Merhaba değerli okurlar

Bir süreliğine sizlerden ayrı kaldım rahatsızdım.

Tekrar sizlerle buluşmak mutlu ediyor beni.

Ülke yanıyor, her yer toz duman.

Madenlerde ölüyoruz,

Trafikte ölüyoruz,

Akademisyenler bu konuda uyuyorlar sanıyorum.

Ne olacak, ne olmalı ki ölüm en son baş vurduğumuz bir eylem olsun?

Yüzlerce televizyon kanalının ve binlerce radyo kanalının olduğu

bir ülkede insanları bilinçlendirmek daha kolay olamaz mı?

Ülkede her gün gözyaşı var, bakıyorsunuz bazılarının umurunda bile değil.

Ne oldu bizlere böyle?

Artık üç beş yada on kişinin ölümü kimseyi etkilemiyor.

O kadar çok ölüm haberi duyduk ki artık bağımlılık kazandık

sanıyorum.

Bazı kanallar vur patlasın çal oynasın, umurlarında bile değil.

Kimi eş bulmak için kanalarda, kimi kafayı bulmak için.

Birçok kanalda akil insandan geçilmiyor.

İyide bu kadar akil insanın olduğu bir ülkede, bir madende

300 kişi birden ölür mü?

Yada 25 kişilik bir minibüse 45 kişi bindirilir mi? 60 kişide

bindiriliyormuş zaman zaman deniliyor.

İstanbul’un göbeğinde kamyonlar üst geçit bırakmadı yıktı

geçti bir çoğunu. Hani önlemler hani nerde kaldı?

Ama bir araya geldiğimizde hepimiz vatanperver, hepimiz

Filozof, teoride mükemmeliz. Ama pratikte esememiz yok.

Samimi değiliz sanıyorum.

Yani kısacası çok kolay ölüyoruz, çok zor yaşıyoruz. 

Yazık değil mi bu ülke insanına revamı. Bu şehitlerimizi

saymamıza zaten dilimiz varmıyor. Mekanları cennet olsun.

İçimiz yanıyor artık. Haberleri izlemek bile istemiyoruz.

Hele yemek yerken denk gelmişse elimizde kalıyor

Kaşıklar, yutamıyoruz acıdan boğazımızda düğüm düğüm oluyor lokmalarımız.

Camilerimizde genelde 1400 yıl öncesi işleniyor, peygamberimizin dönemi.

Canımız feda ona da sahabelerine de. Ama sosyal mesajlar çok seyrek veriliyor vaazlarda.

Denemez mi mesela ‘Eyy cemaatimiz yeşil ışık yanar yanmaz hemen kornaya basmayın,

Yerlere çöp atmayın, komşularınızı rahatsız etmeyin, bir kazaya maruz kaldığınızda  aracınızdan inerken yanınıza levye, yada sopa almayın. Konuşun geçmiş olsun deyin birbirinize.

Doğru olun menfaatçi olmayın, çevreniz için bir şeyler yapın evinizin önünü temiz tutun. Rast gele park etmeyin.’

Bunlar çoğaltılabilir tabii ki. Ama ne yazık ki bu mesajları hemen hemen hiç duymuyoruz.

Azda olsa bazı camilerimizde bu mesajlar veriliyor onlara çok teşekkür ediyoruz. 

Dilerim ki bu tür mesajlar hep verilebilsin ne zararı olabilir ki.

Kamudaysanız devletin aracıyla camiye gelmeyin, haktır haramdır. Ama nerde…

Hiç duymadık bu güne kadar . 

Diliyorum ki Daha akıllı, daha bilinçli, daha sorgulayıcı bir toplum olalım. Çünkü başka çıkar yol yok. Yoksa öle öle tükeneceğiz.

Belki de dünyada AZRAİL efendimizin en çok mesai yaptığı bir ülke olmaktan çıkarız.

ALLAH Bu Ülkeyi Ve Bu Ülke İnsanını Korusun. 

Artık işimiz dualara kalmıştır ne yazık ki…