
Sevda Güneş
Sultanın naaşı Konya'ya verilse ne olur?
Anadolu Selçuklu tarihinin en kudretli sultanı olarak bilinen 1. Alaaddin Keykubat’ın torunu 2. Alaaddin Keykubat ve Annesi Gürcü Hatun, bu topraklarda ebedi istirahatgahlarında...
Erzurum'un Pasinler İlçesine bağlı Ovaköy mezarlığında tarihi araştırmalar sonucu bulunan Selçuklu Devleti’nin görklü sultanlarından 2. Alaattin Keykubat ve Annesi Gürcü Hatun’un kabirleri...
Yıllar önce definecilerin hedefi olunca tarihçilerin radarına giren kabirler, 2019 yılında bilim insanları tarafından açılır. İçerisinden sanduka ve etrafa saçılan biri kadın, biri erkek, bir de genç kemikleri çıkar. Oldukça geniş bir alanda bulunan kemikler, DNA tahlili için sanduka ile birlikte emanete alınır...
Erzurum Müze Müdürlüğü’ne nakledilen iki kabir içindeki kemikler arasında DNA’lar uyumlu çıkar. Yani biri tarihi kaynaklara göre 1254 yılında Moğolistan'a giderken Erzurum'da konakladığı handa sabah ölü bulunan ve zehirlendiği rivayet edilen 2. Alaattin Keykubat'a diğeri ise Selçuklu Sultanının annesi Gürcü Hatuna aittir. Çünkü anne ölmesi durumunda oğlunun yanına vasiyeti üzerine defnedilmişti. Yapılan DNA testleri bu bilgiyi doğruladı.
Bu gelişme üzerine Konya’daki yetkililer harekete geçer ve sultanın kemiklerinin Selçuklu’nun Başkentine getirilmesi için lobi yürütmeye başlar...
Sultan ve Annesinin kemikleri yıllarca Erzurum Müzesinin bir köşesinde bekletilir. Yaklaşık 6 yıl boyunca ne arayan ne soran olur!
Sonunda bir köşede bekletilen 2. Alaattin Keykubat ve Annesi Gürcü Hatun’un kemikleri, sessiz sedasız aynı yere gömülür. Etrafı Anıtlar ve Röleve Müdürlüğü tarafından çevrilir.
Koca Selçuklu Sultanı’nın mahalle mezarlığındaki kabrine gittiğimde gördüklerime inamadım. Ne bir tabela ne de bilgilendirici bir not var etrafta. Köylü Memet Ağanın kabri gibi!
Konyalıların dediği gibi; madem o mezardan o naaşlar çıktı, daha makul bir yere nakledilip doğru düzgün bir alan seçilemez miydi...
Hele hele devlet töreni ile defnedilmesi gerekmez miydi...
Her daim Selçuklu ve Osmanlı ile övünürken, emanetlerine böyle mi sahip çıkacaktık!
Bu kentte koca bir Selçuklu Sultanı yatıyor ama defineciler dışında kimse bilmiyor!
Mezar bulunuyor, sultan olduğu anlaşılıyor ama değişen hiç bir şey olmuyor!
Elin adamı olmayan mezarı allayıp şallayıp satarken, biz sultanın kemiklerini sızlatıyoruz...
Adamlar sultanların ismini tepelere verip yılda binlerce turisti ağırlarken, biz gizli gizli defnediyoruz!
Madem kemikler müzeye kaldırıldı, incelemelerin ardından tekrar Ovaköy yerine şehir merkezinde bulunan kümbetler içerisine törenle defin yapılamazmıydı...
Veya şehre gelen turistlerin uğrak yeri olan Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler ve Erzurum Kalesi’nin etrafında bir yere...
Sahi Sultanın naaşı Konya'ya verilse ne olurdu?
Hemen söyleyeyim; ilin en görkemli tarihi mekanlarının birine ihtişamlı bir tören ile defin edilir, o törene mutlaka bir bakan katılır ve tüm haber kanalları canlı yayınlardı.
Kimse kusura bakmasın ama yapılan uygulama milliyetçi kimliği ile tanınan Erzurum’a yakışmadı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.