Vahdet Nafiz Aksu

Vahdet Nafiz Aksu

AİLE HEKİMLİĞİ KURUMU ÜZERİNE BİR İKİ KELAM

Geçenlerde Etlik Şehir Hastanesi'nde ameliyat olan yakın bir dostumu ziyarete gitmiştim. Daha yerleşkeye girer girmez göze çarpan fizikî mükemmellik, iç mekânlarda da kendini belli ediyordu.

Tesadüf bu ya, bir gün önce yolum kayıtlı bulunduğum aile hekimliğine düşmüştü. İster istemez, sağlık hizmet zincirinin ilk basamağı ile son halkası arasında bir mukayese yaptım zihnimde.

Aile hekimliği projesini baştan beri önemsiyorum, güzel hizmetleri alkışlıyorum, gözlemlediğim bazı aksaklıkların zamanla düzeltileceği inancımı hep muhafaza ediyorum.

Aile Hekimliği Kurumunun, birinci basamağı güçlendirip koruyucu sağlık hizmetlerini yaygınlaştırma hedefinde epey mesafe kat ettiği görülüyor.

Sevk zincirini düzenleyerek hastanelerin yükünü azaltması bekleniyordu aile hekimliklerinin. Hekimleri bunaltacak kalabalıkların azalmadığı hastaneler gösteriyor ki, bu amaca hasta yoğunluğu ve vatandaşların direkt hastanelere gitme alışkanlıklarından vaz geçmemeleri nedeniyle tam anlamıyla ulaşılamıyor.

Aile hekimlerinin kronik hastalık yönetimi, gebelik takibi, zorunlu aşılama rehberliği konusundaki içten çabaları takdiri hak ediyor. Yakınlarımdan biliyorum, kendim de birkaç kere muayene oldum, hem hekimler, hem tüm personel yakın ilgi ve destekleriyle adlarındaki “Aile” sıfatına uygun davranıyorlar.

Tüm ülke çapında semtlere kılcal damarlar gibi yayılan aile hekimliklerinin fizikî yeterlilik bakımından ne seviyede olduklarına ilişkin yeterli malumata sahip değilim. Ankara ve Erzurum’da gözlemlediğim merkezler arasında estetik, mekân yeterliliği ve kadro tamamiyeti bakımından farklar olduğunu söyleyebilirim.

Söz gelimi büyük bir semtin aile hekimliği, sıradan bir apartmanın daireden bozma yetersiz odalarında hizmet vermeye çalışırken; bir başka semtte mükemmel bir bina kalitesi, iç mekân ferahlığı, tertip ve intizam söz konusu.

Erzurum’da arabayla seyrederken önünden geçtiğim bir merkeze içimden kuvvetli bir şekilde “Maşallah!” çektiğimi hatırlıyorum. Yine Erzurum’da eski sağlık ocaklarında hizmet veren hekimliklerin mekânsal ferahlık ve birimlerin rahat çalışması bakımından bir hayli elverişli olduğunu müşahede etmiştim. Amma velakin dediğim gibi, bu konuda bir standarttan söz edemiyoruz ve bazı hizmet binalarını bakanlığın adını taşımaya layık bulmadığımızı söylemek mecburiyetini hissediyoruz.

Yazıya büyük bir şehir hastanesinin ihtişamından söz ederek başladık. Bu göz kamaştırıcı görkemli yapılarla, bazı aile hekimliklerinin apartmanlara sıkışmış halini zihnimizde mukayese edince dedik ki; aynı sağlık zincirinin iki halkası arasında böyle büyük bir fark olmamalı. Hastanelerimizin fizikî koşullarına, araç gereç donanımlarına ve personel ihtiyaçlarına gösterilen özen, sağlık hizmetlerinin ilk adımına da gösterilmeli. Eğitimde ilköğretim ne ise, devasa sağlık hizmetleri zincirinde de aile hekimliği kurumu odur çünkü.

Velhasılıkelam, sayın sağlık bakanımızın aile hekimliği kurumunda güçlü bir reforma gitmesinin gereğine inanıyorum.

Toplum sağlığı ve koruyucu hekimlik alanında hayati fonksiyona sahip bulunan Aile Hekimliğinin kendisinden beklenen hizmetleri hakkıyla yerine getirebilmesi için öncelikle her semtte yeterli, yatay mimariye uygun inşa edilmiş binalara kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum. Hizmet binalarının belli bir program dâhilinde kamuca inşa edilip, aile hekimlerine uygun fiyatla kiralanması düşünülebilir.

Bir yandan bu zaman alacak seferberlik sürdürülürken, diğer yandan da kiralanan mekânlara bakanlıkça getirilen standartlar sıkı bir şekilde denetlenmeli. Köhne görünümdeki merkezlerde hizmet veren hekimlerin uygun yerlere taşınması sağlanmalı. Bu yapılırken kiralardaki fahiş artışlara karşı hekimlere yeterli kira katkısı yapılmalı.

Bakanlığın hassasiyet gösterdiği bir husus olduğuna inandığım için hekimliklerin, uzman hekim, hekim ve cihaz bakımından takviyesinin önemine ayrıca vurgu yapma gereği duymuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Vahdet Nafiz Aksu Arşivi

KİMSESİZ KIZ ÇOCUĞU

06 Şubat 2025 Perşembe 18:55

PABUCU DAMA ATILASI SAHTEKÂRLAR

12 Ocak 2025 Pazar 17:44

ERZURUM ODAK ŞEHİR!

15 Aralık 2024 Pazar 15:33

YIPRANMAMIŞ İNSANLIK

01 Aralık 2024 Pazar 16:35