Malumunuz son aylarda ülkemizin bir yanı sancılı. Bu sancı bazen bütün ülkemin
canını acıtıyor.

O kadar acının üst üste gelmesi bazen bizleri çıldırtıyor.
Üzülüyoruz, ağladığımızda oluyor. Zaman zaman bu doğaldır tabi ki.

Millet olarak çok çabuk öfkelenip, çok çabukta sevinebiliyoruz.
Bu sadece bizlere özgü bir şey herhalde?

Her olay karşısında çoğunluğumuzun duyguları, mantığını solluyor.
Bu süreçte hiçte ülkeme faydası olmayacak söylemlerde bulunabiliyorlar.

Dış güçlerinde istediği bu değil mi zaten?

İnsanları birbiriyle kavga ettirmek, İç karışıklık çıkarmak…

Yaygarayı basanların bir kısmı iktidarın gitmesini isterken, bu isteğini
körüklediği yaygaranın içine gizliyor, adım gibi eminim bundan.

Böyle olmamalı, az da olsa demokrasi olduğu söyleniyor ülkemizde.
Sandık önüne gelir iktidarı beğenmiyorsan oyunu vermezsin, olur biter.

Ama sokağa çıkma, vatandaşı kışkırtma, hiç birimize bir fayda sağlamayacaktır.
Olan yine oğlunu şehit vermiş gariban köylüler, mütevazı hayatları olan bizlere
olacak.

Tuzu kurulara hiç bir şey olmayacaktır inanın. Aklıselim davranmamız lazım.
Duygularımızın mantığımızın önüne geçmesine izin vermememiz lazım diye
düşünüyorum.

Şunun kavgasını verelim, hem de avazımızın çıktığı kadar. Güneydoğuya sevk
edilen Mehmetçiklerimiz sadece garibanlar arasından çıkması tesadüf müdür?

Allah hiç birinin burnunu kanatmasın ama insanın içi sızlıyor. Ölenler hep yoksullar.
Bir tane sanayici, bürokrat ve siyasinin oğlunu görmedik şehit olan. Madem bu ülke hepimizin bu yüzden mi bedelli ihdas edildi diye insan düşünüyor. Değil bu ülkenin balını, kaymağını yiyen tuzu kurular bu ülke için canını feda edenlerde köylüler, garibanlar…
Neresi adalet bunun söyler misiniz lütfen!

Yazımın başına dönersek Arap baharını hayata geçiren hainler aynı tezgahı ülkemizde de uygulamak istiyorlar. Ne olur bu oyuna gelmeyelim.

Bazı alevi vatandaşlarımızın evlerinin duvarlarına işaret koyuyorlar.

Bu kışkırtmadır…
Söyleyin lütfen hangimizin alevi komşularımızla sorunu var. Yok biliyorum, benimde alevi komşularım arkadaşlarım var.

Bir şey daha dünyada sırtımı güvenle dönebileceğim beş kişiden bir tanesi
alevi bir arkadaşımdır. Bunu da açık yüreklilikle söylüyorum.

Özellikle sosyal paylaşım sitelerini kullanan arkadaşlar, ne olur dikkatli olun
her okuduğunuz habere, her gönderiye inanmayın, bekleyin, sabredin, gerçeği
öğrenmeniz uzun sürmeyecektir.

Son Gaziantep olayında sosyal paylaşım sitelerinde şöyle bir gönderi vardı;
‘Aslında Gaziantep’te 80 kişi ölmüş ama devlet saklıyor’ Adeta sokaklara dökülün dayatması vardı.

Şimdi soruyorum size; diyelim ki devlet sakladı ölüleri. Peki bu ölenlerin aileleri yok mu?
Onlarda mı ses çıkmadılar kaç gündür? Ya da morgda mı saklıyorlar? Bakın daha taze bir olay ve taze bir yalan.

Tekrar söylüyorum, bu kışkırtmalar, iktidara düşmanlık içinse yazıktır. Bunun yeri sandıktır, üçkağıt değil.

Ama milli meselelerde yasanın bizlere hak tanıdığı her eylemde, her mitingde sizlerleyim.
Ama bu yalan haberlere de kusura bakmayın karnım tok.

Hepiniz Allaha emanet olun bu ülke hepimizin unutmayalım lütfen.