
Mehmet Uzun
12 MART ERZURUM HEP AYNI DURUM
Yine ERZURUM, yine düşman işgalinden kurtuluş törenlerinin muhabbetinin
ayak sesleri gelmeye başladı sosyal paylaşım sitelerinde.
Efendim nasıl olacak? Nerde olacak?
Zaten siyaset bulaştırıldı,
Bize soran yok hiç bir zaman,
Adam gövde gösterisi yapıyor,
Yabancı sanatçının ne işi var bu gecede…
vs. vs. vs.
Bu eleştirilerin haklı yanları mutlaka var, benimde bizzat şahit olduğum.
Ama bu bizi nereye taşır?
Ne faydası var? Söyler misiniz lütfen!
ERZURUM gibi bir ilin insanları olarak bu kısır çekişmelerle aslında Erzurum’ a
en büyük kötülüğü yapıyoruz.
Kişisel egolarımızı, varsa makam mevki hayallerimizi, bir süreliğine donduralım.
Erzurum’ a yakışır bir kutlamayı nasıl becerebiliriz, onu düşünsün akil adamlar.
Hatırlayın lütfen; DOĞU TV yayındayken şubatın ortalarında başlar,
Martın ortalarına kadar devam ederdi bu kutlamalar yerel yerel…
Ne oldu, nereye gitti bu insanlar. O şevklerimi yok oldu? Yoksa kameramı yok?
Ekrana bakarken cep telefonuyla köydeki yakınını canlı yayında arayıp, ‘Bak
ben televizyondayım’ diyen, sonradan görmüş zengin hemşerilerimiz.
O kutlamaların bir çoğu da aslında kutlamayı organize eden derneğin ekonomik
kurtuluş çabasıydı.
Protokolde bir siyasi kurban göze kestirilir. Eee canlı yayın sıradan bir tabloyu
açık artırmayla ne dip edip o siyasiye epeyce bir miktara hediye edilirdi.
Yemedik bizler bunları ama oldu biliyorsunuz zaman zaman.
Arkadaşlar, değerli hemşerilerim,
Lütfen bari bu yıl adam gibi bir Erzurum’ un düşman işgalinden kurtuluş
merasimlerinde birlik ve beraberlik içinde olalım.
Bu kutlamalarda Erzurum olsun, ozan olsun, şair olsun, bilge insanlar olsun,
Erzurum türküleri söylensin… Yani Erzurum koksun. O kokuyu çok özledik bu
ırak memleketlerde hepimiz.
Bu günden itibaren bir komisyon kurulmalı, neler yapılabileceği konusunda
karar almalıdırlar. Yoksa bu kısır döngü her yıl sürer gider. Bir sağlam temel
atılmalı acilen.
Erzurum, Dadaş denince kabul görmediği dünyada bir yer yok. Ama gel gör ki
kendi içimizde üvey kardeşler gibi birbirimize soğuk bakıyor uzak duruyoruz hep.
Bunu yıllardır bir türlü aşamadık. Bir sorun var ama ne, bilemiyorum. Niye böyleyiz? Niye birlik içinde, birlikte bir karar alamıyoruz?
Hatta Ulu Önder bile Türkiye’de o kadar çok il varken ERZURUM mebusu olarak
milletin meclisine gittiği halde, bizlerin haline bakın. Cekler… caklar… Yazıklar olsun.
Buradan samimi Erzurumluları tenzih ederim. Zaten onlar olmasalar durum daha da vahimdir.
Benim naçizane bir tespitim var. Bütün bunların yok olması için bir iki başlığı
sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu sürece kesinlikle siyaset karıştırılmamalı,
Eğer makam mevki hevesi olan varsa bu süreçte askıya almalı bir süreliğine,
Tamamen Erzurum’ a odaklanmalı
Eğer bunu başarabilirsek, inşallah bu yılki kurtuluş törenlerine damga vurabiliriz.
Çocukken köyde Yeşilyurt’ta İspir’in kurtuluş törenlerini hiç unutmam. Köydeki marangoz ağabeyler, tüfek top yaparlardı kıt imkanlarıyla. Bir gopuk dayı vardı, karavana başında kepçesiyle, yemek dağıtması vardı. Ne müthişti…
O günlerdeki heyecan, sevda bu gün yok. O güne göre bu gün devasa imkanlarla bile ne yazık ki o tadı alamıyoruz... Asla alamadık, alacağımızda zannetmiyorum.
O günler başkaydı, fakirdiler ama gönülleri bir holding kadar zengindi.
Çünkü içleri neyse dışları da oydu. En önemlisi de ne makam, ne mevki sevdaları
vardı. Asıl onları doğal kılan bozmayan siyaset denen bukalemunu tanımıyorlardı…
Sağlıcakla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.