Geçen hafta, fiziki imkânlar ve teknolojik donanım bakımından şehrimizin iftihar edebileceği sağlık kuruluşu haline gelen Araştırma hastanesi hakkındaki görüşlerimi ifade etmiş; hem ayakta tedavi gören hastaların, hem de refakatçilerin barınabilecekleri 'Hasta ve refakatçi Misafirhanesi' önerimi tekrarlamıştım.
***
Erzurum’a yaptığı kültürel hizmetleri ve projeleriyle takdir toplayan Şehirder Başkanı Sayın Murat Ertaş; sosyal medyada da paylaşılan bu yazıma şu zarif yorumu yaptı: “Araştırma Hastanesinin hemen yanında refakatçı ve konukevi hemen hemen tamamlandı. Baharın açılışı yapılır.”
Ayrıca, telefonda konuştuğum değerli dostum Esat Bindesen, “Kardelen TV’deki programımıza konuk olan Sayın Rektör, tesis inşaatının hızla ilerlediğini belirtti.” Dedi.
***
Gördüğünüz gibi, geçen haftaki yazımız sevinç ve mahcubiyeti bir arada yaşamamıza neden oldu!
Düşünün, 2012 yılında köşe yazımızda kaleme alıp, ENER projesi olarak kamuoyuna duyurduğunuz bir öneri, hayata geçirilmiş. Projenin temeli Rektörlükçe atılmış. Bundan haberdar olmamışım. Mahcubiyetim bu yüzden. Sevinişim, şehrimin böyle bir eser kazanmasından ötürü.
***
Görevde bulunduğu zaman zarfında önemli hizmetlere imza atan Atatürk Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hikmet Koçak’a, hayata geçirilen bu önemli proje için yürekten teşekkür ediyorum.
Hastalık imtihanı ile bunalan insanların hayatını kolaylaştıracak, banisine bol bol dua kazandıracak mühim bir projedir, vesile olduğu yatırım.
BİZİM PROJELERİMİZ AT UNUT FÜZESİ GİBİDİR
Bir konuda fevkalade hassasiyetim var, önemle bir kere daha altını çizmek ihtiyacındayım. Hemen belirteyim, bu genel bir değerlendirme, yazının önceki bölümüyle alakalı değil. Dostlarımız değişik vesilelerle soruyorlar, diyorlar ki, “Açıkladığınız öneri ve projeleri takip ediyor musunuz, gerçekleşmesi için çaba gösteriyor musunuz?”
Aslında birçok kişi tarafından düşünülen, özellikle ilgili kuruluşlarca planlanıp yatırım programına alınan… Sonra da koşullar elverişli olunca hayata geçirilen önemli proje ve yatırımlar hakkında biz de zaman zaman fikir yürütüyoruz.
Şu iş yapılsa iyi olur, diyoruz.
Dünyanın hangi köşesinde, ülkemizin hangi ilinde güzel bir uygulama görsek, bu iş Erzurum’da da yapılsın istiyoruz.
Rüyamız da, hayalimiz geleceğe emin adımlarla yürümesine bey vakit dua ettiğimiz bu güzel şehir hakkında.
Dolayısıyla, bu nazlı güzel için gördüğümüz rüyalar, kurduğumuz hayaller, ürettiğimiz projeler bu çerçevede değerlendirilsin isteriz.
Çorbaya tuz atıyoruz diye, bu çorbanın aşçısı biziz iddiasında hiç olmadık, olmayız.
Allaha şükür, birçok önerimiz, görüşümüz icraî makamlarca dikkate alınıyor. Projelerimiz, kısmen, tamamen yahut yeni şekiller verilerek uygulanıyor.
Adımız, sanımız, katkımız dile getirilmiyor, getirilmesi de gerekmiyor.
Bizim fikirlerimiz at unut füzesi gibidir.
Söyler, açıklar, yazar unuturuz. O sesten, ısıdan, ışıktan hedefini bulur, 12 den vurur. Mühim olan budur.
Velhasılıkelam, şehirde hayata geçirilen birçok güzel işte bizim de fikri tuzumuz var diye, o işlerin prestijinden parsa devşirme gayreti içinde olmayı ayıp sayarız, edebe, adaba aykırı buluruz.
Hep birlikte bu şehir için hayaller kurmaya devam edelim, bu hayalleri gerçekleştirenleri de avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlayalım.
Çabamız bundan ibaret.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.