
Mehmet Uzun
YA AYI BENİ YERSE NE OLACAK?
Yaz geldi yine memleket hasreti depreşti. Bayramdan sonra
yollara vuracağız kendimizi nasipse.
Tabii ki en çok köyümü, köylülerimi özledim ama çok sevinemiyorum
çünkü köyüm artık özgür bir köy değil.
Her köye gittiğimde bağ, bahçe, dağ dakika boş durmazdım. En çokta
o tür bir tatili severim ama artık kursağımızda kaldı bu tür tatiller.
Malumunuz bir ayı belası var. Geçen yıllarda hatırlarsınız kurban bayramında bir ayı, bir öğretmeni ve bir köylü hanım efendiyi öldürmüştü. Günlerce medyaya malzeme olmuştu
İşte o köy benim köyüm. (ispir yeşilyurt) Ölen rahmetli öğretmen Ömer hocada hanımın teyze oğluydu.
Şimdi ben nasıl bağ, bayır köyümde dolaşacağım. Tüfek alsam ayıyı vuramam, hem avcı değilim. Hem cana kıyamam. bunları geçtik artık ayı devletin adamı(!) Kolay mı yakasına yapışmak?
Sayın Orman Nakanı o dönemler bir açıklama yapmıştı konu hakkında demişti ki;
Çalışmalarımız orda ki köylülerle ayıların ortak bir yaşamı üzerindedir. Yani benzer bir beyanattı.
Onu becerebilseydi bari orman bakanı, ben köye gittiğimde hediye olarak ayılara da bir kaç kavanoz bal götürmeyi düşünüyordum?
Santimetre karesine en az bir iktidar yandaşı bulunduğu halde, bu güne kadar bu köye bu konuda, hiç bir destek gelmemiştir.
Ama değişen bir şey yoktur. Yine santimetre karede aynı yandaşlar mevcuttur.
Amerikalı bir hanım öldürüldü İstanbul da. Hellik fellik ettiler buldular milyonlarca insanın içinden katili. Ama köyümde cinayet işleyen ayıları ne yazık ki bulamadı orman bakanı.
Bir ayı kadar değeri yoktu. Ömrünün 30 yılını milli eğitime adamış Ömer hocanın.
Bu yazında mutlaka olacaktır böyle vakalar. Hala uyuyor bakanlık. Akıl sır erdiremiyorum bu nasıl iş, bu nasıl vicdandır…
Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış Erzurumlu stk larıda kınıyorum bu konuda. Dut yemiş bülbül oldukları için…
Konuşamayan sorgulayamayan suskun dernekler ve başkanlarını kınıyorum.
Sayın orman bakanı ayıya özgürlük tanıyorsun da, bana niye tanımıyorsun.
Bende köyümde bağda, bahçede, dağda özgürce oranın havasını solumak
istiyorum.
Seçim zamanı gelince lütfen bize gelmeyin koruduğunuz kolladığınız adamlarınıza gidin.
Kaldı ki siz İstanbul’da iski müdürüyken, suyun tarihini yazmış bir zatsınız.
Onu da biliyorum müteşekkirim size. Yakın tanığıyım ama ayılar konusunda
sınıfta kaldınız sayın bakan.
Şunu da biliyorum bakan olsanız da bireysel bir şey yapamadığınız belli. Bu aşikar.
Acaba ayılar içinde de mi bir gurup kararı gerekiyor?
Bir anı siz büyük çekmeceye iski’nin bir açılışına gelmiştiniz. Sayın Başbakanda belediye başkanıydı.
Bende oturduğum belde (tepecik) hakkında bir döviz yazmıştım. Kürsüye
çıktığınızda ilk sözünüz şu olmuştu; ‘Şu pankart çok dikkatimi yer altı. Atık
su borularını ilk tepecikten başlatacağım’ Yaklaşık 12 trilyon gibi birde
rakam telaffuz etmiştiniz.
Ve yaptınız, sözünüzde durdunuz. Tekrar teşekkür ederim ama lütfen şu ayılara bir çözüm bulun sayın bakan…
Mesela Afyon’a sizin memleketinize götürün biz istemiyoruz.bizleri öldüren
bir hayvanı.
Köyüme gidemiyorum, sizlerin yüzünden…
Sağlıcakla kalın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.