Ömer Faruk Kızılkaya

Ömer Faruk Kızılkaya

ERZURUM’A İKİ GÜZELLİK YAPILMIŞ

Kıymetli dostlar,

Vatani görevi ifa etmem nedeniyle uzun bir süredir sizlerden uzak kalmış olmanın üzüntüsünü yaşamaktaydım. Şükür Yaratan’a ki hasretim bitti ve sevdiklerime kavuştum. Allah nasip ederse bundan böyle yine www.erzurumolay.com adresinde sizlerle paylaşımlarda bulunmaya devam edeceğiz.

Askerliğim süresince özellikle nöbetlerde kendimle baş başa kalıp düşünme fırsatım çok oldu. Askerlik yapanlar ne demek istediğimi bilirler. Kafamda bir sürü konu belirlemiştim. Onlarda başlayacaktım yazmaya. Ta ki Erzurum’a gelip birkaç yere ziyaretlerde bulununca fikrim değişti. Önceliği bu haftaki konuma ayırmak istedim.

Askerden gelince yapacaklarımı sıralamıştım. Erzurum’a gelince arabama binip Palandöken’e çıkacak ve şehrimi yüksekten uzun uzun seyredecektim. Tabyalara uğrayacak, tarihi yerleri gezecek, Balıklı Göl’e gidecek, Abdurrahman Gazi’yi ziyaret edecek, şehrimi yeni baştan yaşayacaktım. Bu duygularla ilk iş olarak Palandöken’e çıktım. Özlemle baktım Şehr-i Mukaddes’e uzun uzun. Erzurum’u ne çok özediğimi, özlemimin tahminimden daha fazla olduğunu fark ettim.

Oradan Abdurrahman Gazi’ye gittim. Fatiha’mı okudum, ziyaretimi yaptım. Dönüşte de o güzelim suyundan doldurdum eve götürüp su ihtiyacımızı karşılamak için.

Ertesi gün tabyalara çıktım. Arabamı park edip yürüyerek her tarafını gezdim. Nene Hatun’un, Hatun nenemin, kabrini ziyaret ettim. Binaları dolaştım tek tek. Nitekim geri geldiğimde iki görevlinin aracımın başında beklediğini gördüm. Yanlarına geldiğimde aracımın uzun süredir beklediğini tespit ettiklerini ve bir durumun olup olmadığını sordular. Şaşırdım ve mutlu oldum. Zira askere gitmeden önce tabyalarla ilgili birtakım duyumlar almıştım ve bunu köşemde yazmıştım. Tabyaların, uyuşturucu kullananların uğrak yeri olduğunu ve çeşitli yanlış işlerin orada yapıldığını duymuş, bunu da köşemde belirtmiştim. Bu anlamda yetkililere seslenmiştim. Bilmem etkimiz oldu mu yoksa bizim duyduklarımızı onlar da mı duydular ya da tevafuk mu oldu bu yanlışa bir “DUR!” diyen çıkmış. Bunu görünce ziyadesiyle mutlu oldum ve “Bu şehirde kültürel anlamda güzel şeyler yapılmaya başlanmış.” dedim kendi kendime.

Tabya ziyaretimden sonra arabamın yönünü çevirdim Balıklı Göl’den yana. Bilmem bilir misiniz bizim Balıklı Göl’ümüzü? Aziziye ilçemizin lahanasıyla ünlü Söğütlü köyünde bulunan bu ilginç yerin güzel de bir efsanesi vardır. İnşallah bundan sonra sitemizde şehrimizin kültürünü tanıtmaya yönelik hazırlayacağımız köşemizde bu acıklı hikayemizi de sizlerle paylaşacağız.

