
Mehmet Uzun
NAMUSSUZLARIN CENNETİ…
Artık bu ülkede yaşamak çok zor. Yaşamımız bir pamuk ipliğine bağlı,
kopması an meselesi.
Canınızı trafikten, magandadan kurtarıp kendinizi kalenize yani evinize
atıyorsunuz.
Kurtulduğunuzu mu zannediyorsunuz? Yine yanıldınız, bakın oda çözüm değil.
Tehlike sizi adım adım takip edip evinize kadar girebiliyor.
Nasıl mı?
Efendim geçen cumartesi misafirlerim vardı. Saat 01.00 gibi yolcu ettim. Yattık,
oğlum daha geç yatmış.
Uyumuşuz uyumaz olaydık. Sokağımızdan gelen sesler üzerine uyandım. Sokağımıza bakan mutfak penceremiz açıktı. Sokağa baktım komşularımız panik halinde sağa sola bakınıyorlar.
Yarı uykulu, merak içinde sordum. Ne oldu? Bir şey mi var? Bir komşum ‘Evet var’ dedi. Ne var? Dedim.
Dedi ‘Az önce sizin mutfak pencerenizden iki hırsız atlayıp kaçtı’
Ben o uyku mahmurluğunu hala atamamışım ki anlamadım. Nasıl olur böyle bir şey, daha sonra yüzümü yıkayınca jeton düştü.
Bizler uyurken evimize girmişler. Sağı solu bir güzel yoklamış, işine gelenleri aldıktan sonra mutfak penceremizden atlamış kaçmışlar.
Komşularımız polise haber vermiş, polis geldi az sonra.
‘Gördünüz mü’ dedi. Yok dedik.
Ama komşularımız görmüşler.
Ses yok.
Kaç kişiymişler sordular, iki kişiymişler… Komşularımız görmüşler.
Ses yok.
İfade, imza filan gittiler… Az bir süre sonra olay yeri ekibi geldi parmak izi…
Yine malum sorular sorup gittiler onlarda…
Emniyete gittim. Dedim biraz bilgi edineyim. Belki faydası olur. Sizle paylaşayım 4 kişiymişler. Birisi pencereden atladıktan sonra topallayarak kaçmış. Ayağı filan kırık olabilir. Hastaneye filan bakarsanız faydası olur.
Ses yok.
Yani değerli arkadaşlar çözüm noktasında bir Allah’ın kulu ne sokağımıza gelip araştırma yaptı, ne bilgi topladı.
Onlarda bizler gibi Allaha havale ettiler bizim hırsızları. Yakalamamız artık Allah’ın bir lütfuna kaldı.
Ortak düşünceleri şu; Bizler yakalıyoruz, hakim salıveriyor. Vatandaş kendi işini kendisi görsün gibi bir düşünce hakim.
Çıkardığım sonuç şudur…
Eğer sıradan bir vatandaşsanız böyle bir olay başınıza geldi mi, canınıza bir zarar gelmezse şayet abdest alın iki rekat şükür namazı kılın, Allaha havale edin. En doğru ve en kestirme yol bu.
Sakın arayıp bulurlar filan bir rehavete kapılmayın.
Zor…
İki gün oldu, mahallede hiç kimseye bir soru sormadılar. Ne gelen, ne giden var. Halbuki bizler polisimize yapılan saldırıları kendimize saldırılmış gibi üzülüp kaygılandığımız çok günler olmuştur.
Korkarım bu sevgimiz artık azar azar yok olacak. Şunu da iyi biliyorum ki ensesi kalın bir vatandaş olsaydık çok daha farklı olacaktı her şey.
Allah kahretsin Avrupa Birliği normlarıymış. Sen gir vatandaşın evine gecenin bir yarısı.
Sonra insan hakları de, hırsızlara bir cennet yarat. Halbuki Avrupa’nın kendisinde haneye tecavüz en ağır suçlardan sayılıyor.
Efendim eve giren şerefsizle yüz yüze gelip, salonda öldürsen cezası varmış. Yatak odasında öldürsen cezası yokmuş. Öyle diyorlar…
İyide biz bu yaz hep orda, burada yattık. Sıcak diye nasıl olacak bu iş yani. Allah etmesin salonda elimizden bir kaza çıkarsa, hırsızı yatak odasına mı taşıyacağız. Buradan bizlere yapılan bu duyarsızlığı protesto ediyorum.
Sayın İçişleri Bakanımızı tanırım. Oda tanır beni. Biliyorum ama iki adi hırsız ve olayı araştırmayan bölge emniyet mensuplarımızı şikayet edip onu rahatsız etmek istemedim. Çünkü memleket meseleleri başından aşmış.
Yapacak bir şey yok artık. Uyuyamıyoruz, her tıkırtıda uyanıyoruz. Ahhh ah.. çok şeyler yazmak istiyorum. Şairin dediği gibi diyemiyorum. korkum canımdan dolayı değil, korkum başıma gelebilecek bir işten, hırsızların üzerime gülmeleridir.
Artık namuslu bir birey olmak, bu ülkede cehennemden farksız
hırsızlar, namussuzlar için bu ülke bir cennet olmuş da haberimiz yok.
Hırssız geceler….
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.