
Mehmet Uzun
ANORANIN BAŞĞANİ BİZİM ORALİ
Kabinedeki değişiklikler vatana, millete hayırlı olsun.
Daha iki gün oldu aman Allah’ım Sağlık Bakanı Sayın Akdağ’ın görevinden alınması sosyal medyada ne yorumlara neden oldu.
Bu yapılan Erzurum’ a büyük bir kötülüktür. Onun yeri doldurulamaz. Benzeri bir sürü klavye başı milliyetçilik yapıyor hemşerilerimiz.
Zaten Sayın Bakan Türkiye tarihinde en uzun süreli Sağlık Bakanlığı yapmış bir şahsiyettir. Yetmez mi sizce bu kendilerine?
Eğer bir başarı varsa o lokomotifi süren makinisttedir bence.
Hatırlayın lütfen hani bir aşı meselesi vardı. Bir şey var o süreçte. Sayın Bakan ‘Bu aşıdan herkes vurulacak, Başbakanımız bile’ demişlerdi.
Sayın Başbakanımız itiraz etmişti bu duruma. Yani vurulmamış ve
ilave etmişti, ‘İsteyen vurulur, isteyen vurulmaz’ diye…
Eee ne oldu şimdi?
Kimmiş asıl kahraman?
Asıl sağlık hizmetlerinin baş mimarı Akdağ. Ve bende Erzurumluyum tabii ki. Benim de hemşerim. Kim yabana atar hemşerisini? Ama işte olmuyor, bazen mantığımız, duygularımızın hep önünde seyrediyor.
Ve aynı ölçüde alınıyor, kırılıyor. Mesela geçen yıl kurban bayramında
İspir’de, kendi köyümde akrabamda olan rahmetli Ömer hocayı ayı
bayram günü parçalamıştı. Yine aynı köyümüzden bir yaşlı hanım efendiyi de.
Bütün kanallar, köyümüzde haber yaptılar. Uzunca bir süre bizler yazdık.
Bağırdık, çağırdık, bir çözüm bulun diye. Artık insanlarımız bahçelerine
gidemez oldular, kabuslar içindeler.
Gözlerimiz hep bu Sayın bakanı aradı. Belki bir ses verir diye. Günlerce
hatta Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu’nun konuyla ilgili
bir demecinde demişti ki; Orda ki köylülerle, ayıların beraber yaşayabilmesi
için çalışmalar yapıyoruz.
Yine sayın bakanı aradı gözlerimiz. Belki bizim yerimize bakan arkadaşına
derdi ki; Sen ne diyorsun, hemşerilerimle ayılar nasıl beraber yaşayacaklar.
Nemi oldu, evet tahmin ettiğiniz gibi yine ‘tık’ yok.
Allah yolunu açık etsin. Eğer bu ülkeye yaptığı bir hizmet varsa o yüce Allah’ın
takdirindedir. Ecrini mutlaka görecektir. Gerisi teferruattır bence. Yeni gelen
bakanı da tanırım. Benim oturduğum bölgede. Bir çok kez bir araya gelmiştik,
siyaset yaptığım yıllarda oda düzgün bir insandır.
Bu arada yine bir Erzurumlu olarak bu güne kadar gördüğüm, tespit ettiğim
şeyde şudur.
Bizim Erzurumlu bazı hemşerilerimiz belli makamlara kavuştuklarında,
sokaktaki biz diğer Erzurumlular hep şöyle deriz; ‘Ano belediye başğani varya bizim orali, ano müdür varya bizim orali’
Ama Erzurumlu hemşerilerimiz o makamlara kavuşmadan önce ve o makamlara
kavuştuktan sonra adeta evrim geçirirler. Ne oldum delisi olurlar. Çok şahit oldum.
Hem de çok istisnaları azda olsa vardır. Onlara sayı ve sevgilerimi sunuyorum.
Kendi hemşerilerinden sadece ilgi ve yağ beklerler. Ama hizmeti başka yere yaparlar.
Bu bize özgü bir şey galiba. Başka hiç bir ilde yoktur. Yani bir mum gibi kendi dibine ışık vermeyen bir çok makam mevki sahibi hemşerim vardır.
Sadece bir örnek vereyim, izniniz olursa efendim.
Bir hemşerimiz İstanbul’da ki İETT’ nin başında Genel Müdür geçmişte beraber bir hemşeri derneğinde yönetim kurulu üyeliği de yapmıştık. Ali Müfit Gürtuna zamanında pasif göreve getirilmiş ve bende kendisini ziyarette bulunup amann m........ amca boş ver.
Canın sağ olsun demiş, gönlünü almış bir hemşerisi olarak yanında durmuştum.
Bir gün bir akrabam çok mağdur durumda iken, utana sıkıla aradım. Dedim bir akrabam var ve bu adam kaç aydır işsiz, şoför. Bu adama yardım edin lütfen. Bir iş verin, kadrolu tabii ki. Olmaz sıradan bir iş.
Tamam dedi, sana döneceğiz.
Bir gün, beş gün, on gün, yirmi gün… Aradım sordum, aradım sordum.
Döneceğiz, döneceğiz, döneceğiz, döneceğiz…
Aradım, dedim dönmeyin sakın akrabam açlığa alıştı.
Yani değerli dostlar, siz olsanız kırılmaz mısınız. Neydim bele hemşeriyi, neydim bele Erzurumluyu.
Şükür ki göğsümüzü kabartan çok değerli hemşerilerimiz var. Kimi üniversitelerde, kimi yazarlıkta, kimi ilahiyatta, kimi vakıflarda, kimi derneklerde. Allah onların sayılarını artırsın. Hepsi başımızın tacıdır.
Sağlıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.