Daha önce defalarca gittiğim  Balıklı Göl’e bir keresinde de Kanal 25 ekibinden değerli ağabeyim Oktay POLAT’la ziyarette bulunmuş orayı haber yapmıştık. Hatta haberde gölün hikayesini anlatmıştım ve oraların bakımsızlığını, yolların halini izleyicilerle paylaşmıştık. Daha sonra da Kanal 25’in facebook sayfasında haberi paylaşmıştık. Esat Ağabey de o dönemde kanalın genel yayın yönetmeniydi. Güzel projelerle şehrimize hizmet etmeye çalışıyorduk.

Bu duygularla haberin videosunu Aziziye Belediye başkanı Fatih CENGİZ’e göndermiştim ve bu önemli ziyareti (köy halkı oranın bir ziyaret olduğuna inanıyor) şehrimizin turizmine kazandırmalarını bir vatandaş olarak istemiştim. Fatih Cengiz bana cevaben bir yazı göndermişti ve oranın Büyük Şehir’e bağlı olduğunu, konuyu Ahmet KÜÇÜKLER’e ilettiğini, Ahmet KÜÇÜKLER’in de o köyden olduğunu ve orayla ilgili bir projesinin olduğunu belirtmişti.

Ziyaretlerimi sürdürürken Balıklı Göl’de bir değişiklik olup olmadığını merak etmiyor değildim. İlk gelişmeyi lisedeyken dört sene tozunu kokladığım patates tarlasına benzeyen Yavuz Selim yolunda gördüm. Çukurlar dolmuş, yeni asfalt atılmış halı gibi bir yol yapılmıştı. Yeni yolun nereye kadar gittiğini merak ederken Söğütlü köyüne yaklaştığımı fark ettim. Balıklı Göl’e geldiğimde beni bir güzellik karşıladı: Çevre düzenlemesi yapılmaya başlanmıştı. Gölün kenarına gelince de gölün temizlendiğini ve başına da bir bekçi koyulduğunu gördüm. Bekçiden çalışmaların devam edeceğini ve bir de otopark yapılacağını öğrendim.

Bu gelişmeleri görünce mutlu oldum ve eleştirdiğimiz kişilerin doğrularını da alkışlamamız gerektiğini düşünerek bu yazıyı kaleme almayı kafaya koydum. Bilmem çorbada tuzumuz bulundu mu bulunmadı mı ama “Önemli olan güzelliklerin yaşandığını görmektir.” diyerek emeği geçenlere teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.

Umarım tabyalara rehber de görevlendirilerek gelenlere oranın tarihi ve önemi hakkında bilgi verilmeye de başlanır. Bu çalışmanın yapılması şu an çevre düzenlemesi yapılmakta olan tarihi mekânlarımızın çalışmalar bitirildikten sonra yeniden şehir turizmine kazandırılması sonrasında oralara da uygulanabilmesi açısından önemlidir. Bu çalışma sayesinde yaşanabilecek aksaklıklar ve acemilikler önlenecek ve daha profesyonel bir hizmet verilmeye başlanacaktır.

Bütün Erzurum halkının ve İslam âleminin Kurban Bayramı’nı tebrik eder selam ve saygılarımı sunarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Faruk Kızılkaya Arşivi

HOCAMIN ŞİİR KOKAN ELLERİNİ ÖPÜYORUM

01 Aralık 2022 Perşembe 22:37

SİHİRLİ SÖZCÜKLERİ UNUTTUK MU?

04 Kasım 2022 Cuma 13:09

TABYALAR HER ZAMANKİ GİBİ SAHİPSİZ!

14 Mart 2022 Pazartesi 09:33

ERZURUM’DAN GÜZEL HABERLER VAR

11 Ocak 2022 Salı 08:19

EKONOMİ KIRMIZI ALARM VERİYOR

20 Aralık 2021 Pazartesi 19:48

İĞRENÇ BİR HAFTANIN ARDINDAN…

26 Kasım 2021 Cuma 18:19

KASIM DADAŞIN HÜZÜN AYIDIR

15 Kasım 2021 Pazartesi 13:34