“ UNUTMAMALI, O GÜZEL GÜNLERİ “

Haftalardır yazmıyorum, nedeni de ‘şampiyonluk cin’i “ .. 3-4 maç 3 puanla kapatılınca herkes havaya girdi.. Tribünlere koşmalar, taraftarın şampiyonluk açlığını bir kat daha arttırdı. Çünkü ‘ şampiyonluk cin’i çıkmıştı şişeden ‘ . Oysa objektif baktığımız zaman, bu kadronun 1. Ligde tutunmaktan başka yapacağı bir şey yoktu. Ayağına kısmet gelirse de tepmezdi. Ki, öyle yaptı..
Yazdıklarımdan rahatsız olanlar olabilir ama nereye kadar sessiz kalacaktım ki ? Ben objektif işime bakarım, şampiyonluk kelimesinin telaffuzundan sonra sabit fikirli olan sayısında yüksek bir artış var.. Haliyle hiç kimseye artık bir şey anlatamazsınız.. Birkaç ay önce ‘ Havaya girmeyin ‘ diye yazdım, eleştirenler oldu ama, bugün doğru olduğu görüldü. Keşke doğru çıkmasa idi.
Ya şampiyonluk, ya şampiyonluk denirken herkes bu takımın nasıl 1. Ligde tutunduğu çabuk unuttu.

Sezona başlarken tahtası kapalı idi takımın.. Bırakın transferi takımın eski oyuncularını bile bir arada tutmak için yönetim ve Hakan Kutlu çok çaba gösterdiler. Çünkü başlayacak sezonda takıma futbolcu lazımdı ve eski futbolcularla anlaşmaktan başka çaresi yoktu. (Özellikle takımın durumunu bilmeden hoş olmayan yorum için yazıyorum ).. Alt yapıdan yetişen oyuncuları antrenmanlara aldılar ,oynattılar, şans verdiler biraz da öyle gitti .. 3-4 seri 3 puanlarla Puan cetvelinde birkaç hafta lider bile oldu! Bu liderlik hiç iyi olmadı çünkü herkesin gözü lideri yenmekte, iddialı transferler yapan takımları da rahatsız etmekteydi. Şimşekler Erzurumspor’un üzerinde idi. Bu arada Türkiye Ziraat Kupası da vardı, gençlerle bir takım oluşturuldu Fenerbahçe maçına kadar gelindi o konu da orada sona erdi.

Sakaryaspor maçı sonrası Hakan Kutlu'nun üzüntülü hali

Sezonun yarısı tamamlandı, Erzurumspor kapalı olan tahtasını açmayı başardı ama, transfer yapmak şart idi. Kulüpte maddi sorun devam ediyordu. Hiç değilse 11’e direkt çıkarılabilecek, yedeklerle karıştırılarak en hesaplı yoldu. Para olsa da mevcut takımın içine yüksek paralarla transfer yapamazlar idi. 200- 250 ye oyuncu oynatırken onların arasına 500 – 900 lük oyuncuyu katamazsın deneler bozulur. Zaten maddi imkansızlıkta vardı , en uygun yok Ocak ayında transferin son günlerinde bonservisi elinde olan hesaplı oyuncuları takıma aldılar.. ’bu yapılan kesinlikle transfer değildi !’ bilinmesinde yarar var. Aradan geçti 3 ay içinde oyuncular içinden yararlı olanlar da oldu, uyum yakalayamayanlar da oldu . (Dil sorunu nedeniyle Tasev gibi , Tasev iyi oyuncu, iyi takımlarda oynamış ama, anlaşamadıktan sonra …! ). Diğer takımlar ise öyle transferler yaptılar ki ara transferde, hepsi manşet oldu.

1.Ligde kalmak bile başarı...

Bu şatlar altında sahaya çıkan takımdan hiç kime fazla bir şey beklemesin .Her zaman yazıyorum, “ gittiği yere kadar “ .. Bu gerçeklerden dolayı gittiği yere kadar diyorum. Maç izlerken beklentiler olmadığı için o an sinirlenilebilir, bunlar normal, herkes sevgisinden dolayı maç izliyor Tv’de de olsa. Futbolcuları , Hakan Kutlu’yu suçlamanın anlamı yok, bu takımın ayakta durması bile gurur kaynağı olmalı. Yemeğin malzemesi ne kadar iyi olursa, yemekte o derece lezzetli olur.
Yöneticiler de gerçekçi açıklamalar yapmalı ve şampiyonluk türkülerinden şimdilik uzak durmalılar. 2 maç sonucuna göre şekillenir ortam. Beklemekten başka çare yok.. Kalp hastası olmak ya da stres içinde yaşamak istemiyorsanız, gerginlikten kurtulun ligin sonunu bekleyin.. Futbolcu da insandır, kırmayın-dökmeyin. Hiçbiri ‘şampiyonluk için’ getirilmedi takıma.. ‘Unutmamalı, o güzel günleri ‘..