Devasa kulelerin yere sağlam basması…
Milyon dolarlık tesislerin un helvası gibi dağılmaması,
Pistlerin çöküp yerle bir olmaması meğerse pekâlâ mümkünmüş…
Bunun için…
İlim ve fen, kuralları belirlemiş.
Mimari diye yüksek bir bilim dalı; Mimar diye bir meslek erbabı var.
Mühendislik prensipleri var, Mühendisler var.
Tedbir alınıp, takdir Mevla’ya bırakılsa...
Bu işler kuralına göre yapılsa, dürüstlükten taviz verilmese…
Deve sağlam kazığa bağlanıp sonra tevekkül edilse…
“İşler çok düzgün giderken ani afetlerle” kötü sonuçlar yaşanmaz herhalde.
Pistlerin çökmesi olayında galiba;
Ortada doğal afet yok, suni felaket var…
Rant tsunamisi, gullepleme depremi, yolsuzluk heyelanı var.
Ve bunun üzerini kapatma telaşı, heyecanı var.
MANZARAYA bakar mısınız?
Yerine göre 24, yerine göre 49 Metrelik çelik, beton kazıklar; kulelerin, pistlerin temeline çakılmamış…
Sadece minare çalınmaz ya, o eskidendi, hem fukara hırsız işiydi.
Şimdi çalma ‘temele indi’
Temeli çalan kılıfını bulmuş.
İşin kabulü mabülü tereyağından kıl çeker gibi halledilmiş. İş yağlı olunca müteahhitler, kontrol mekanizmaları nedense hep ballı oluyor.
***
Nasıl ki deprem yönetmeliğine göre yapılmayan konut beş buçuk şiddetindeki zelzelede yıkılırsa…
Nasıl ki; altyapısı sakat şehri yağmurda sel basarsa…
Nasıl ki; paratoneri olmayan binaya yıldırım düşerse…
Nasıl ki; ağaçlandırma, teraslama yapılmazsa heyelan gelir, erozyon toprakları ırmağa, denize taşırsa…
Demirden, çimentodan, imalattan götürdün mü bin çöküyor.
Velhasıl… Tedbiri alıp takdiri Allaha bırakmadığın her türlü iş ve eylemde olacak olan burada da olmuş.
***
Felaketin sorumluları var.
Araştırılıp bulunması gereken suçluları var.
Ama suçlu ayağa kalk derken…
İşaret parmaklarımızın yanlış kişileri göstermemesi gerekiyor.
Dozu ayarlanmamış hücumlar, ölçüsüz, orantısız ithamlar ters etki yaratır. Gerçek sorumlular sütre altına gizlenir, tam siper olur.
Kabak ilgisiz başlara patlar.
Suçluları teşhir edelim derken, suçsuzları karalama vebalinden sakınmalıyız.
KULELER ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINDA DEĞİL
Söz gelimi;
2011 Kararının alındığı,
Tesis planlamalarının yapıldığı,
Projelerin çizildiği,
Temellerin atıldığı,
50 Metre temel kazığı yerine 1 Metre temel kazığıyla yetinildiği tarihte…
İşin teslim edildiği, istihkakının ödendiği tarihte.
Daha milletvekili seçilmesine birkaç yıl bulunan…
Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu ile bu müessif olayın ne alakası var?
Cengiz Bey; çürümeye terk edilen tesisler turizme kazandırılsın,
Erzurum uluslararası ölçekte Turizm şehri olsun diye özelleştirme çalışmalarına destek verdi.
Özelleştirme idaresindeki ağırlığı ile bazı tesislerin özelleştirme kapsamına alınmasına önayak oldu.
Bizce iyi de etti.
Ancak, açık, şeffaf, düzgün bir özelleştirme yapılırsa… Dağın ahbap-çavuş ilişkileriyle bir yerlere peşkeş çekilmesi önlenebilir.
Dağ, uzun vadede dünyaya açılır.
Yapılan tesisler dünya standartlarında olur, üç senede yerle bir olmaz.
Bakın devlet bu işleri yapamıyor.
Kuleleri, pistleri yaptı da ne oldu. Pistler harabeye döndü, üç senede.
Dağın özelleştirilme meselesinde, Cengiz Bey, eleştiriyi değil, teşekkürü hak ediyor. İşin prensibi doğrudur. Özelleştirme uygulaması uzun vadede şehrin lehinedir.
Küçük bir araştırma yapınca göreceksiniz ki…
Kuleler ÖZELLEŞTİRME KAPMASINDA değil…
E şimdi insafla düşünelim; Özelleştirme kapsamında olmayan bir tesis, özelleştirme nedeniyle nasıl yıkılmış, çökmüş olabilir?
Bu bir. İkincisi, daha önce de belirtik. Bir siyasetçiyi daha vekil olmadığı dönemle ilgili nasıl itham edebiliriz?
Niye yazıyoruz bunları.
Bazı siyasi sohbetlerde bunlar konuşuluyor da ondan.
Özelleştirme süreci ayrı bir konu. Çökmeyle falan en küçük bağlantısı yok.
Pistler, bugün bekçiler iyi beklemedi, özelleştirme idaresi özelleştirme faaliyeti yürüttü, uzmanlar tesislerin başında nöbet tutmadı diye çökmedi ki… Zaten dedik ya tesisler kapsamda değil.
İnşa aşamasıyla ilgili bir süreçten söz ediyoruz. Çökme, planlamadan başlayıp, temel atılması, işin kontrolü süreciyle ilgili bir durum.
Kim yanlış yere tesis kurduysa sorumlu o.
Kim zemin etüdünü düzgün yaptırmadıysa, yapmadıysa suç onun.
Kim kontrolü düzgün yapmadı, yaptırmadıysa vebal onun.
Kim işin kabulünü, yaptırdı, yaptıysa bu çöküş onun eseri.
O dönemin organize işleri bu işler arkadaşlar.
Bu günkü iş ve eylemlerle ilgili kusurları ayrıca tartışalım. Eleştirelim. Ama iki ayrı konuya aynı sepete koymayalım. Elma ile armudu karıştırmayalım.
Lütfen olay yeri incelemesine, bu olayla ilgisi olmayan suni malzemeler eklemeyelim. Hedef saptırmayalım.
Delilleri karartmayalım ki gerçek suçlular ortaya çıksın.
Erzurum Olay Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.