Okulların yüz yüze eğitime başlayacak ve üniversitelerin açılacak olması nedeniyle toplantıya Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile YÖK Başkanı Erol Özvar da katıldı. İşte açıklamalardan satır başları...
Öte yandan Sağlık Bakanlığı tarafından 2 eylül koronavirüs tablosu, vaka, hasta, test, vefat sayısı ve son durum açıklandı. Türkiye'de son 24 saatte 23.496 kişinin testi pozitif çıktı, 283 kişi hayatını kaybetti
Bakan Fahrettin Koca'nın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Kurumlarımız arasındaki tam 2021-2022 yılına başlamadan son toplantımızda, eğitime başlanılması ve tedbirlerin son bir değerlendirmesini yapmaktı. 2020 yılı başlarından itibaren sağlık yönünden en çok büyüklerimizi, eğitim öğretim açısından gençlerimizi etkiledi.
2021 yılı ile birlikte gerek hastalığın tıbben daha anlaşılması, gerekse aşının devreye girmesiyle önümüzü görebileceğimiz günlere geçtik.
Sizlere aşı programımız başlarken "tünelin ucundaki ışık göründü" demiştim. "Bugün tünelin çıkışı görünüyor" diyebilirim. Son 4 haftada vaka sayılarındaki artışın özellikle aşı olmamış kişilerden kaynaklandığını ifade etmiştim.
Bugün itibariyle aktif vakalarımızın %81'i tam aşılı olmayan kişilerdir. Yani 500 bine yakın olan vakamızın %81'i tam aşılı olmayan kişilerdir. Hastanede yatan hastaların %90'ını da aşı olmayanlardır. Vefat eden vatandaşlarımızın %90'ı ya hiç aşı olmamış ya da aşıları eksik kişilerdir.
Önümüzdeki hafta başından çocuklarımız gençlerimiz okullarına kavuşacak. Tüm gayretimiz onlara yüz yüze eğitim vermek ve bunun sürekliliğini sağlamaktır. Gençlerin eğitimin eksik kalması bugün ve geleceğimiz için çok üzücüdür.
Okullar da kalabalık ortam oluşmaması için tedbirleri ve rehberleri uygulayacağız. Bunun için endişelenen velilerimiz olabilir. Önce veliler olarak tedbirlere uymalıyız. Bu dönemde öğretmenleri, öğrencileri örnek alacağız. Kendi çocuklarımızı korumak ve onlar için tedbirli olmak çocuklarımızın sınıf arkadaşlarını da korumak anlamına geliyor.
Hep birlikte çaba gösterirsek zil sesinden sonra alarm sesi gelenleri haksız çıkarırız. Öğretmenlerimizin motivasyonu hepimizden büyük olacak. Kendi sağlıkları kadar öğrencilere sevgileri söz konusu.
Milli Eğitim Bakanı Mahut Özer'in açıklamalarından öne çıkan satırlar:
Öncelikle okullarımızı 5 gün yüz yüze eğitime açmada sürekli bize rehberlik eden Sağlık Bakanlığımıza ve Bilim Kurulu üyelerine en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Korona salgını dünyanı etkisi altına aldığından bu yana tüm alanları olumsuz etkiledi. Bizler de öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin salgından en az düzeyde etkilenmeleri için Sağlık Bakanlığımız ile birlikte çalıştık.
DSÖ ve UNİCEF gibi kuruluşlar eğitimin kesintisiz olarak yüz yüze devam etmesinin hayatı önem taşıdığını ifade ediyorlar
Yüz yüze eğitime geçilmesi artık bir tercih olmaktan çıkmış, artık zorunluluk haline gelmiştir.
Yüz yüze eğitim için gerekli adımları Sağlık Bakanlığı ile attık. Koronavirüs salgınında alınması gereken önlemleri 81 ile gönderdik. Okullarımızda ihtiyaç duyulan dezenfektan temizlik malzemelerini tüm okullarımıza gönderdik.
