Milletvekilleri seçimlerinin üzerinden iki aydan fazla bir süre geçti. Tek başına iktidar verildiğınde, olur olmaz biçimde dillere pelesenk edilen " millî irade", bu kez hiç bir siyâsî partiye tek başına hükümet kurma imkânı vermedi.

Milletimiz son seçimlerde, siyâsî partilere demokrasilerde var olan "uzlaşma kültürü" üzerinden birlikte hükümet kurma ve başta varlığımıza kasteden terör olmak üzere, şahsi ve siyâsî hesaplara kurban edilmeyecek sorunların bir an evvel çözülmesi mesajını vermiştir.

Hal böyle iken ve ülkemiz terör sarmalında ve içinde çıkılmaz halde iken, vatanımızın bölünmez bütünlüğü sarsıntılar geçirir iken ve yine her gün şehit haberleriyle yüreğimiz burkulur iken, acaba yapılacak muhtemel bir erken seçimde, partime bir kaç artı puanı nasıl kazandırabilirim kurnazlığında olanlar, millet ve tarih önünde asla hesap veremeyeceklerdir.

Evlâd-ı Fâtihan Diyârı Balkanlar'da, ışte böylesine şahsi ihtıraslar ve benzer sen-ben kavgalarıyla  kaybedildi. Devlet-ü ikbal ve saadetleri için bizlere, aynı meş'um rüyâyı yaşatmak isteyenleri de yine milletimiz ve tarih affetmeyecektir. "Vatan sağlığa benzer; ancak kaybedildiğinde kıymeti anlaşılır."

Bizleri endişenlendiren, duygu ve düşüncelerimiz ile yaşanılanlara tercüman olur gayesiyle, vatan ve hürriyet şairimiz Namık  Kemal'in, yüzyıllar öncesinden günümüze de ışık tutacak örnek şiirinden bir bölümünü paylaşmak istedim.

Murabba

Sıdk ile terkedelim her emeli her hevesi

Kıralım  hâil ise azmimize ten kafesi

İnledikçe eleminden vatanın her nefesi

Gelin imdâda diyor bak budur Allâh sesi

Memleket bitti; yine bitmedi  hâlâ sen ben

Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen

Dest-i a'dâdayız Allâh için ey ehl- vatan

Yetişir terkedelim gayrı  hevâ vü hevesi