Yine seçim, yine kargaşa, ortalık toz duman.
Metre kareye nerdeyse bir aday adayı düşüyor.
Bu çok sevindirici bir durum ilk bakıldığında.

*                                                

Eğer samimi olarak görev yapmak, hizmet etmekiçinse bu başvurular alkışlanır bence.

Ama hiç sanmıyorum

*

Kısmanda olsa samimi olanlar var tabii ki.

Ama %90 nı çıkar menfaatle alakalı bir girişim bence.

*

Bu arada siyasi partiler hasat zamanı gibi ürün kaldırıyorlar müracaatlar için ödenen paralarla.
Eee peki aday gösterilmeyen arkadaşlara bu paraları iade edilecek mi? Kocaman bir hayır

*

Peki bunu bile bile nasıl ödüyorlar bu paraları bence.
Bu bir şans oyunu gibi ya tutarsa,  yada ya çıkarsa…

Başka bir izahı yok bunun.

*

Bile bile lades demenin bir anlamı yok belki de.
Gönül koyduğu bir siyasi partide aday olamasa bile aday adayı
ilanı resmi mutlu ediyor insanları.

*

Mesela bir belediye başkanı aday adayı iş adamı, müteahhit diyelim. Bile bile aday adayı oluyor.

Beklentisi şu bence?

Seçim sonrası baş vurduğu talep ettiği işlerde kendi dosyasının diğer
dosyaların bir üstüne çıkmak tercih sebebi olmak. Bunu bal
gibi biliyorlar.

*

İyide parası pulu olmayan, müracaat parasını bile zar zor denkleştirenlerin ne beklentisi olabilir.
bunun bir çoğu iş olsun adım çıksın havasının içinde

*

Hadi yanlışlıkla aday oldunuz diyelim, eğer bir esnafsanız, bir emekli iseniz ocağınıza incir dikmeye hazır olun bence.
İşin asıl zor kısmı aday olduğunuz günden sonra başlıyor.
Bir seçim bütçesi yapılıyor.

*

Artık geri dönüşü olmayan bir yoldasınız. Serde delikanlılıkta var.
Ne diyorsalar ‘he tamam’ diyorsunuz. Mecburen çoluk çocuğunuzun
nafakasını kesip, belki de evinize alacağınız kömür parasını da afişe
mafişe dağıtıyorsunuz.

*

Ben 3 dönem seçime girdim. 1990 ve 2000 yılları arasında en az
beş yıl borç ödedim. Bilirim yaptığı tahrifatı, hem de canlı şahidi olarak
arkadan ittirip sonra kayboldular bana siyaseti tavsiye den dostlarım.

*

Buradan siyasete ilk adım atan arkadaşlarıma sesleniyorum; yol yakınken dönün… Eğer atıl bir paranız yoksa, yani gözden çıkardığınız yok, eğer maaşımın bir bölümünü yada hanımdan bilezik isterim filan düşünceniz varsa ALLAH yardımcınız olsun derim.

*

Özeti şudur;

Parası olan parasını bastırır, seçimi kazandı mı ilk yılda parasını
bir şekilde kurtarabilir. Zaten iş adamıdır bir iki küçük ihale onu bu dertten kurtarır. Ama işadamı değilse yandığı gündür.

*

Şimdi bana sakın ‘ne parası, bizler bir dava için aday oluyoruz, ülkemin
geleceği için aday oluyoruz’ demeyin. Yutmam bunları, hatta gülerim bile.
Ne davası? dava mava yok. Bütün mesele mevcut güçleri elinde tutmak.
O güçleri kullanmak. Gerisi fantezidir. Bana inanın lütfen…

*

Beni ‘dava var’ diye 15 yıl sömürdüler. İnandık nihayet 15 yıl sonra davanın mavanın yok olduğunu anladık . Ama iş işten çoktannnnn geçmişti.

O dava var diyenlerin daha sonra gördük ki dava dedikleri şey evmiş, villaymış, yatmış, katmış, nakitmiş…

*

Bunu da yine Yüce Yaradan’ın yardımıyla öğreniyoruz, birbirlerine düşünce.
Kendi kendilerini ihbar ediyorlar. Oradan biliyorum.

Yani dostlar sizlerden ricam,
Çevrenizde zaten onlar bellidir. Ailelerinden, yaptığı işlerden, duruşundan. Eğer böyle birileri adaysa lütfen destek verin.

*

Kan davalınız bile olsa destekleyin, yeter ki düzgün ALLAH korkusu helali, haramı bilen, proje üretebilen biri olsun. Eğer bu meziyetlerin olmadığı kardeşiniz bile olsa lütfen yanında durmayın. Çünkü kamu malını gözetemeyen, kamu malına göz dikenlerden ne kendilerine faydası vardır, ne de topluma. Belki kısa sürede paçayı düzeltir ama ileride mutlaka belasını bulur. O bulmasa çocuğu, oda bulmasa
torunu.

Buna samimiyetimle söylüyorum.

Sağlıcakla kalın