
İDAM CEZASI GERİ GELSİN Mİ ? GELMESİN Mİ ?
Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.
“Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamayacaktır.” (Mustafa Kemal Atatürk)
Kişi idam cezasına çarptırıldığında, infaz, kişinin yaşamına kanuna uygun bir şekilde (çoğu zaman hapishanede) son verildiği zaman gerçekleşir. Tarihte, kanun suçlularının ve siyasi karşıtların idam edilmesi neredeyse bütün toplumlar tarafından suçu cezalandırmak ve siyasi ihtilafları bastırmak amacıyla kullanılmıştır.
İdam cezası, uygulandığı çoğu yerde, önceden tasarlanmış cinayet, casusluk, vatana ihanet veya askeri adalet kapsamında kullanılır. Birçok ülkede, uyuşturucu kaçakçılığı da kişiyi idam cezasına çarptırmaya yetecek bir suç sayılır. Çin'de, insan kaçakçılığı ve ciddi yolsuzluk davaları idam cezası ile sonuçlanabilir. Dünya çapındaki askeriyelerde, askeri mahkemeler korkaklık, firar, asilik ve ayaklanma gibi suçlarda idam cezasını uygulamıştır.
İdam cezası tartışmalı bir konudur. İdam cezasını destekleyenler, kişiyi suç işlemeden caydırdığını ve cinayet gibi bazı suçlarda hak edilen cezanın verildiğini iddia ediyorlar. İdam cezası karşıtları, ömür boyu hapis cezası ile caydırıcılık konusunda hiçbir farkı olmadığını, insan haklarını çiğnediğini, yanlış infazlara yol açtığını, azınlıkta olanlara ve fakirlere ayrımcılık yaptığını iddia edenlerde var.
İdam cezası geri gelsin mi, gelmesin mi?
Medya, karşıt görüşteki politikacıları veya uzmanları canlı yayınlara çıkararak, hararetli tartışmalara başladılar.Tıpkı benzer konularda olduğu gibi, bu tekin olmayan tartışmada da, konuşmacılar siyah ile beyaz arasında gidip geldiler.
Nüans bir yana aradaki onlarca renge dahi kimse dönüp bakmıyor.
Kimi terörist başı Öcalan’ için “idam cezası olmalıdır” diyor, kimisi de geçmişte yapılan idamları hatırlatarak, “idam cezası hiçbir sorunu çözmedi ki geri geldiğinde de yeni sorunları çözsün” diyor. Evladını teröre kurban vermiş acılı bir aile, elbette ki çocuğunun katillerinin en ağır biçimde cezalandırılmasını isteyecektir. Bu siyasi bir talep olmaktan çok, vicdanı ve duygusaldır.
Bu sebeple devlet, evladını teröre kurban vermiş bir anne-babaya “biz senin evladının katilini affediyoruz” deme lüksüne sahip olamaz.
Bu ülkede binlerce şehit ailesi ve yüz binlerce şehit yakını olduğu düşünüldüğünde, sokağın tercihini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Fakat beri yanda da yakın tarihe damgasını vurmuş ve bugün bile tartışılan idam cezaları var.
Aralarında Erzurum’un da bulunduğu birçok ildeki cezaevlerinde, yüzlerce PKK’lı hükümlüler açlık grevi yapıyor.
Talepleri biliniyor, -Anadilde eğitim, -Öcalan’ın ev hapsine çıkarılması.
PKK, şiddet ve tehditle sonuç alacağına inanıyor.
İmralı’da Öcalan’a yönelik bir tecrit uygulaması olmadığı halde, sanki varmış gibi gösterip açlık grevleri yaparak PKK’nın yeni bir oyunundan başka bir şey değildir.
İdam cezası geri gelsin mi, gelmesin mi şeklindeki el yakan bir tartışmanın fitilini işte bu talep daha çok ateşledi.
Sokağın nabzı idamdan yana atarken siz olsanız Öcalan’ı, İmralı’dan çıkara bilir misiniz?
Başbakan da çıkaramaz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de.
Bu sebeple, artık ölüm çizgisine ulaşan açlık grevlerinin siyasi bir yaptırıma dönüşmesi mümkün gözükmüyor.
Bu ülkede sokağın sesine kulak vererek yapılan anketler sonucunda idam cezasının geri gelmesini isteyen çoğunlukta olduğu görülmüştür.
Ne bu açlık grevlerinden ötürü hükümet geri adım atarak Öcalan’a ev hapsi imkanı verir, ne de PKK bu ve benzeri eylemlerle toplumda daha büyük bir sempati toplayabilir.
İdamın suç oranını azalttığını ve idam gelirse hükümet muhalefetten isimleri astırabilir illa o pis suçların (tecavüz , adam öldürme vs.) azalmasını içinde başımızda ülkeyi her anlamda yükselten bir hükümeti olmalıdır sonuçta ülke yükseldikçe suçlar azalır .
Amerikada idam hemen hemen artık yok.50 eyaletten sadece 8 eyalette idam var. Diğer eyaletlerde idam yok. Sekiz eyaletin dört tanesi önümüzdeki yıllarda idamı kaldıracaklardır.
İdam cezası suçu işleyen kişi için ödül müdür? Bu da tartışılacak bir konudur
ve başka bir bakış açısıdır.
Değerli okuyucular bir ülkenin yargısı en iyi şekilde yürüyorsa, en doğru kararları alacaklarından Türk milleti olarak inanıyor ve güveniyoruz.
Sağlıcakla ve huzurla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.