2021-2022 öğretim yılında hazırlık döneminde okullarımızın bu sürece hazırlanması için 650 milyon TL'yi okullarımıza gönderdik. Maskeden dezenfektana kadar her türlü hazırlığı yapmış bulunuyoruz. 58 bin okulumuz için 113 bin temizlik personelini görevlendirilmesini tamamlamış bulunuyoruz.
Eğitim öğretim 6 Eylül'de başlıyor ama uyum haftası dün 1 Eylül'de başladı. Minik öğrencilerimiz okula başladı. Okul öğrencisi ve 1. sınıflar 2 gündür okula gidiyorlar. 2 günlük süreç sorunsuz bir şekilde başladı. Yavrularımızın gözlerindeki mutluluk, öğretmenlerin öğrencileriyle buluşma hazzı her fedakarlığa değerdi.
6 Eylül itibariyle de nihayet haftada 5 gün okullarımızı evlatlarımıza açıyoruz. Bir daha hiç kapanmaması için sadece bizlere sorumluluk düşmüyor aynı zamanda tüm velilerimize, servis şoföründen kantin çalışanlarına öğretmenlerimize kadar tüm paydaşlara düşüyor.
Bu nedenle okullarımızın bir daha kapanmaması için tüm velilerimiz öğretmenlerimiz ve personelimize çağrı yapmak isterim. Lütfen belirlediğimiz kurallar harfiyen uyalım. Bu kurallara uyalım ki okullarımız bir daha kapanmasın. Süreç tüm paydaşları ilgilendiren bir süreçtir. Yine bu süreçte İçişleri Bakanlığımızdan çok destek gördük. Bir kez daha vurgulamak istiyorum. Okullarımız ilk açılan ve son kapatılan yerler olmalıdır.
YÖK Başkanı Erol Özvar'ın açıklamaları
Önce tabi yakın zamanda açıklanan sınavlarına giren öğrencilerimizi tebrik etmek isterim. Bu sınavda başarılı olmuş, bir yere yerleşme hakkı kazanmış öğrencilerimizi ayrıca kutluyorum. Umuyorum ek yerleştirme ile öğrencilerimizden önemli sayıda üniversitelerimizin açık kontenjanlarına gireceğini temenni ediyorum.
Bildiğiniz üzere 3 yarı yıl, yani bir buçuk seneden beri Yüksek Öğretim Kurumları eğitim öğretimine ara vermeden bütün kurumlarımız üniversitelerimiz eğitim öğretim ve akademik faaliyetlerine devam etmektedir. Salgın sürecinde kantinlerimizi, ve kampüslerimiz hep açıktı. Salgın sebebiyle eğitim öğretim faaliyetlerimiz uzaktan yapmaya karar verdik. Salgının ilanından itibaren Türkiye'deki bütün üniversiteler salgına karşı çok hızlı bir reaksiyon göstererek bütün derslerini dijital hale getirmek suretiyle öğrencilerine hizmet vermeyi sürdürdüler. Üniversitelerimiz YÖK'ün aldığı kararlar dahilinde öğrencilerin eğitim öğretimini devam etmesi için fedakarlıkta bulundular.
Bunun yanı sıra diğer akademik faaliyetleri de ara vermeden devam ettiler. Yayın faaliyetlerin, AR-GE faaliyetlerini üniversite-sanayi faaliyetlerini sürdürdüler. Şimdi yeni bir akademik yıla giriyoruz. Bu ayın sonlarına doğru belki ekim ayının başında üniversitelerimizle açmış olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız teşrifleriyle umumi bir açılış gerçekleşecektir.
YÖK ve olarak üniversite olarak eğitim faaliyetlerini yüz yüze sürdürme kararı almış olduk. Yüz yüze eğitim kararından itibaren her biri kendi üniversitelerinde kendi kurularıyla beraber yüz yüz eğitimin yapılabilmesi ve sürdürülebilmesi için almış oldular. Bu sene de gerek kampüs ortamlarında uygulanacak kurallar, gerekse eğitim öğretim süreçleriyle ilgili bütün üniversitelere yönelik kılavuz çalışması gerçekleştirdik.
