
DADAŞLARIN DÜĞÜNÜ 12 MART
DADAŞLARIN DÜĞÜNÜ 12 MART
Bak nereden nereye, işte kurtuluş günü
Erzurum ovasının anlı-şanlı düğünü
Kutlu olsun Kurtuluş Erzurum’a Dadaş’a,
Aklı olan sataşmaz bu iki arkadaşa.
Nizamettin Saltan
12 Mart Erzurum’un Rus işgalinden ve Ermeni mezaliminden kurtuluşunun 95.Yıldönümü, bizim düğünümüzdür, bayramımızdır.
9 Mayıs 1918 de Erzurum, Rusların çekilmesi üzerine şehir Ermenilerin elinde kalır. İşte bu zulümler, yangınlar cinayetler o zaman başlar. Erzurum halkını evlere ve trenlere doldurup yakarlar, evlerinden alınıp yol yaptırmak bahanesiyle götürülüp öldürülürler. Sokaklarda çocuk ve kadın cesetleri kadınların memelerinin ve mahrem yerleri kesilmiş duvarlara çakılmışlardır. Telgraf tellerine çocuk başları asılmıştır. Karınları deşilmiş yarı çıplak kadın cesetlerinin yolların iki tarafına dizilmiştir. Milletimizin bu hali içler acısı ve insanı delirtecek noktaya getirmiştir. Tarih böylesi bir vahşilik kaydetmemiştir. Medeni Avrupa bu büyük cinayetlerin faallerini aramak yerine hala soykırım Türklerin yaptığını savunmaktadır.
Üçüncü ordu komutanı Vehip Paşa işgalden sonra Erzurum’un durumunun başkomutanlık makamına gönderdiği bir mektupta; Erzurum da Ermeniler tarafından uygulanan katliam engizisyon zulümlerine rahmet okutulacak düzeyde düzenlenmiştir. Tarih bu katliamların henüz böyle bir benzerini kaydetmemiştir şeklinde ifade etmiştir.
Kazım Karabekir paşa 12 Mart sabahını söyle dile getirmiştir.
Erzurum da halk gözyaşları içinde kimi oğlunu kimi babasını kimi karısını yakılmış ya da süngülenmiş
buluyor saçlarını yoluyorlardı. Sokaklar da canlılıktan bir iz bile kalmamıştı.Yerlerde çocuk kadın ve yaşlılar kanlar içinde yatıyordu.
Demiryolu istasyonu sanki bir mezarlık görünümünde olup cenazeler arasından geçerek feci duruma gözlerimizle şahit olduk. Bilhassa tahtacılar semtinde ki karşılıklı yer alan Ezirmik’li Osman ağa ve Mürsel paşa konaklarına doldurup yakarak katlettikleri Erzurumlular insanı titretiyordu.
“Bir karış toprağın kıymetini, toprağa kanını döken bilir.”
Kolordu Karargâhını Alaca Köyüne taşıyan Kâzım Karabekir Paşa, 10 Martta hareket emrini verdi. 12 Mart 1918 günü, Erzurum’un esaret günleri sona erdi. Kısa zamanda bütün Doğu Anadolu Ermenilerden temizlenerek Anavatan’a katılmıştır.
12 Mart yalnız Erzurumlular için değil, insanlık için de oldukça önemli bir gündü. Çünkü akla gelebilecek insanlık dışı her türlü işkence ve katliamı gerçekleştiren Ermeniler, geldikleri yere gönderilmişlerdi.
Bir süre sonra, Kurtuluş Savaşımızın, Cumhuriyet’e giden yolun en önemli kilometre taşı oldu. Yüce Atamız, 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ni gerçekleştirdi.
M. Kemal Atatürk; Erzurumlu ve Erzurum milletvekili oldu. Kurtuluş’a giden yol, 12 Mart 1918’de kurtarılan Erzurum’dan geçmişti.
Erzurum’un kurtuluşundan üç yıl sonra, 12 Mart 1921’de, Mehmet Akif Ersoy’un Mehmetçiğe armağan ettiği şiiri, İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir:
“Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı;
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.”
Değerli Dadaşlarım bayramımız kutlu olsun.
(Kaynak Tarihçi Ahmet Refik Altınay )
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.