23 Kasım 2970 ! Bu tarih birçok insana hiçbir şey çağrıştırmayabilir ancak ülkücü camia için çok hüzünlü, acı ve unutulmaz bir gündür. Zira bu tarihte o zamanın Ankara Yüksek Teknik Öğretmen okulunda korkunç bir hadise gerçekleşti.  
Dursun ÖNKUZU ülkücü kardeşimiz, kendilerini solcu diye tanıtan,karanlık, gayri milli bir kesim tarafından önce kaçırılıp işkence edilmiş bisiklet pompasıyla hava basılarak ciğerleri patlatılmış,yetmemiş okulun üçüncü katından atılarak hunharca şehit edilmiştir. 
Bu olay,öyle vahşi,öyle acımasız,öyle hunharca yapılmışki aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hiç unutulmadı.Bu vahşeti uygulayanlarin kim oldukları,şahsiyetleri, kimlikleri açıklığa kavuşturulmuş olsada pek çok husus karanlıkta kaldı  ve katillerin tümü 1974 yılındaki genel afla çıktılar.Yani bu caniliği yapanlar birkaç yıl yatıp çıktılar. Dursun Önkuzuyu ünlü yazar Emine Işınsu Sancı romanıyla işlemiştir. Romanda hem o sağ sol çatışmaları ,hem.dönemin sosyolojik ve siyasal gerçekleri çarpıtıcı bir dil ve üslupla anlatıyor. Dursun Önkuzu ise Tokat Zilede ki aile ocağıyla birlikte hikayenin baş kahramanı olarak öne çıkıyordu.Emine Işınsu'nun bu romanı üzerine, bu anlamda başka bir edebi eser maalesef kaleme almadı.
Dursun ÖNKUZU denince Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU 'nun Önkuzu adlı şiiridir ki bu muhteşem şiir,sanatçı Mustafa Yıldızdoğan tarafından bestelenmiştir. Dursun Önkuzu olsun, Süleyman Özmen olsun ve bu davanın birçok serden geçtileri tam elli yıldır hiç unutulmadı.Bu dava için şehit olan bütün ülkücülerin mekanları cennet olsun.

Gazi Üniversitesi Dursun Önkuzu'nun şehit edildiğini ispatlayan senato kararıyla Teknoloji Binası B Blok olarak geçen binaya Dursun Önkuzu'nun adı verildi Gazi Üniversitesine teşekkür ediyorum. Çünkü ülkü devleri zor günlerde hatırlanırdı bu ülkede. Ölmek için çağrılır,bayrağı taşımak için,düşmana çelik yumruk olmak için çağrılırdı.

BÜTÜN ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM.