
EY MÜSLÜMAN KARDEŞ
Müslümanlıkta birbirine kırdırmak varmı dır? Soruyorum size.
Ezandan sonra saldırın dedin.
Camide bira içildi dedin.
Parkta fuhuş var dedin.
Yanlı televizyonlarda bas bas bağırıyorsun. Kime bağırıyorsun. Oradaki halk Müslüman değil mi? Başka dinden mi? Müslümanca yaşamayı öğretiyorsun.
Çocuklara, bebelere, hamile kadınlara hatta yaşlılara Tomalarla gaz bombalarını suratlarına suratlarına sıktırıyorsun.Kimi kime vurduruyorsun. İçki yasağı getiriyor viski şirketinin 458 milyon dolarlık borcunu siliyorsun. En fazla vergiyi alkolden alıyorsun. Dünya kadar insanı işten atıp kendi adamlarını yerleştirdiniz. İşte bu sonuç senin eserin.
Bizler Türk evlatlarıyız.
İktidara geldiğiniz ilk günden bu yana, bizler yerleşik düzenle mücadele etmeyi, yaptığınız tüm haksızlıklara ve taşkınlıklara, yolsuzluklara rağmen sabırla bekledik, dinledik.
Her ırktan, görüşten, milliyetten insanla bir arada yaşadık. Biz Türkiye cumhuriyeti vatandaşıyız. Böyle gördük, böyle bildik, böyle inandık.
Şimdi provakatör, darbeci, baş belası,çapulcu olduk.
Bir gece yarısı ansızın Gezi Parkı’na giren kolluk kuvvetlerimizin nefretine ve şiddetine tanık olduk. Ortalığı nasıl dağıttıklarını, çadırları nasıl yaktıklarını, bilmem kaç bar basınçla insanların kafasına nasıl su sıktıklarını izledik. Üzüldük.
Bir konuşmanızda ‘Medeniyet!’in Amerika’da olduğunu oğlunuzun, kızınızın eğitimini orada yaptıklarını söylemiştiniz. Doğru, medeniyetsiz bir milleti bunlara layık gördünüz.
Büyüklerimiz bize “Parayla, imanın” kimde olduğu bilinmez diye öğrettiler.
Hani hep diyorlar ya bunların derdi üç beş ağaç değil diye. Ama soruyorum size “insan” olmadıktan sonra, doğa neye yarar?
Bizler eli kanlı şuursuzlar değiliz. Gezi Parkı’ndaki barakaları, kamu mallarını yakanlar bizler değiliz. Maşa ve piyon hiç değiliz.
Biz neyiz biliyor musunuz ?
On binlerce olsak da polisini her fitneden sakınan bir milletiz, birlikte yaşamak nedir iyi biliriz.
Yardımseveriz, merhametliyiz.
Maskelerin arkasına saklanmayacak kadar da yürekliyiz.
Biz bu ülkenin düşünen, okuyan, üreten sağduyulu insanlarıyız. Ülkemiz ve milletimiz kadar özgürlüğüne düşkün, hakkını aramasını bilen, politikanın alasını yapabilen fikri hür, kimliği hür kişileriyiz.
Örgüt değiliz, örgütlü de hiç değiliz. Şiddet ve provakasyon taraftarı hiç değiliz.
Bizlerin arkasına geçmiş provokatif fırsatçı tipler olmadımı. Siz de iyi bilirsiniz ki; bir devlet kendi halkının arkasını kollamadığı zaman o halkın arkasına geçen çok olur. Tarihi dogmalar geride kaldı, “teknolojik devrimi” inin başladığını unutmayın. Davamızı da güderiz.
Ülkemizin; yaratıcılığa ve üretkenliğe ihtiyacı olduğunu biliyoruz.
Dünya devi bir Türkiye yaratmak, insanca yaşayabilmektir. Davamız da bu yüzdendir.
Biz sadece demokratik hakkımızı kullanıyoruz. Ne yapmanız gerektiği konusunda bizden size tavsiye vermek düşmez. Ama illa somut bir şey söylememizi isterseniz, size kullandığınız bir cümleyi hatırlatalım.
“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı…”
Saygılarımla,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.