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu üyelerimizin tavsiyeleri ile bu kılavuzları oluşturduk. Bu sene de aynı kılavuzları rehberleri güncelleyerek Yüksek Öğretim Kurumlarımızla paylaştık. Her biri kendi öğrencilerine, öğretmenlerine ve personellerine kampüs içinde eğitim öğretim içinde nasıl ders yapmak, nasıl sosyalleşmesi gerektiğini bu kılavuzla ortaya koymuş oldular. Bugün itibariyle yerleşkelerde alınması gerek tüm tedbirleri almış bulunuyorlar.
YÖK olarak biz yüz yüze eğitim faaliyetlerini sürdürmek istiyoruz. Tabi salgın şartlarının ülkemizde nasıl gelişeceğini de önceden göremediğimiz gibi salgının seyrine göre yüz yüze eğitim esnasında diğer eğitim öğretim usullerinin de üniversiteler tarafından kullanılması için karar aldık. Hibrit veya karma diye tabir edilen... Üniversitelerimiz salgın boyunca eğitim öğretimin aksamaması hususunda hibrit ve harmanlanmış eğitim modellerinden faydalanabilecekler.
Bu eğitim öğretimin aksamaması konusunda önemlidir diye düşünüyorum. Üniversitelerimiz bu modellerle birlikte yüz yüze ders yapma imkanının yanı sıra derslerinin bir kısmını online yapabilme yetkisine haizdir. Ve üniversitelerimiz bu konuda gerekli çalışmaları tamamlamıştır. Yani üniversitelerimiz hangi dersleri yüz yüze hangi dersleri online yapacağını planlamıştır.
Eğitim öğretim konusunda aldığımız başlıca kararlar var. Onların her birinin ayrıntısına inmemiz mümkün değil. Ama üniversitelerimiz bütün kamuoyuyla bunları paylaşmıştır.
Genç nüfusun aşı olma hususu... Ben YÖK başkanı olarak üniversitelerimizde yüz yüze eğitime gelecek öğrenci kardeşlerimden, meslektaşlarımdan isteğim aşı olmalarıdır.
Yeni dönemde eğitim ve öğretim hususunda almış olduğumuz esnek kararlar doğrultusunda devam ettirileceğini paylaşmak isterim. 2021-2022 senesinde bir buçuk senelik bu aradan sonra yüz yüze eğitim ile birlikte üniversitelerimiz tüm öğrencilerini kucaklayacaktır.
Bizde üniversitelerimize öğrencilerimizin gelmesini arzu ediyoruz. Bunu gerçekleştirebilmemiz için salgın şartlarına hepimizin riayet etmesi lazım.
SORULAR VE YANITLAR
Yüz yüze eğitim başlıyor, ebeveynlerde çekinceler olabiliyor. 12 yaş altı için aşı gündeme geldi mi?
18 yaş ve üstü üniversite öğrenciler için tanımladık. 15 yaş üstü için tercihe bıraktık. 12 yaş üstü kronik hasta olanlar için ayrıca tanımlama yaptık. 12 yaş üzeri zorunlu değil, tercihe bırakılması gerektiği kanaatindeyiz. Vaka sayılarında artışın devam ettiğini ve şimdi takıldığını görüyoruz. Vefat sayılarımız artıyor. Yeni dönemde varyantların devreye girmesi ile birlikte şu dönemde kısıtlamaları gündemimize almadık. Hareketlilik arttı. Temasın arttığı, maske kullanımının azaldığını görüyoruz."
YENİ TEDBİRLER ALINACAK MI?
Vaka sayılarındaki artış giderek devam ettiğini bir yerde şimdi takıldı. Bu rakamlarında oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz. Vefat sayıları da artıyor. Varyantların bulaşmayı daha çok arttırdığını biliyoruz. Kısıtlamaları bu dönemde gündemimize almadık. Temasın olduğu, maske kullanımının azaldığı bir dönemi görüyoruz ve bulaşın artarak vaka sayılarını arttırdığını görüyoruz.
