Türk milletinin birinci özelliği ‘asker millet’ olmasıdır. Askeri ile tarih yazmasıdır. Son senelerde Türkiye’de asker düşmanı bir toplum yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu durum Avrupa devletlerinin kışkırtmasıdır. Askerî özelliğini kaybeden Avrupa, bizdeki bu özelliğinde yok olmasını istemektedir. 
Ve son hızla çalışmalar sürdürülmektedir. Askerin işi bitirilmektedir.

Bu işin arkasında Avrupa var. Sadece Avrupa’mı? Tabi ki hayır.

Askeri bitirme işinde Amerika Birleşik Devletlerinin parmağı olduğu artık bilinmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile iş birliği yaparak iktidarın Avrupa’nın ekmeğine yağ sürmesi elbette göz ardı edilemez amma ve lakin ülkeyi yönetenlerin dış güçlerle birlikte bir bahane bularak kendi askeri üzerinde operasyon yapması, akla mantığa sığmıyor.

Türk Ordusu’nun yurtsever subaylarına, iktidara ters düşen üniversite rektörlerine, aydınlar, gazeteciler ve yazarlarla birlikte özellikle de İşçi Partisi’nin hapisteki kadrolarına bir daha gün yüzü gösterilmeyecek.

Tarih bugünleri yazacaktır. Hesap soracaktır.

Askeri altüst edip ülkesini sevenlere müebbet verilmesinin ne için olduğunu millet olarak oturup bir düşünelim. Bütün suçları ülkesini çok sevmeleri mi? Yoksa başörtüsü intikamı mı? İktidarın kaleyi içeriden yıkarken, kalenin içindeki gayri millî tavır alışlarla kaleyi içeriden yıkmayı sürdürmektedirler. Sürdürmekle kalmadı, bu hal askerin siyasete karışmasından en büyük rahatsızlığı duyan iktidar, Atatürk’e mal etmeyi ihmal etmeyerek “hem asker hem Atatürk düşmanlığı” başlattı.

Oysa “ordusu güçlü olmayan” bir millet yöneticilerinin dışarıda sözü dinlenen siyasetçiler olması mümkün değildir.

Vatanını korumak için gerektiğinde kendisine düşmanlık edenin canını acıtabilecek, bir ordudan niçin çekinmektedirler.

 Asker millet isek bütün sıkıntılara sabreder askerimiz gerekirse günde bir öğün yemek yer, muhatabına da dişlerini gösterir.

İktidarın Türkiye’si hâlâ PKK’nın anayasa dayattığı, askerin ise PKK militanları ile karşılaştığında arkasını dönmek zorunda kaldığı bir Türkiye’ haline getirmiştir.
Demek ki Türk ordusu iç ve dış devletler tarafından ezilince Türk milleti “Tarih yapan millet” olmaktan çıkıyor, dış güçlerle içerideki işbirlikçiler eliyle üzerinden tarih yapılan bir toplum çöküntüye uğruyor.

Şunu unutmamak gerekir yurtsever askerimizin durumunu üç başlıkta ele alırsak, biri insan hakkı, diğeri hukuki boyutu biride siyasi boyutudur. Komutanlar her hangi birileri değildir. Türk milletinin askeridir. Türkiye cumhuriyetine var olma savaşı verenlerdir. Türk milletinin toprak bütünlüğü için barış için çalışan komutanların cezası müebbet değil askerinin, ordusunun başında olmalıdır. Bu ülkede, bir Kürt devleti kurulamayacak. Eh! İşte anlayan anlasın.

Daha diyecek çok şey var amma,
Memleketi bu hale getirenler utansın.
Son olarak şunu söylemek istiyorum.

Keser döner sap döner gün gelir hesap döner.

Her hesabın bir ödeme şekli vardır.

DEĞERLİ OKUYUCULARIM RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.