Ne çok uğraştılar bizi Batılılaştırmaya bizim dinimiz ilim öğrenmeyi her müslümana farz kıldığı, Kuran'ı ilk emri oku olduğu halde aksine inandırmaya az şey yapmadılar. 

Bir virüs belası geldi; Bütün dünyanın, kültür  ve medeniyetinin değerini herkesin yüzüne ders verircesine vurdu. Demokrasinin beşiği olan Avrupanın durumunu gördük. Fransası, İtalyası, İspanyası hepsinin durumu aynı. Evlerinde kedisinden, köpeğinden başka bakacak kimsesi olmayan yaşlıları medeniyetin beşiği olarak pazarlanan ülkelerde açlıktan, sefaletten ölüyor.

Oysaki şu ülkemizde tabloya baktığımızda, Hastanelerimizde bir kuruş tedavi masrafı alınmiyor. İnsanlarımız ve devletimiz seferber olmuş yaşlılarımızın evden çıkmasına gerek kalmadan her türlü ihtiyacını karşılamak için yarışıyor. PKK, PYD'YE binlerce Tır silah gönderen Trump bugün kendi sağlık çalışanlarına verecek maske de bile zorlanıyor. İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya vatandaşlarına elinizde maske varsa getirin diyor. Süpergüç dediğimiz ülkelerin çoğu tırt çıktı. Bizim devletimiz vatandaşına kapı kapı bedava ulaştırmak için gayret gösteriyor. 

Türkiye bundan 20 yıl önce batık durumdayken, Konyadan bile küçük olan Lüksemburg gibi bir sözüm ona ülkeden 750 bin dolar borç para istiyordu. İMF  kapısında dilenme nöbeti tutuyordu. Ozamanlarda Türkiye, Bulgaristan, Sırbistan, Makedonya, Moldova, Arnavutluk gibi ülkelerle kıyaslarken, bugün Amerika, İngiltere, İspanya, Fransa, Almanya gibi ülkelerle kıyaslanıyor. Her şeyimiz var Allah'a şükür. Bir derdi olan komşusuna söylese yeter, 112'yi 155'i, 156'yı arasa yeterli. Şimdi bakalım batılarmı zengin, bizim milletimiz mi? 

Şu günlerde diğerlerinden farkımızı, üstünlüğümüzü ortaya koyan böylesine yüksek değerlere sahip toplumumuz baş tacı edilmezmi?

Böyle bir milletin ferdi olmak bize en büyük kazaçtır. İnancımız ve beklentimiz bu belanın en az hasarla atlatılacağı yönündedir.