Cumhuriyeti kuran Erzurum, coğrafi ve stratejik açıdan Anadolu’nun kilidi konumundadır.
Bu özelliğinden dolayıdır ki Erzurum, devamlı hasım ülkelerin hedefinde olmuş defalarca İşgale uğramış, karanlık günler geçirmiştir.
Erzurum bu karanlık günlerin sonuncusunu 16 Şubat 1916’da Rus istilasıyla yaşamış bu acı dolu günler 12 Mart 1918’de Kazım Karabekir Paşa komutasındaki şanlı ordumuzun şehri işgalcilerden kurtarması ile son bulmuştur.
Bu iki yıllık işgal sırasında Erzurum’un yaşadığı çileli ve ıstıraplı günler, yüce Türk milletinin hafızalarından silinmemiştir.
Şehrin Ruslara teslim edildiği o karanlık günler üzerinden 100.yıl geçmiş bulunmaktadır.
Tarih, bize; “Geçmişi unutanlar gelecekte aynı şeyleri tekrar yaşamak zorunda kalırlar” mesajını iyi okumamız gerektiğini hatırlatmaktadır.
Aradan geçen bir asırlık zamana rağmen sınırlarımızın ötesinde ve ülkemizde cereyan eden olaylar, kara günleri tekrar geri getirme hesaplarının yapıldığını göstermektedir.
Kanla irfanla kurmuş olduğumuz devletimizin varlığına yönelik her türlü tehdide karşı koyabilmemiz, geçmişte yaşananlardan ders çıkarıp, geleceği iyi okumakla mümkün olabilir.
Erzurum’un düşman işgaline uğramasının 100. yılında Akif’in “ Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal “mısrasına yürekten” Amin” derken, ülkesi ve bayrağı uğrunda şehit olan ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyor, “Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkalar çizer” ilkesini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Er-Vak Bşk.Erdal Güzel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.