Şurası açık ki, tarihin kıyısından, kenarından değil, bildiğiniz içinden geçiyoruz. Küresel Salgın, neredeyse, tüm dünyada gündelik yaşamı askıya aldı. Yaşayıp giderken yapıp-ettiklerimize yön veren bilgi stoklarının işe yaramadığı, hatta şimdilik geçici olarak rafa kaldırıldığı bir süreci deneyimliyoruz.

Yaşamlarımıza kısa devre yaptıran bu salgınla baş edebilmek için hükümetler ve uluslararası kuruluşlar  elinde geleni yapıyor. Ancak yeterli değil! Bu büyük pandemi, insanların neleri doğru yapıp, neleri yanlış yaptıklarına bağlı olarak şekil alacak ve alıyor da. Alınan önlemler bağlamında ortaya çıkan kurallara ne ölçüde uyulduğu ülkelerin ve toplumların kaderini belirleyecek.

Söz konusu önlemlerin şu aşamada en hayati olanı EVDE KALMAK ve sosyal izolasyon… Dedik ya, yaşayıp giderken doğruluklarından şüphe etmediğimiz bilgi stoklarının bu süreçte işlev görmediği günlerden geçiyoruz. Örneğin kültürümüz ve davranışlarımız açısından işlevsel bir yeri olan “korkunun ecele faydası yok” kalıp-sözünün bugün için hiçbir anlam ifade etmediğini, hatta bu kalıp-sözü tersinden işleterek güncele adapte etmek gerektiğini söyleyebiliriz. Evet, salgın günlerinin tam ortasında diyebiliriz ki, KORKUNUN ECELE FAYDASI VAR; EVDE KAL…

Korkmak bir çok kültürde ve bilhassa kültürümüzde küçümsenen bir duygu. Ancak belirli ölçüde bir korkunun, endişenin ve kaygının olası tehlikeler karşısında mühim bir koruyucu olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Öyle ki, korkunun ikinci bir deri gibi üzerimize yapışması gerekiyor bu günlerde.

Gündelik yaşamlarımızın askıya alınmış olmasının, yani EVDE KAL çağrılarının toplum tarafından nasıl algılandığı ya da nasıl algılanması gerektiği bu şartlarda büyük önem taşıyor.

Ülkemiz ve insanlarımız için şunu söylerken teşbihte hata yapmamış oluruz diye düşünüyorum. 2016 yılında yaşadığımız !5 Temmuz Darbe ve İşgal Girişimi karşısında korkunun ecele faydası yoktu ve millet olarak meydanlara, sokaklara çıkarak  gereğini yaptık. Ancak bugün korkunun ecele faydası var ve şimdi EVDE KALARAK gereğini yapmamız gerekiyor.