Dört tane imam hatip öğrencisi genç kız...
Okulun bahçesinde ki Atatürk büstünün önünde, teröristler gibi poz vermişler...
Özgürler, bir o kadarda neşeli...
Öyle ya; nasıl neşeli olmasınlar ki...
Serbestçe dolaştıkları bu cennet vatanda, yarınlar için bir sürü hayalleri var...
Bu okuldan mezun olunca, (sözüm ona)dini bütün bir Müslüman olacaklar...
Ekmeğini kazanıp kimseye muhtaç olmayacak...
Hayırlı bir kısmet bulunca da, evlenip çoluk çocuğa karışacaklar...
Lakin unuttukları çok şey var...
Bir kez dahi akıllarına getirmedikleri minnet ve şükran borcu var...
Bir birey olarak, özgürce dinini yaşayıp, yarınlara ümitle bakabilmelerine karşı; kaç can kendini feda etmiştir acaba?
Kaç fidan hayatının baharında, kara toprağın soğuk taşlarına gömmüştür ümitlerini, hayallerini?
Ecdadın yarı aç, yarı tok...
Sarıkamış'ların ölüme açılan buzlu kapılarını...
Çanakkale destanlarını yazan kalemin, mürekkep yerine kan ile, can ile beslendiğini...
Bir kez dahi akıl etmiş olabilirler mi acaba?
Hiç zannetmiyorum...
Ataların, biran bile tereddüt etmeden şahadet şerbetini, bu bomboş, alaycı, kadir, kıymet bilmez nesil için mi içtiğini düşünmeden edemiyor insan...
O okul bahçesinde hayasızca poz verdikleri büst sadece Atatürk'ün temsili değil, bu topraklar için canını hiçe sayan bütün Ecdadın temsilidir...
Şimdi soruyorum yetkili kişilere; bu nankör, saygısız, İslam dışı, kendini bilmezgençleri yetiştirmek için mi kurdunuz o okulları?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.