
Başkan Hac'ca giderse
Belediye Başkanı Hac'ca giderken...
Herkesle helalleşir...
Eşiyle, dostuyla, konuyla, komşuyla...
Nede olsa o mukaddes görevi yapıp; Yüce Yaradan'a bağlılığını gösterecek...
Kul hakkıyla gitmemek lazım Allah'ın huzuruna...
Maazallah onca uğraşı boşa gitmekte var işin ucunda...
Kul hakkı demişken; ya köpeklerin hakkı ne olacak?...
Öyle ya, sadece insanların hakkıyla değil; tüm canlıların hakkıyla ödeşeceğiz...
Ya öldürdüğü anne köpeğin hakkı?..
Ortada kalan yavrularının hakkı ne olacak?...
-30 derece soğukta, bir lokma ekmek için can veren hasta köpeğin hakkı?...
Kontrolsüz üredikleri için ve açlıktan, gruplar halinde, gelen geçen çocukları korkuttuklarından dolayı; o çocukların hakkı?..
Peki benim hakkım?...
Gecenin bir vakti katliamları durdurmak için sokaklarda koşturmamın hakkı?...
Tabii benimle de helalleşmeyeceğini biliyordum ama ben yine de hakkımı helal ettim Başkana...
Yeter ki Hac'dan döndüğünde, bir daha hiçbir canlıyı öldürtmesin...
Başkan'ın Hac'ca gitmesi sükunet getirmişti İlçe'ye...
O yokken hiçbir vukuat yaşanmadı...
Köpeklerim sokaklarda aç susuzda olsa her şeye rağmen salına salına var olmanın tadını çıkarttılar...
Hacılar dönmeye başladı mukaddes topraklardan...
Başkanın dönüşü acaba sükuneti bozacak mıydı yoksa pişman olup aldığı canlara, tövbe edecek miydi?...
Aradan birkaç ay geçtiği halde ses seda yoktu Başkandan...
Sanırım değişmişti, ettiği kötülüğü daha iyi anlamıştı Mekke'yi tavaf ederken; Yaradan'ın kudretini anlamış, yarattıklarına merhamet edecekti artık...
Lakin katliamlarını eskiden altı ayda bir yapan Başkan, artık her hafta sonuna çıkartmıştı...
Artık iyice anlamış oluyoruz ki; Başkan değil Hac'ca, mahşere gidip gelse de hiçbir şey değişmeyecektir!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.