ÇEVRİM İÇİ VİCDANLAR

Yerel seçimlerse artık son kulvara yaklaştığı bu günlerdeyine belden aşağı vuruşlara tanık olacağız mecburen.

Koltuğa illa ben oturacağım hevesi ve hayali bazen ahlak sınırlarını aşar duruma gelebiliyor ne yazık ki!

Kişinin özeli, her ne olursa olsun siyasi malzeme yapılmamalı.

Ha buradan son aylardaki malum tapeleri mapeleri filan kastetmiyorum.

Düşüncelerim tamamen yerel seçimlerdeki gelişmelerle ilgilidir.

Bu konuda kendimin de birebir yaşamış olduğum bir anımı paylaşmak istiyorum siz değerli okuyucularımla.

Efendim sanıyorum 1999 2004 yerel seçimleriydi.  Ben Fazilet Partisi’nden 2. sıra meclis üyesi adayıyım . Seçim çalışmaları süratle devam ederken son haftaya girildi.

Sinirler gergin, heyecan dorukta. Bu süreci yaşayanlar bilirler; berbat bir süreçtir. Bazen sağlıklı düşüneme gibi durumlarla karşılaşmanız mümkündür.

Seçime 5 gün kalmış, partide hummalı çalışmalar sürerken, içeri girdim.

O dönemdeki bazı arkadaşlar yani partideki şimdi onların bir kısmı bölgemizde meclis üyesi adayıdırlar. 

Sevinç içindeler, seçimi kazandık diye nerdeyse nara atacaklar. Sevindim tabi. Dedim ‘Hayırdır ne oldu? Seçimi nasıl kazanacağız. Bak dediler şu masanın üzerindekilere. Baktım bir yığın kağıt destesi. Nedir bu dedim? 

Dediler ki rakip partinin başkan adayı için özel durumuyla ilgili. Bu gün partiye birisi geldi bu evrakları bıraktı. Bizde fotokopi olarak çoğalttık tepeciğe dağıtacağız. İçlerinden bir tane aldım okudum.

Para pulla alakalı değildi. Yüz kızartıcı hiç değildi ama muhatabına azda olsa zarar verebilmesi mümkündü. Hayır dedim bunu dağıtamazsınız, ban karşıyım.

Buz gibi bir hava oluştu. İşin ilginç yanı 2. sıradayım seçimi kaybetsek bile benim meclise girmemde hiç bir sorun yoktu. Yani ‘Adam sende’ diyebilirdim. Ama demedim.

işte o dik duruşumdan dolayı bu gün dışarıda o özgür ve dik duruşumun tadını çıkarıyorum.

Bizim başkan adayımıza dedim ki ‘Bakın başkanım ben bu fotokopilerin dağıtılmasına karşıyım.

Beni silin lütfen listeden, yerime kimi yazarsanız yazın ben yokum’ Bu pis işte başkan bana baktı

kağıtlara baktı istemeyerekte olsa tamam dedi. Sen hallet bu işi. Teşekkür ettim.

O fotokopileri yaktım  ve muhatabı olan karşı partinin adayından randevu aldım gittim, görüştüm.

Dedim ki ‘Başkanım böyle böyle oldu. Bakın biz bu kağıtları dağıtmayacağız haberiniz olsun.

Biz sizi bu konuda suçlayamayız, buna hakkımız yok. Çok teşekkür etti ve çıktım oradan..

Derken seçim bitti ve biz seçimi kaybettik ama ben meclise girmiştim. Bazı arkadaşlar bana yıllarca

sitem ettiler. Hep senin yüzünden seçimi kaybettik. Olsun dedim bakın vicdanınız ne kadar rahat

sevinin bence.

Derken 2 yıl kadar sonra duyduk ki o kağıttan bütün diğer partilere de vermişler. Onlarda dağıtmamış.

Şimdi bu kağıtların dağıtılması gerekiyordu diyen bir kaç eski dostum bölgemizde siyaset yapıyorlar.

Sağ olsunlar yine bizleri  kurtarma telaşındalar. Gözlerim yaşarıyor bu durumdan dolayı.

Haklarını nasıl öderim, bizleri beş yıl kurtardılar yine sahipsiz bırakmıyorlar yine  beş yıl daha

kurtaracaklarını beyan edip harıl harıl çalışıyorlar.

Artık geçmiş olsun ne ben kurtarılmak istiyorum, nede onlar kurtarabilecekler. Bundan adım gibi

Eminim.

Ben buradan bölgemizdeki siyasilere rica ediyorum; lütfen bu gibi şeylere pirim vermeyin. Gerekirse kaybedin ama bana inanın lütfen. Kazanan hep siz olacaksınız . Eğer samimiyseniz.

Yaradan bir şekilde sizi o makamlara nasip eder, yaşam kısa yarınlarda  vicdanınızdan kaçmanız.  

Çünkü bölgemizdeki belli makamlara gelmiş ama vicdanını çevrim dışı yapan kimi siyasiler, sokakta

gezerken bir başına ve yalnızlar o yaşlarda bu çok etki ediyor insana görebiliyorum. Ama vicdanını 

hep çevrim içi tutabilenler her nereye gitseler mutlaka bir bardak çay ikram edecek insanlarla

karşılaşabiliyorlar.

 

Sağlıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Uzun Arşivi

YAŞAR NURİ HOCAM BEN YANACAKMIYIM

28 Haziran 2016 Salı 11:40

SAYGI DUYMAK ve SEVMEK

02 Haziran 2016 Perşembe 09:25

YAN YANA AMA BİR ARADA DEĞİLİZ

08 Şubat 2015 Pazar 17:27

HEP ÖLÜM HEP GÖZYAŞI!

04 Kasım 2014 Salı 09:31

PINARHİSAR ÇANKAYA

28 Ağustos 2014 Perşembe 22:28

YERİN ÜSTÜ YERİN ALTI

26 Mayıs 2014 Pazartesi 23:20

OBJEKTİF OLABİLMEK ZORDUR

09 Mayıs 2014 Cuma 23:34

ÖNCE OYU VİCDANINIZDA KULLANIN

25 Mart 2014 Salı 21:17

GERMEYİN KOPAR YAZIKTIR

17 Şubat 2014 Pazartesi 11:37