İki gündür Koronovirüs ve yaş nedeniyle eve kapanmak zorunda kaldım. Bu MECBURİYETLE evde kalınca yapabileceğimiz şeyler sınırlı oluyor.Ya kitap kitap okuyorsunuz,Yada haberleri takip edip,birazda filim izliyorsunuz.Dünyanın birçok ülkesi virüsle mücadelede ipin ucunu kaçırdı.Yapabildikleri tek şey ölümleri izlemek.Henüz kontrolü elinden kaçırmayan bir kaç ülke var ve onlardan biride Türkiye.
15 Temmuz'da sokağa çıkarak dünyanın gıpta ile İzlediği  bir ülke olmuştuk. Şimdi evde kalarak ,sosyal hayattan uzak durarak bir kez daha dünya'ya örnek olabiliriz.Şayet kurallara uymaz isek ipin ucu kaçacak,üzülerek söyleyelimki yaşanacak acıdan herkes payına düşeni alacak.
Ancak daha kötüsü ve toplumu üzen ; Yalovada deprem oldu yarım litre su 5 tl, 'ye yükseldi. Elazığda deprem oldu kiralar tavan yaptı.Koronavirüste ilk vaka görüldü,Gıda ,Hijyen ürünleri,Maske ve Kolonya fiayatlarına faiş zam yaptılar.
Tabi'ki yanlız fırsatcılar değil, Marketleri yağmayanlara ne diyeceksin. Aynısını darbe gecesinde yaşamıştık.Bankamatik önünde kuyruk olanları,benzinliklerde pompa sırası bekleyenleri,marketlere koşanları hep birlikte görmüştük. Demekki yanlız koronodan değil, daha çok bu tiplerden korkmak lazım.
Allah korusun vaka sayısı artsa demekki,marketlerde cinayet çıkacak. Toplumsal manzara hiç iç açıcı değil. Her türlü Hastalığın iyi kötü ilacı bulunur fakat toplumsal bu çürümüşlüğe nasıl çare bulacağız.Asıl bireylerde görülen fırsatcılık,düzenbazlık,menfaatcilik,plancılık gibi toplumsal yapıyı bozan ahlâkî çürümüşlüğe çare aramalıyız.
Dürüstlük,doğruluk,güvenirlilik, Israf etmemek,saygı,sevgi,yardımlaşma,alçakgönüllülük gibi kaybettiğimiz ahlâkî değerlerimizi yeniden yeşertmeliyiz.

 EN AZINDAN BİZDEN SONRAKİ NESİLLERİ KURTARALIM.