Malumunuz artık 30 Mart’a sayılı günler kaldı.

Nihayet akla karayı göreceğiz, demokratik tercihlerimizin hangi yönde ve ne kadar olduğunun

*

Ama lütfen kendi özgür iradenizle oyunuzu kullanın.

Yani düşünün, kim ülkeye faydalı, sizlere faydalı olanı asla seçmeyin önce ülke yada kendi bölgeniz olmalı

*                                  

Yani akrabanız aday olmuş olabilir, eğer vicdanen  akrabanız da proje üretebilme becerisi yok, ama hiç tasvip etmediğiniz diğer aday başarılı olma ihtimali kafanızı kurcalıyorsa oyunuzu ona verin.

*

Bana inanın lütfen vicdanınız sizi hiç rahatsız etmeyecek, yaptığınız bu tercihten dolayı

*                                       

Bu güne kadar özellikle yerel seçimlerde bu hep göz ardı edildiğinden bir çok bölgede hizmetler nerdeyse yok denilecek kadar azdır .

Buda sizlerin duygusal tercihlerinizden dolayı kaynaklandığından, sizin yüzünüzden beldeniz yerinde sayıyor.

*                                             

Mesela bir örnek vereyim; oturduğum bir belde var 60000  nüfuslu.

Geçmişte epeyce bir süre burada siyaset de yapmıştım. Bu yüzden

bu konuda gözlemlerim bir hayli çoktur.

*

Seçim öncesi adaylar beldedeki illeri masaya yatırlar. O illerden nasıl

fazla oy alabiliriz kritikleri yapılır . Ve genelde şöyle denilir, o ilin insanlarının 

en çok sevilen sayılan kişisini bulun meclis üyesi adayı yapalım.

*                                                  

Derken bulunur.

Anadolu kültürü ile yaşamış insanların hep bir aile büyüğü vardır .

Saygı duyulan ve güven veren onu aday gösterirler.

Ama bu aile büyüğü sadece  büyüktür, ama proje nasıl yapılır, nasıl o belde güzel bir konuma getirilir, bir haberdir bu aile büyüğümüz.

*

Artık seçim bitmiştir. Başkan yalnız olduğundan kolektif bir akıl havuzu boş olduğu için günleri geçirmeye başlarlar, daha çok gezi eğlence makama gelen ziyaretçileri ağırlama derken günler su gibi akıp geçer.

Birde bakmışsınız ki beş yıl geçmiş aynı yerde badanaj yapıyoruz.

*                                                           

Asıl hizmet yapacak adayı seçmediğinizden jeton düşer bir gün ama iş işten

Geçmiştir.

Ne yazık ki ben şuna da tanık olmuştum. İstersen ağzınla kuş tut,

müthiş zeki ol, diploman olsun düzgün ol, hakkı hukuku içine sindir, eğer seni

camide safta görmemişseler işin çok zor, mümkün değil.

*                                                                   

İbadet ayrı, iş ayrı bence. Bu kıstas  olmamalı diye düşünüyorum ve yine

rica ediyorum; seçim günü kendi partinizin oylarına ne kadar dikkat ediyorsanız

rakip partinin de oylarına dikkat edin.

İşte o zaman iyi bir yurttaş, iyi bir insan olursunuz. Çünkü o rakip partide de sizlerin komşuları akrabaları var. Onların hakkına hukukuna da saygı göstermek bir erdemdir.

*                                                                                 

Geçen hafta iş yerime yakın bir aday afişi vardı. Kopmuş ipi yere düşmüş.

O partiyle uzaktan yakından ilgim yokken, aldım o afişi direğe yeniden

bağladım.

Oradan geçen bir hanım efendi bana o partiyi sordu; ‘bilmiyorum’ dedim.

Tanımam adayını. Ama dedi ‘afişini bağlıyorsunuz’ ‘Olsun’ dedim. O aday

kendine güvenerek bu yola çıkmış o yüzden bu afişi bağlamamı hak etti bence.

*                                                                           

O hanımefendi yanımdan uzaklaşırken mırıldanıyordu ‘üstüme iyilik sağlık’ diyordu.

Ben tekrar bu seçimin bölgemize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.

ALLAH hiç bir zaman bir garibin, bir mazlumun canını acıtmasın. Bu seçim yüzünden. Çünkü makam, mevki güçleri başkaları kullanıyor, kavgası da ne yazık ki bizlere.

Sağlıcakla kalın…