü ile ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmemize, eski Türkiye kaosunda yaşamamıza yetmez!..
Sonuç olarak dün gördük ki İşgali denediler, istilayı özendirdiler.
Ancak ihmal ettikleri, görmezden geldikleri milli cesaretin karşısında her seferinde rezil rüsvaya döndüler.
Türk milleti birdir, hıyanet ve husumete karşı yenilmez iradedir.
Şimdi 2023 yılında lider ülke Türkiye hedefine ulaşmak, 2053'te süper güç Türkiye'ye varmak için Cumhur ittifakına canla başla destek vermeliyiz.
Bu Türk kanı taşıyan her vatan evladının asli görevidir.
Türk milletinin yaşadığı beka düzeyindeki tehditler,bugün biz vatan evlatlarına çok önemli bir görev yüklemektedir.
Bilmeliyiz ki; Uyursak mezarımızı kazarlar.
Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrarlı yönetimi için ölümüne ölümüne Cumhur İttifakı diyoruz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.