15-45 yaş arasında vakanın en yoğun olduğu yaş grubu. Vaka sayısı bu sebeple giderek yükseldi. Bizim yapmamız gereken aşının kimisi bulaşmayı önlemediği söylüyor. Biz aşının bulaşmayı da %50 %60 önlediğini biliyoruz. Vaka oranımız %10, aşılanma oranı 65 yaş üzeri %82.5. %90'a yakın aşısını yaptırmamış kişilerden oluşuyor. Biz bu salgını gündemimizden çıkarmak istiyoruz. 84 milyonun birlikte hareket etmesiyle bu durum mümkün. %10 aşısı olanlar da kaybedilebiliyor. Ağırlıkla 65 yaş üstü ve ek hastalığı olanlar vefat ediyor. %90 oranında aşının koruduğunu görüyoruz. Bu aşıların etkili olduğunu, vatandaşlarımızın erken dönemde aşılarını yaptırmalarının etkili olduğunun altını çizmek istiyorum.
SPUTNİK-V AŞISINDA SON DURUM
200 bin kişi için doz gelmişti. 400 bin yani. SPUTNİK ile ilgili 1. ve 2. aşı arasında fark vardı. Bu farktan dolayı temasa geçtik. Hızla 1. ve 2. doz aşısın gelmesi için gayret içindeyiz. Testlerde bir sorun yok. Üretimle ilgili çalışmalar devam ediyor. Yerel bir firmayla çalışmalar bir noktaya geldi ama üretim safhasına henüz gelmedi. Sinovac'la ilgili görüşmelerimizde ülkede yatırım yapmalarını söyledik. Onlar da bu noktada yatırım yapmayı düşündüklerini söyledi.
VAKA VE VEFAT SAYISINDAKİ ARTIŞ
Şuan hastane yükümüz, vaka yükümüz, vakanın %83'ü hayatını kaybedenlerin %90'ı aşılanmamış kişiler. Dolayısıyla aşısızların salgını devam ediyor. 1 tek aşının korumadığını 2 aşının mutlak yapılması gerektiğini biliyoruz. MRNA aşısı için hatırlatma dozu için yaptığımız çalışmalarda koruyuculuğunun devam ettiğini biliyoruz. 8 ay sonra riskli grupta daha önemli olduğunu biliyoruz.
Özellikle elimizdeki veriler 3. aydan sonra bu koruyuculuğun azaldığını, yaşlı grupta ek olarak daha da düştüğünü. Yani 2 doz inaktif aşısı yaptırmış kişi rahat hareket etmemeli. 3 ay sonra yeni aşısını yaptırmalıdır. Vakaların %83'ü aşısını tamamlamayanlar, vefat edenlerin %90'a yakını aşısını olmayanlar. Aşı olan 35 milyonun vaka yükü %13, hastane yükü %10. Aşılanmamış olanların ise %83 vaka, %90'a yakın hastane yükünü oluşturuyor.
ELEKTRONİK TAKİP SİSTEMİ DETAYLARI
MEB Bakanı Mahmut Özer: Geçen haftalarda açıkladığımız tüm okullarımızda vaka durumunu temas durumunu, aşı durumunu almış olduğumuz tüm bilgileri okul bazında takip eden elektronik bir sistem kurduk. Burada büyük emek Sağlık Bakanlığımıza ait çünkü tüm bilgileri bizimle paylaşıyor. Biz kimlerin PCR olması lazım bunların hepsinin takibini bu sistemden yapabiliyoruz.
YÖK Başkanı Erol Özvar: Bu açıklama Sağlık Bakanlığı tarafından üniversitelerimizin içinde bulunan yurtları da kapsayacaktır. Kampüsler için aldığımız tedbirlerin üniversitelerimiz içindeki yurtlarda da geçerli olacağını belirtmek isterim.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Yurtlarda 1 öğrenciden fazla kişinin kaldığı odalarda aşısız olan birinin nasıl karşılanacağını sizin takdirinize bırakıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.