Yaşam sadece yemek, içmekten ibaret değil biliyorsunuz.
Ülkemizden de, bölgemizden de, mahallemizden de, sorumluyuz.

Bazen bir STK da, bazen bir hayır kurumunda, bazen de siyasi bir partide görev almak insanı hem geliştirir hem de mutlu kılar.

Ben yukarıda verdiğim örneklerin birinde 15 yılımı verdim. Bu 15 yıldaki tecrübemi daha işin başında olan dostlarımla paylaşmak istedim.

Keşke şimdi benim yaptığım gibi biriside bana tecrübelerinden bahsetmiş olsaydı.  Şimdi hem daha çok param hem de daha moralim yerinde olacaktı.

Ama ne yazık ki olmadı. Şimdi ben buradan siyasete heveslenen arkadaşlarımıza bir kaç tavsiyem olacak. Bunlar tecrübeyle sabittir

Her seçim döneminden sonra bazı yeni siyasete soyunanlarda bir eksilme görülür. Bu iyiye işarettir. Düşünmüştür, anlamıştır meseleyi ama düşünemeyen anlayamayanlar hala bu sürecin çarkları arasında ezilip toz duman olurlar.

Gidenlerin yedekleri hazırdır, bu ülkenin bu konuda potansiyeli müthiştir. Bütün hayali hedefi koltuk ve güç olan kimi uyanıklar hemen işe koyulurlar.
Önce milli manevi değerler harmanlanır, uygun bir ortamda beyinlere enjekte edilir.

Geneli yani özeti VATAN MİLLET SAKARYA dır. Başlığa inanırsınız, samimisinizdir.
Çalışırsınız, çabalarsınız, geceniz gündüzünüze karışır, bir gün gelir koltuklar sahibini
bulur, sizde karaya vurmuş bir balık gibi debelenip durusunuz.

Hayatında evinden dışarı adım atmamış, samimi insanlar bulunur. Önce onlara bu ülkenin kurtuluşunun ancak sizler olmasanız, bu ülke kurtulmaz hapı yutturulur.
Sizde ülke, bayrak dedin mi zaten burnunuzun ucu sızlar. He dersiniz, kabul edersiniz.

Çünkü sizin kafanızın arkasında ne bir ihale vardır, nede çocuğunuz bir gelecek işinizi, gücünüzü, sağlığınızı kaybedersiniz. Sizi bir kaç kez lüks tatil merkezlerine götürürler. Siz oraların sadece resimlerini görmüşsünüzdür geri döndüğünüze.

Nur topu gibi bir dosya artık evladınız gibidir. Seçmenlerin adresleri filandır, bunlar
kapı kapı dolaşırsınız, vatan için, millet için, asıl dolaştığınız sizleri dolaştıran koltuk
sevdalılarının bir ön çalışmasıdır bu.

Çocuğunuzu eşinizi günlerce göremezsiniz artık, siz siz olmaktan çıkmışsınızdır.
İşleriniz deki randıman kalbinizin ritmi bile bozulur bu süreçte. Her şey bittiği anda koltuk sahibine kavuşur, sizde ödenecek borçlarınıza. Ah vah etmenin artık bir faydası yoktur.

Tabii ki samimi olanlar mutlaka vardır. Ben buradan her hangi bir parti ismi zikretmiyorum.
Genel durum budur yani…

1990 larda başlayıp 2004 te noktaladığım siyasi süreçte birçok iğrençlikler gördüm.
Yani hamasi söylemlerle insanlar bal gibi kullanılıyor. Sonra bir kenara atılıyorlar.
Ben canlı tanığıyım. İsteyen olursa bunları belgelerim. Dilerim isteyen olmaz.
Sizden ricam uzak kalmayın, siyasette bulunun STK larda da bulunun, ama sakın milli,
manevi söylemlere aldanmayın. Sorgulayın, iyi düşünün, iyi karar verin. Önce aileniz
ve işinizi aksatmayın. İnanın değmez, sonra faturası çok ağır oluyor.

Bir kaç gün önce bir hanım kardeşimizle dertleştik. İyi dinleyin lütfen. Diyor ki abi
en az on yılımı verdim. Kapı kapı dolaştım, o toplantı senin, bu toplantı benim. Evimi
aksattım, o kadar kaptırmıştım ki memleketi kurtarma söylemine.

Eşimden bile bu yüzden ayrıldım. 150 000 liralık iş yerimi batırdım. Şimdi kontur
alacak param yok ve üniversiteye giden çocuğum var.  Abi ne yapıyorum biliyor musun?
Hayır dedim.

Dedi ki (ağlayarak) Abi evlere temizliğe gidiyorum. Başka semtlere, kendi semtimden utanıyorum.
Beni bu hallere koyanlar Allah’ından bulsunlar.

Benzer süreci 2002 de bende yaşamıştım. Bilirim çok acıdır, peşinde koştukların para, mevki
içinde yüzerken, sen elinde deterjan ve bezle banyo fayanslarını silmenin, ölümden de
beter olduğunu bilirim. Bu hanım efendide olduğu gibi.

Lütfen dikkatli olun uzak durmayın, kendinizi de kullandırmayın. Bir ağabey tavsiyesidir.

Bütün bu yazdıklarımın belli bir adresi yoktur. Genel bir tespittir. Ama benim yaşadığım
sürecin adı da bellidir adresi de. Burada bir sorun yok. Onlar bilirler zaten beni.

Allah’a emanet olun…