Ömer Faruk Kızılkaya

Ömer Faruk Kızılkaya

DİNDAR BİR NESİL YETİŞTİRMEK

Rivayete göre merhum Naim Hoca bir gün vaaz ederken cemaate diyor ki:

-         Cemaatimüslimin, gidişatımız hiç iyi değil. Yolda çevirin bir çocuğu sorun ki, “İmanın şartı kaçtır?” bilmez. Sorun ki, “Barcelona’nın 11 numarasında kim oynuyor?” hemen der ki: “Romario”

Bu da nereden çıktı, diyebilirsiniz başlığa bakınca. Anlatayım:

Geçenlerde bir sınıfta ders anlatıyorum ve lise son sınıfların dersindeyim. Yani 12.  sınıfların dersindeyim.

Buraya kadar her şey normal. En arka sıradaki öğrencim yanındaki arkadaşına hararetli hararetli bir şeyler anlatıyor.  Kulak kabartıyorum ki konu “Kurtlar Vadisi” isimli dizinin son bölümü…

Çocuk izlememiş, adeta hafızaya alıp replik replik hatmetmiş.

Aklıma bir muziplik geliyor ve çocuğa merhum Naim Hoca’nın yukarıdaki sorusunu soruyorum. Çocuk bocalıyor, ne diyeceğini şaşırıyor.

Ben halen daha olaya inanamıyorum ve karıştırdığını düşünerek “Beş miydi, altı mı?” diyorum.

Çocuk, mahcubiyetin de verdiği bir refleksle sesini yükselterek “Ne bileyim hocam!” diyor. Ben de işletildiğimi düşünerek soruyorum: “Amentü’yü okur musun?”

Çocuk yine aynı üslupla cevap veriyor: “Bilmiyorum hocam. Hem bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp!”

Şok geçiriyorum. Bilmemesi ayrı bir olay, kendini savunuş biçimi de ayrı bir olay. Sesini yükseltmesi aklıma bile gelmiyor. Tepki göstermeden de edemiyorum:

-         Oğlum, senin bu yaptığın savunma, kendi kendini mat etmekten başka bir şey değildir. Biz bunları 7-8 yaşlarındayken biliyorduk. Sen 17-18 yaşındasın ve imanın şartını bilmiyorsun.”

Tahtaya dönüp derse devam ederken aynı öğrenciden bir ses daha yükseliyor:

-         Yeni nesil sizin eseriniz hocam!

Daha fazla dayanamayarak isyan ediyorum:

-         Çocuğum, sen bana üç- dört ay önce geldin. Yani yaşını başını almıştın. Ben bunları 7-8 yaşındayken öğrendim. Benim anam- babam, beni dizinin dibine oturtup bunları öğretti. Git ananın babanın suçunu, eksiğini başkasına yükle!

Aynı soruyu sonradan başka öğrencilerime de sordum. Birçoğu bu konuda aynı sorunu yaşıyor. Çoğu “Amentü”yü bilmiyor.

Durum böyle olunca karamsarlık işgal ediyor hayallerimi. Zira imanın ne olduğunu bilmeyen bir gençlik iman etmiş olamaz. “İman ettim.” dese bile neye iman ettiğini bilmiyorsa orada imandan bahsedemeyiz. Çocuk yaşta öğretilen dini değerlerimizi almamış, Allah’ın emirlerini bilmeyen bir gençlik, kimliğinde “Müslüman” yazsa bile Müslüman olamaz, olsa bile Mümin olamaz. Bu konu aklıma gelince çocukların yaptıkları yanlışlarda kasıt aramıyorum. Kasıt varsa velilerin ve toplumun kastı olduğunu düşünüyorum.

Artık ümidimi kestim.

Bu çocuklardan küfür söylememelerini beklemiyorum artık.

Bu çocuklardan namaz kılmalarını beklemiyorum.

Bu çocuklardan kul hakkına riayet etmelerini beklemiyorum.

Bu çocukların, Amerikan filmlerinde gördükleri hayata öykündüklerini inkar edemiyorum ve o filmlerin sunduğu hayatın da günah olduğunu bilmelerini beklemiyorum.

Bu çocukların intihar etmemelerini beklemiyorum.

Bu çocukların içki, uyuşturucu vb. alışkanlıklar edinmelerini yadırgamıyorum. Çünkü onların dinen haram olduğunu bilmiyorlar. Çünkü haramın ne olduğunu da bilmiyorlar.

Bu çocukların dindar olmalarını beklemiyorum. Çünkü ne olduğunu bilmediğimiz bir kavramı çocuklarımızdan istemeye hakkımız olmadığını düşünüyorum. İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin “Bal Tefsiri”ni anlamadan, hayatımıza yansıtmadan, dindar olamadan “dindar bir gençlik” hayali kurmamız çöle kar yağmasını hayal etmekten farksız olur.

Dindar bir nesil isteyen, önce kapısının önünü temizlemelidir. Önce hareketleriyle örnek olmalıdır. Anne- baba, anne- baba olmalı; öğretmen, öğretmen olmalı; toplum, toplum olmalı; liderler, lider olmalı. Sonuçta herkes sorumluluğunun farkında olmalı. Yoksa dinden bihaber bir nesil geliyor!

Not: Dindar gençlik isteyen siyasiler, artık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenlerini idareci yapıp da derslerin niteliğini düşürmekten vazgeçin. Dileğinizde samimiyseniz derslerin içeriğini doldurun ve en güzel şekilde anlatılması için bir şeyler yapın. Ben ailelerden umudu kestim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Faruk Kızılkaya Arşivi

HOCAMIN ŞİİR KOKAN ELLERİNİ ÖPÜYORUM

01 Aralık 2022 Perşembe 22:37

SİHİRLİ SÖZCÜKLERİ UNUTTUK MU?

04 Kasım 2022 Cuma 13:09

TABYALAR HER ZAMANKİ GİBİ SAHİPSİZ!

14 Mart 2022 Pazartesi 09:33

ERZURUM’DAN GÜZEL HABERLER VAR

11 Ocak 2022 Salı 08:19

EKONOMİ KIRMIZI ALARM VERİYOR

20 Aralık 2021 Pazartesi 19:48

İĞRENÇ BİR HAFTANIN ARDINDAN…

26 Kasım 2021 Cuma 18:19

KASIM DADAŞIN HÜZÜN AYIDIR

15 Kasım 2021 Pazartesi 13:34