Doğu Akdenizle ilgili tartışmaları Kıbrıs merkezli okumak gerekiyor.ABD.AB.Avrupa Konseyi ve tek ,tek diğer bölgesel ve küresel oyuncular Kıbrısta yarım asırda olan bitenleri yok sayıyor.Henüz bu bölgedeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin kesin bir tesbiti yapılmamış olmakla birlikte,muhtemel zenginlikten pay almak maksadıyla erken den hareketle geçen odaklar,Türkiyenin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Doğu Akdenizdeki haklarını gasbetmeye yelteniyorlar.
Aminaye tabiriyle Alanda kaçanmı derler, aslına bakarsanız,Türkiyenin Doğu Akdeniz de aldığı intisiyatif ,bir nevi bu tebkinin sahadaki yansıması, Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve Yunanistan öteden beri hep arkalarında gördükleri dış desteğe güvenerek ,kaşla göz arasında bir şeyler yapmaya çalıştı, çalışıyor. Bu tehlikeli ,oyalayıcı İsrail ve     Mısırda hariçten gazel okuyor.Bu asli ve feri failler,tek başlarına bu denli büyük lşlere karışmayacak kadar bilinçli,lakin sırtlarını sıvazlayan ağababalarının teşvikleriyle bu tür serivenlere atıliyorlar.
Nasıl olsa onların gölgesinde ve korumasında bir parsa kapmak mümkün olur gibi bir yanlış hesabın içindeler. Doğu Akdeniz petrol ve doğalgaz rezervleri ve bunların değerlendirilmesiyle ilgili tartışmaları mutlaka Kıbrıs Merkezli bakmak lazım.Fakat ABD.AB.Avrupa Konseyi ve diğer irili ufaklı oyuncular Kıbrısta son yarım asırda olup bitenleri neredeyse bütünüyle yok sayıyorlar.Sanki 1959 Londra zürih antlaşması olmamış,1960 ta bir Kıbrıs kurulmamış ,1963 ten itibaren bu devletin asli kurucusu,unsuru olan Türk toplumunun hakları ihlal edilmeye başlamamış ve böylece Kıbrıs Cumhuriyeti çöküş süreci işlememiş,Nihayet 1974 te Makariosu deviren Nikos Sampson Darbesi bardağı taşıran damla olmamış,Ada'da yeni devlet kurulmamış,bütün bunları  unutmuş göründüklari veya olmamış saydıkları için son 45 seneden beri,Ada'da çözüme ulaşılamiyor.
ABD. Türkiyenin Doğu Akdenizdeki petrol ve doğalgazla ilgili sondaj çalışmalarından endişe duyuyormuş,Ab.neredeyse her gün bir mekanızma aracılığıyla benzer açıklamalar yapıyor. Batı ablamiyorki  Türkiye ciddi devlettir. Neyi nasıl yapacağını gayet iyi bilir,Ciddi ve büyük devlet vasfıyla,Uluslararası areneda kendisinin veya başkalarının hakları söz konusu olduğunda buna göre davranır.Oysaki Türkiye Doğu Akdenizde kendisinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin menfaatlerini korumakta kararlıdır.
Zaten bunu sahada ortaya koyuyor.Yunanistan ve Rum Yönetimi özellikle dikkat etmeli ABD.ve AB'nin atına binerek ham hayeller peşinde koşmamalı, sonrasında evdeki bulgurdan olmakta vardır.